8. BÖLÜM

221 16 10
                                    


Biz uzaktan onları izlerken kavga da kısa süre içinde son buldu.

"Gece?" Bu okulda yeni olduğum için bu tür olayları bilmiyordum, Gece'ye sormak en iyisiydi.

Gayet sakin bir şekilde cevap verdi.

"Doruk ve Ayaz hep kavga eder. Yani önemli, büyütülecek bir şey değil. Genelde kız konularında kavga ederler. Neyse artık okula girelim."

İkimizde sınıflarımıza girdik. Kapıya ulaştığımda içeriden konuşma sesleri geliyordu. Küçüklükten kalmış olan alışkanlığıma yenik düşerek içeriye girmedim ve onları dinlemek üzere kapının yanında dikilmeye başladım.Fakat sesler çok boğuk geliyordu çünkü kapı kapalıydı.

Yanımda bir beden hissetmeden önce duyabildiğim tek cümleler;
'Ortadan kaldırmamız gereken biri daha var bu sene' ve 'Hemde ikimizin de rakibi olacak bir kız. İşimiz zor olacak'  oldu. Söyledikleri beni ilgilendirmiyordu, çünkü büyük ihtimal bugün Ayaz ve Doruk'un kavga ettiği kızdan bahsediyorlardı. Yani Gece'nin söylediğine göre.

Yanıma dönüp baktığımda Ayaz'ı gördüm.

"Şey, yani ben sınıfa giriyordum tam"

Bulunduğum durum tam bir rezillikti. İçeride konuşanları dinlerken yakalanmıştım. Yanakları zor kızaran biri olmama rağmen şuan kıpkırmızı hissediyordum.
Alt dudağını aşağı sarkıtarak,
"Sen öyle diyorsan öyledir" dedi şakayla karışık bir alayla.

Sınıfın kapısını açtım ve içeri girdiğimde Ecrin ve Simay cam kenarındaki sıralardan birinde oturuyorlardı. İlk önce Ayaz'a, sonra bana baktıktan sonra sanki anlaşmışlar gibi birbirlerine baktılar.

Ecrin Ayaz'a doğru ilerledi ve ona yandan sarıldı. Ayaz kasılmıştı, rahatsız görünüyordu. Daha fazla ayakta dikilmeden sırama ilerledim.     Ben yerime oturduktan hemen sonra yanıma Simay denilen kız geldi.

"Bence şuradan tahta daha iyi gözükür. Yer değiştirmeye ne dersin?"

Samimi olmak için kendini kasıyordu fakat olamayacağını anladığında bu anlamsız kasılmaya bir son verdi ve cevabımı beklemeden çantamı kaldırdı. Yeni okulumda kavga çıksın istemiyordum, o yüzden 'peki' anlamında başımı oynatarak gösterdiği yere oturdum.

Sınıf yeni yeni dolmaya başlamıştı, Ayaz çoktan sınıftan çıkmıştı fakat nereye gittiği hakkında bir fikrim yoktu. Dersin başlamasına yakın Doruk da içeriye girdi.

Kaşlarını hafifçe çatarak Simay'a ardından sınıfı yavaşça tarayarak bana baktı. Sırasına ilerledi ve benimde rahat duyabileceğim sesle konuştu.
"Niye burada oturuyorsun?"
"Dolunay'ın tahtayı rahat görebilmesi için onu kendi yerime oturttum."  dedi ve yapay bir şirinlikle gülümsedi. Doruk tam bana bakıp ağzını açmıştı ki sınıfa hoca girdi.

Her zamanki gibi ilk hafta olmasına rağmen öğretmenler ders işliyordu. Sınıfta sadece sıralarına kafalarını koymuş öğrenciler ve duvara ders anlatan bir öğretmen vardı. Fakat o inatla anlatmaya devam ediyordu.

Zil çaldığında her zaman olduğu gibi uykum kaçtı. Dersteyken gözüm kapanıyordu, uyku beni ele geçiriyordu fakat teneffüs zili çalar çalmaz sanki bütün gün uyumuş gibi hissediyordum, uyku denilen bir şey kalmıyordu. Doruk yanıma geldi ve çantamı kaldırarak konuştu.

"Niye yer değiştiriyorsun Dolunay?"

"Simay degistirmek istedi. Bir olay çıkmasın diye geçtim. Büyütülecek bir şey degil Doruk, cidden."

"Yani senin kendi iraden yok, başkaları ne derse onu yapıyorsun. Geç şuraya" dedi ve çantamı eski yerine koydu. Ardından Simay'ın çantasını oraya fırlattı.

"Hey hey! Yavaş ol! Ne yaptığını sanıyorsun sen?" dedi şımarık bir ses. Evet, Simay'dan bahsediyorum.

Doruk ona cevap bile vermedi ve sınıftan çıktı. O sınıftan çıkarken aynı zaman diliminde Gece içeriye girdi. Simay arkasını dönüp işaret parmağıyla Ecrin'e işaret verdi ve o da ayağa kalkarak yanıma ulaştı.
Ardından Gece koşarak yanıma geldi ve iki elini beline koyarak konuştu.

"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?!"

Simay beni dikkate alarak konuştu.

"Sakın bana bulaşmaya kalkma. Doruk'tan uzak dur" dedi. Sınıftakiler etrafta küçük bir topluluk oluşturmuştu. Bazıları ise buna alışkın gibi görünerek sırasından bile kalkmamış telefonlarındalardı.

Bende bir yere kadar susabilirdim. Cevap vermezsem iyice havalanacaktı.

"Öncelikle seninle uğraşmayacağım. Çünkü ben beynimi kullanarak kavga ederim. Fakat senin o durumunda savunma silahın olmadığı için bu benim açımdan sıkıcı olur. Doruk konusuna gelirsek..."

Bir elimi belime koydum ve işaret parmağımı ona doğru sallayarak konuştum.

"...farkındaysan o seninle ilgilenmiyor. Ve tekrar farkındaysan benimle ilgileniyor. O yüzden bence sen onun peşini bırak. " dedim. Simay sinirden kıpkırmızı görünüyordu. Ecrin'in yüzünde pek bir ifade yoktu, zaten o Doruk ile değil Ayaz ile ilgileniyordu.

Simay ona işaret verdi ve bize doğru ilerlediler.

UyumsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin