*** ****************************
Öncelikle bölümler geç geldiği için üzgünüz . Birtakım sorunlar yüzünden geç yazdık kusura bakmayın birdaha olmaz inşallah . Yeni bölümü keyifle okumanız dileğiyle hepinizi çok çok öpüyoruz.☺
----------------------------------------------------------------Bir çift gözle başlıyor tüm hayatımız doğduğumuz andan itibaren elimizi tutmak isteyen bir değil birçok el oluyor bize hayatı öğretmeye çalışanlar bir bir çoğalıyor
Gün geçtikçe büyüyoruz büyüdükçe uzaklaşıyor, bizim için herşeyi yapabilecek , bizi her daim koruyabilecek insanlarO zaman anlıyorsun aslına seni senden daha iyi anlayanın yine sen olduğunu
Güven azalıyor etrafına
Bu sefer yalnız kalıyorsun
Yalnız kalınca noluyor
Ah tabiki ölmüyorsun ama ölüymüşsün gibi hissediyorsun
Hergün biraz daha siliniyorsun hafizalardan
İyiymiş gibi davranıyorsun ama bunun küçük bir yalandan ibaret olduğunu biliyorsun
Sonra noluyor
Kendi benliğini unutacak kadar hissizleşiyorsun bir odada herşeyden soyutlanana kadar kalıyorsun ve en kötüsü buna alışıyorsun
Tıpkı bir kuşun kafese alıştığı gibiBunlar benim düşündüklerim değil bunlar Gerçekler
Peki ya hakediyormuyum
Bu güne kadar bir kişinin bile hayatını değiştiren veya hayatına güzel birsey katan biri olmadım,
Olmak istedim mi onu bile düşünmedim
Kimse benden yardım istemedi kimse ona veya bir başkasına yararım olur diye yanıma gelmedi .
Belkide birilerinin benim yanıma gelmesi gerekmiyordu ben gitmeliydim benim gibi hissetmemelilerdi bir hiç gibiAslında tam da şuan da yardıma ihtiyacı olan biri vardı ve tam karşımda duruyordu ilk defa kötü sonuçlar doğurabilecek birşeyleri engelleyebilirdim ya da ben öyle düşünüyordum çünkü çıkılmaza girmiş gibi hissediyordum ve bu beni daha çok tedirgin ediyordu
Yalan söyleyemezdim bu daha kötü olabilirdi şimdi paçayı kurtarsam bile illaki ilerde ortaya çıkardı bu yüzden ne kadar korksamda gerçeği söylemeliydim
Hazırdım.
Kafamı ensem dikleşene kadar kaldırdım
Alt ve üst dudağımı araladım
"Hayır."
Genç adam bu sefer tek kaşını kaldırmış bakıyordu ne demekti bu
"Ne arıyorsun burada o zaman" genç adamın konuşmasına bile izin vermeden benim dediğime karşılık veren silahlı adamdı sesi kalındı bir o kadar da ürkütücü ona bakmadım bile hala genç adamı izliyordum ama cevap verecektim
"Bir takım sesler duydum ,korkutucu sesler iyimisiniz demek için geldim buraya yeni taşındık teyzem Morayın yanına " bunları bir çırpıda söylemem şaşırtıcı gelmişti sanırım. Çünkü ikisininde yüzünde şaşırmış bi ifade vardı bu çok bariz bir şekilde belli oluyordu.
"Demek morayın bir yeğeni var " bu silahlı adam benim teyzemi nereden tanıyordu bu sefer ben şaşırmış bir şekilde ona bakıyordum hayır böyle korkutucu bir adam teyzemle kolay kolay arkadaşlık kurabileceğine anlam vermek zordu. Benim bildiğim kadarıyla teyzem daha çok sevimli insanlarla takılırdı. Bu adam insanı bakışlarıyla bile korkutan bir tipti.
Onunla bu konu hakkında sohbete girmicektim " evet öyle ve bir kez daha sormak istiyorum siz iyimisiniz?"
"Morayı bir görelim bakalım nasılmış gidelim mi Uras " hayır hayır bu adam ne dediğini sanıyordu katil olmaya meyilli belkide bir katil bizim eve girmeyi istiyordu üstelik benimle.
Adının Uras olduğunu az önce öğrendiğim genç adam silahlı adama doğru onay verdiğini belli edercesine kafasını ileri geri oynattı. Biran bunların az önce birbirlerini öldürücek daha doğrusu Uras denen adamın öldürüleceği aklıma geldi. Ne ara bu kadar sakin oldular ve hiçbirşey olmamış gibi birbirlerine bakabiliyorlar. Belkide rol yapıyorlar. Üstelik silahlı adam ikidir sormama rağmen hala soruma cevap vermemesi de fazla sinir bozucu oluyordu. Eğer adını bile bilmediğim silahlı adam teyzem Morayın yanına gelicek ise genç adamı yani Urası öldürmeyecekti.
Tabi şimdilik.
Silahlı adam Urasın tam arkasında durdu. Uras ona doğru titrek bir şekilde döndüğünde ne yaptığını anlamışcasına kafasını direk önüne çevirdi. Yaptığı şeyi az çok tahmin ediyordum. Elindeki silahı beline sıkıştırıyordu bunu anlamak zor değildi.
Uras denen adamın arkasından çekildiğinde bana doğru yaklaştı ve yüzüne bir gülümseme takındı. Fazla samimiyetsiz olduğu ortadaydı. Yüzüne bir maske indirmişti sanki. Uras denen adama döndüğümde yüzündeki ifadeyi anlayamıyordum.
O ev için tehlike azalmış gibiydi. Peki ya şimdi ne planlıyordu.
Hava gittikçe kararmıştı. Silahlı adam önümde dikilmiş gülümsemekten bi an olsun vazgeçmiyordu aynı zamanda teyzemin evine göz gezdiriyordu. Yüzündeki o karanlık ise gitmişti çoktan.
Planladığını şeyleri tahmin ediyor gibiydim. Teyzemi görmek istiyordu ama ben görmesini istemiyordum sadece burdan uzaklaşsın istiyordum.
"Üzgünüm ama teyzem evde yok. Annemle birlikte bi kaç bişey almak için çıktılar." Böyle küçük bi yalandan zarar gelmezdi sanırım.
Kafasını evden çekip tekrar bana döndü ve kaşlarını kaldırdı. İnce bir ses tonuyla
"Pekala." Dedi sadece.
Ardından hemen Uras denen adama döndü.
"Urascığım dediklerimi düşünmeni isterim. Şimdi gitmem gerekiyor." Nasılda masummuş gibi konuşuyor bu adam. Az önce olanlara şahit olmasam ona karşı düşüncelerim olumlu olabilirdi. Ama takındığı bu tavırlar fazla sahte geliyordu gözüme.
Gidecek olduğunu duymak rahatlatmıştı. Elini cebine soktu. Araba anahtarı olmasını umduğum bir anahtar çıkardı. Araba anahtarıydı.
Arabasına doğru ilerlemesini beklerken bir kez daha önümde durdu.
"Görüşmek dileğiyle Morayın yeğeni"
Yine bir sahte gülümsemeyle arkasını döndü ve arabasına yürümeye başladı. Ben o uzaklaşsın gitsin diye bekliyorum o benimle görüşmeyi planlıyor. Aklım almıyor bi insan nasıl bu kadar güzel rol yapabiliyor. Bunları düşünürken o çoktan arabasına bindi ve uzaklaştı.
Gittiğine göre tehlikede bitmiş sayılırdı. Uras denen adamla sohbete girmek gibi niyetim yoktu o yüzden silahlı adam gittiği gibi bende eve doğru ilerlemeye başlamışken arkamdan duyduğum ses duraksamama neden oldu.
"Teşekkürler."