Merhaba okuyucularımız bu bölümümüz geç geldiği için hepinizden özür dileriz birdaha tekrarlanmaz kusura bakmayin sizi seviyoruz.
Tüm dikkatimle karşı pencereye odaklandım. Pencere açıktı . Bordo çizgileri olan perde ,pencereden dışarı çıkmış. Rüzgarın etkisiyle dans ediyodu. Daha dikkatli baktığımda pencere mermerine yaslanmış bir gövde ile ; o gövdenin önünde öfkeden kıpkırmızı olmuş orta yaşlı bir adam , birbirlerine bağırıyorlardı. İlk başta bunun bir aile tartışması olduğunu düşünmüştüm. Taaki orta yaşlı adam boşta olan ellerini ,arkası dönük olan adamın boynuna dolamasıyla. Orta yaşlı adam normalden daha öldürücü bakıyor, aşırı bağırıyor ve kızıyordu . Sesi oldukça kalın ve bir o kadar da tehditkârdı. Sonunda arkası dönük olan adam elleriyle öfkeli adamın ellerini tutarak onu ittirmeye başlamış kendini savunmaya geçmişti. Bu seferde o bağırmaya başlamıştı.
Bir an ne yaptığımı düşündüm. Ellerimi stresten sıkmış, dudaklarımı koparırcasına ısırıyordum. Belki de bu kadar meraklı olmamalıydım. Yaptığımın bir saçmalık olduğunu biliyordum ve buna bir son vererek camdan ayrılacaktım ki öfkeli adamın elini beline soktuğunu ve ordan bir şey... Siyah bir cisim çıkardığını görmemle olduğum yerde ikinci bir kez kaldım. Hızlı bir şekilde henüz yüzünü görmediğim adama doğrultmuştu. Yüzünde sert bir ifade vardı. Bu daha çok korkmama neden olmuştu . Birazdan bir cinayet işlene bilirdi. Daha kötüsüde buna şahit olacak olmamdı. Ne yapmalıydım ? Görmezden mi gelmeliydim yoksa ,bir şeyler mi yapmalıydım. Geldiğim ilk günden bir sorun çıkarmakta istemiyordum. Elim ayağım birbirine girmiş titrememe engel olamıyordum. Gözlerim hala karşı penceredeydi ve öfkeli adam , daha dikkatli baktığımda silah olduğunu gördüğüm cismi adama daha çok yaklaştırmış hatta kafa hizasına getirmişti , bu sefer bağırmıyor alaycı bir şekilde gülümsemeyle konuşuyordu. Her an bir şey olabilirdi ve ben buna şahit olmak istemiyorum .
Fazla korkuyordum .
En son bu kadar korktuğumda babamın bana doğru öfkeli bir şekilde gelmesiydi ve ben o zaman da hiç bir şey yapmıyordum , yapamıyordum sadece gelmesini bekliyordum ve olacaklara kendimi hazırlıyordum . Ona karşı gelemiyordum. Geliyordu ,konuşup bağırıyordu, oradan oraya savuruyordu ve içimde ki her şeyi yıkıyordu . Dıştan verdiği zararlardan çok içim acıyordu. Annem . Annem her ne kadar onu engellemeye çalışsa da karşı koyamıyordu. Bana bunları yapmasının nedeni ise başına gelen herşeyin benim benim doğmamla başladığını düşünmesiydi . Doğduğumda beni hiç istememiş ve lanetli olduğumu düşünmüştü. Anlamıyorum, hangi baba çocuğunun lanetli olduğunu düşünür ki? Psikolajik sorunları olduğunu düşünüyordum. Öyleydi. Şuan ne yapıyor , nerde kalıyor tahmin bile edemiyordum . Ama merak ediyordum . Ondan nefret edemiyordum. Çünkü ; günün sonunda yaptıklarının farkına varıp bana bunu belli ediyordu . Bu kadar pişman oluyorsa neden hep yapıyordu . İşte onu hiç bilmiyordum . Belki de sormalıydım ,sorgulamalıydım,susmamalıydım . Önünde çaresiz durmak yerine güçlü gözüküp açmalıydım tüm kilitlerini .
Şuanda da aynısını yapıyordum. Bir dejavu yaşıyordum . Korkarak olacakları bekliyor hiç bir şey yapmıyordum.
Sonunda ölüm olabileceğini bile bile.
Camdan kafamı aşağı sarkıttım ve yolları incelemeye başladım kaybolmak istemiyordum. Zaman kaybetmeden odadan çıktım kalbim farklı atıyordu . Kendime güveniyordum. İlk defa . Bir şeyleri yapabilirdim belki de . Merdivenleri indiğimde teyzemi aradı gözlerim . Ona gözükmeden çıkmalıydım. Salonda yoktu. Tedirgindin oldum. Ondan gizli bir şey yapmak , birilerinden gizli bir şey yapmak bana göre değildi . Hiç düşünmeden kapıyı açtım ve bahçeye çıktım . Karşı evin penceresine baktım. Hâlâ ordalardı . Gidip ne yapacaktım. Gözü dönmüş bir adama hiç tanımadığım , yüzünü görmediğim bir adam için karşı koymaya mı çalışacaktım. Sonunda kötü şeyler olabilirdi bu kesindi. Oraya gitmenin en büyük nedeni ise kendime bir şeyleri kanıtlamaktı. Korkak olmadığı , haksızlıklara hep sustuğumu ve ama artık susmayacağımı. Anlamadığım ise bu özgüven nerden gelmişti. Söz konusu başkasının hayatı olunca insan bu kadar telaşlanırmıydı . Başkalarına , çevreme kendimden daha çok değer verdiğimi anlamıştım şuan. Tanımadıklarıma bile.
Evin kapısının önünde durdum . Etrafı incelemeye başladım. Akşam üstüydü ama etrafta kimse yoktu. Belki de vardı ama o kadar korkuyordum ki onları göremiyordum. Kapıyı çalacaktım. Elim gitmiyordu. Buraya kadar gelmeyi başarmışsam bundan sonrasını da başarırdım sanki . Titreyen ellerimle dikdörtgen , küçük sarı olan zile bastım ve bir ayağımla ritim tutmaya başladım . Bekledim . Açılmadı. Silahlı adamın şuan tedirgin olduğuna emindim. Peki ya ben kendimden emin miydim . Bir polisi bile aramamıştım. Aslında istesemde arayamazdım. Telefonumu en son gözümün önünde parçalara ayrılırken izlemiştim. Teyzeme haber veremezdim,zaten vermek istemiyordum. Çünkü annemde giricekti ve olay bir çıkmaza sürüklenecekti. Annem ben onları izlediğim için bir sürü konuşacaktı. En sonunda da hiç bir şey olmamış gibi pencereyi kapatıp , konuşup kızmaya devam edicekti. Annem böyleydi duyarsızdı . Çoğu zaman kendini düşünürdü. Kendini ve ailesini . Dışarıdaki hayatlar umrunda olmazdı. Ben kime çekmiştim. Annemden , babamdan uzaktım, hep .
Hâlâ kapıyı açmamışlardı. İkinci bir defa çalmalımıydım . Ya silahlı adam çoktan yapıcağı yapmış ve bir şekilde kaçmışsa. Ya içeride bir ölü varsa . Aklımı böyle kötü düşüncelerle doldurmayı alışkanlık haline getirmiştim sanırım. Bu düşüncelerden kurtulmaya çalıştım ve kapının ikinci bir kez ziline bastım. Bu sefer açmazlarsa gidicektim. Çünkü içeride kötü şeyler olduğuna kanaat getirecektim . Bekledim.
Kapı açıldı .
Kapının açılmasıyla benim gözlerimde gereğinden fazla açıldı . Saçlarının her bir teli başka bir yere bakan yüzü dağılmış, alt dudağı sarkmış , gözleri baygın , gömleğinin önü yarıya kadar açılmış , boğazı kızarmış genç bir adamla karşılaştım. Bu arkası dönük olan olmalıydı. Yaşıyordu geç kalmamıştım. Silahlı adam nerdeydi. Diye düşünmemle genç adamın arkasında belirdi camdaki halinden eser yoktu. Sıcak bir gülümsemeyle duruyordu karşımda. Rol mu yapıyordu . Evet rol yapıyordu. Silahı nerdeydi hayal görmüyordum. Gerçekten o adam bu adam değildi sanki kadifemsi bir sesle kafamı rol yapmaya devam eden adamdan baygın bakışlarından ödün vermiyen genç adama çevirdim.
"Sen yeni hizmetli olmalısın ."
Hizmetli mi? Cidden mi.
Tanrım !