2. BÖLÜM

775 85 25
                                    

Kendime bunun bir tesadüf olduğuna inandırdım.

Sonuçta beni takip etmiş olamazdı değil mi?

Onu umursamamış gibi davrandım.
Yanıma yaklaştı ve,
"Tesadüfe bak,"
Yüzüne bir gülümseme yerleştirmişti.

Küçük bir çocuk gibi görünüyordu. Fazla masum .

Ama o benim düşmanımdı. Kendimi buna inandırmıştım. Sonuçta düşmandan başka ne olabilirdi ki?

Tezgahın arkasındakı kız ona ne alacağını sordu.

"Yanımdaki hırçın kızın aldığından," diyerek cevap verdi.
Kasiyer kız ikimize bakıp kıkırdadı ve siparişleri getirmek için arkasındaki fırına ilerledi.

"Sensin o!"

"Tabi, benim o,"

Dil çıkartarak önüme döndüm.
"İlk piyano dersin nasıl geçti?"
Dalga mı geçiyor yoksa ciddi mi diye baktığımda gayet ciddiydi.

"Standart."

"Hımm, o da iyi. "

Az sonra kız küçük kese kâğıtlarını içinde siparişleri getirdi. Fırından yeni çıktığı için sıcacıktı.

Dükkandan çıktım ve evime doğru yürümeye devam ettim. Arkama baktığımda o da yanıma gelmişti.

"Ne o, yoksa aynı binada mı oturuyoruz? "
"Bunu ne kadar çok istediğini biliyorum ama maalesef"
"Ne alakası var!"

"Aynı binada oturmuyoruz ama, aynı sokakta oturuyoruz.Bende bu caddede oturuyorum.Bu arada ismin ne?"
"Dolunay."
"Bende Ayaz. Memnun oldum Dolunay."
Son kelimeye ayrıyeten vurgu yapmıştı.
Aynı şekilde ona cevap verdim.
"Bende memnun oldum,Ayaz. "

Daha sonra evimin önüne geldiğimizde
"Yarın işin var mı? "
Yarın pazartesiydi.
"Evet var. Kitapçıda çalışıyorum haftaiçi. "
"Kaça kadar?"
"Dörde kadar."
"İyi."
"Ne iyi?"
"Sadece merak ettim. Görüşürüz" dedi ve gitti. Resmen benimle dalga geçmişti. Adi pislik!

Ondan nefret ediyorum.

Eve girdim ve çöreklerimi de yanıma alarak televizyonun karşısına kuruldum.
Çok geçmeden uyuya kalmıştım. Bu benim elimde değildi. Hergün erkenden uyur,sabahta uyku sorunu çekmezdim.

Bana kalırsa gayet akıllıcaydı.

Haftanın ilk günü yine gördüğüm en berbat alarm sesiyle uyandım. Bu alarmı değiştirmeyi hep unutuyordum.

Neyseki yataktan kalkmam uzun sürmedi. Aynanın karşısında esnedim ve üzerime ne giyeceğimi seçmek üzere dolabın sürgülü kapağını açtım. Aslında her gün saatimi böyle ne giyeceğimi düşünmem saçmaydı,çünkü her zaman ki gibi ya siyah dar paça pantolon üstüne gömlek, ya da parçalı scuba etek üstüne bir body gidiyordum. Yani yarım saatimi böyle geçirmem saçmalıktı.

Pekala, bunları düşünerek vakit kaybetmek dahada saçmalıktı, o yüzden seri hareketlerle eteğimin
üstüne lacivert body geçirdim ve saçımı tarayarak eyeliner ,rimel ve hafif sürdüğüm toz pembe rujdan sonra artık hazırdım.

Bunları yaparken ne de çok vakit kaybetmiştim ben?

Bir de yataktan yarım saat kalkamasaydım akşam olacaktı. Çantamı da alıp kapıyı kilitleyerek evden çıktım.Nerede piyano kursu olduğunu günlerce araştırıp bulmuştum fakat çalıştığım yere gidebilmek için ilk önce durağa gitmem, otobüsü beklemem ve sonrada tıklım tıklım olan otobüs ile 8 durak sonra beni bekleyen kitapçı dükkanına gitmem gerekiyordu. Bunları düşünürken bile beynim uyuşmuştu.

Apartmanın kapısından çıktım ve karşımda arabasına yaslanmış bir adam.
Ta da! Doruk.

Ona aldırmadan ilerlemeye çalıştım fakat kaslı kolları bileğimi kavradı.
"Ne var?"
"Seni bırakmak için geldim."
"Seni çağırdığımı hatırlamıyorum nedense?"
Aslında şuan onunla gitmek istiyordum. Çünkü otobüs durağına kadar yürümek istemiyordum. Başka nedeni yoktu. Yoktu değil mi?

"Itiraz etme, ne kadar uzakta olduğunu biliyorum." Dedi ve arabanın kapısını açarak beni oturttu.

Bindikten hemen sonra,
"Ee yolu tarif etmeyecek misin?"dedi.
"Hani nerede olduğunu biliyordun?"
Şaşkınlıkla ona baktım.
"Seni ikna etmeye çalışıyordum heralde.Baksana, işe de yaradı. "
Eğlenen bir ifadesi vardı.

Daha sonra yolu tarif ettim, açıkçası kısa bir sürede gelmiştik. Tüm benliğimle soğuk tutmaya çalıştığım sesimle
" Teşekkürler. " dedim ve arabanın kapısındaki kola kapıyı açmak için uzandım.
"Bir tesekkürle kurtulamazsın, bayan bilmiş. Çıkışta seni almaya geleceğim. "
"Eve mi bırakacaksın?"
"Ah, hayır tabiki. Süpriz." dedi ve otomatik kapı kilidini açtı. Kapı kilitli miydi yani?
Her neyse, beni bekleyen mis gibi kokan kitapların arasına kendimi attım.

UyumsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin