Uyumsuz

5. BÖLÜM

2 ay sonra
Multimedyada Ayaz vs Doruk :D
Bölümü umarım beğenirsiniz vote ve yorum atmayı unutmayın, iyi okumalar!

Yaz tatili umduğumdan daha hızlı geçmişti. Her haftasonu piyano kursuna gitmiş, haftanın dört gününde de kitapçıda çalışmaya gitmiştim.

Piyano kursunda umduğum gibi arkadaş edinmiştim. Yaklaşık bütün kızlarla arkadaş olsamda, bende sonunda bir yakın arkadaş sahibi olabilmiştim.

Gece ile akşamları 'iki kişilik' kız geceleri düzenlemiş,doyasıya eğlenmiştik. Yüce Ruffles ile buluşmalarımız çok daha renklenmişti. Çalıştığım kitapçıda bana yardım etmeye de gelmişti.

Doruk ile yemeklere çıkmış, aynı zamanda Ayaz ile aralarında ne olduğunu öğrenmeye çalışmıştım. Fakat elde var sıfır.

Ayaz ile de piyano kursunda sohbetimizi ilerletmiş, çıkışta bir yerlere gitmiştik. Arada bir çıkışta kursta kalıp bana çalmamda yardım etmişti.

Yarın akşam sahilde yaza veda partisi verilecekti.

"Hadi ama Dolunay,bizde katılalım."

"Gece, orada sadece üç beş kişiyi tanıyorum, hem bizim ne işimiz var orada?"

Arkadaş edinmiştim edinmesine de hala kalabalık ortamlardan haz etmiyordum.

"Benim orada tanıdıklarım var hem senin yanındanda ayrılmam. Lütfen. "

Son kelimeyi uzata uzata söyleyerek bana masum bakışlar attı. Hadi ama , ona nasıl karşı gelebilirim bu durumda?

"Peki,tamam."

"Ne, kabul ettin mi yani?Süper olacak bana güven. "

"Fikrimi değiştirmeden sussan daha iyi olacak bence. "

"Tamam, tamam.O zaman bugün elbise almaya gidelim. Yarında partiye."

Sevinci yüzünden okunuyordu, fazlasıyla heyecanlıydı. Bu heyecanının en önemli ve bana göre tek önemli sebebi partiye Çınar'ında gelmesiydi.Bana anlattığına göre,geçen seneden beri onu seviyormuş fakat onunla konuşmaya cesareti yokmuş ve böylesi daha iyiymiş.

Evden çıktık ve kendimizi bir alışveriş merkezine attık. Yürüyen merdivenleri çıktık, ardından vitrininde tarzımıza uygun elbiseler gördüğümüz bir mağazaya adımımızı attık. Koluma astığımız askılardaki elbise modellerini sırayla denemek üzere kabine girdik.

Ilk denediğim elbise kırmızı, göğüs dekolteli mini bir elbiseydi. Fikrimi aklımın bir köşesine not ettim ve diğer elbiseye geçtim.

Bu seferki siyahın en koyu renginin yer aldığı, straplez yere kadar uzanan, önü kısa arkası uzun bir elbiseydi. Şuana kadar gördüğüm en güzel elbise olduğunu düşünüyordum. Diğerlerini denemekle vakit kaybetmek istemediğimden bunda karar kıldım. Kabinden çıkıp Gece'ye de gösterdim.

"Bu elbise harika, bayıldım!"

"Abartma istersen,"

dedim ve o da kendine aldığı mini, kırmızı renk şirin elbisesiyle kasaya doğru ilerledik.

Dükkandan çıktıktan sonra bir alt kattaki kafeye girdik. İçeride ahşap rengi masalar ve sandalyeler hoş görünen bir bütünlük sağlamıştı.

Masaya gelen garsona iki tane sütlü kahve siparişi verdik.

"Yarın Çınar da orada olacak. Bu fırsatı değerlendirmeliyim. "

"O nasıl olacak?"

derken garson geldi ve kahveleri bırakarak yanımızdan ayrıldı.

"Şimdi biz bu yaza veda partilerini her sene yapıyoruz ve her sene şişe çevirmece de oynuyoruz. Eğer şişe sana ve bana veya sana ve Çınar'a denk gelirse ne yapman gerektiğini biliyorsun."