My diary

Beklenmiyen Bir Konuk Ve İnci Beyazı İnsanlar

Medya bulanık düzeltemedim onu özür dilerim.
Resimden de anlaşılacağı gibi bir porselen bebek.

İlaçların dozu arttı sanırım aklımı kaybettiğimde emin olunması gerek.

Ama şimdi anlatacağım olay bu değil.
Bugün öğleden sonra odama gelen küçük kız ve bana verdiği oyuncak bebek. Aslında oyuncak demek ona saygısızlık olur. Oldukça güzel ve özenli el işçiliği olan bir porselen bebek.

O küçük kız yanıma geldiğinde hemşireler odadaydı ve ilaçlarımı getirmişti zorla içirilen bir kaç ilaçtan sonra kapının aralığından o kızın içeri süzüldüpünğ gördüm. Ama diğerleri onu görmemiş gibiydi. Kendileri fark etsin diye bekledim.

Açıkçası oldukça komik bir görüntüydü. İri yarı iki kişi burunlarını dibinde odaya sızan minik kızı görmüyorlar. İkisinin işi bittikten sonra toparlanıp çıktılar ve küçük kızla odada yalnız kaldım.

Önce ne yapacağımı şaşırıp kızı inceledim. Eğer hareket etmese onu kesin ölü sanabilirdim. İnci beyazı mükemmel teni, iri mavi aralarında yeşil lekeler olan gözleri ve kiraz rengi dudaklar ile karşımdaki kız çok sevimli ve güzeldi. İnsanda şevkat hissi uyandırıyordu. Sağ kolu ile vücuduna sıkıca bastırdığı oyuncağı ile gözlerini dikmiş bana bakıyordu.

Önce konuşmayacağını sandım ona sorular sorarak konuşturma çalıştım.

İlk başta çekingen davranıp kısa cevaplar versede daha sonra rahatlayıp konuşmaya başladı.

Adı matilda'ydı. Sırp asılı bir an es ve İngiliz babası vardı. Yaşını sorduğumda tuhaf davranmaya ve telaşlanmaya başladı. Oyuncağını adı Diana idi. Annesinden kalan son şeymiş...

Ve çok tuhaf davranıyordu. Bana ölü olduğunu söyledi. Ama sanırım şizofreniydi herhalde. Umarım.

Bir kaç saat yanımda kaldı sonunda biri ile konuşmak iyi gelmişti. Beni dinledi ve bana inandığını söyledi. Diğer insanlar gibi katniss demek yerine ise athena dedi. Alisa bunu duyarsa kesin onu parçalamak ister.

Beş kardeş olduğumuzu duyunca çok şaşırdı. Onun bir abisi ve ablası varmış. İsimleri Alex ve monica. Bana beş kardeş olduğumuz için çok şanslı olduğumu söyledi.

Ama bilmediği şey şu
-Deli olduğumdan emin olan ve beni görmeyi katiyen reddeden bir abla
-ValentiaButTia-

-Kaybettiği aşkının acısı ile sürekli sinir krizi geçiren ve kızı ile hayata tutunmaya çalışan alisa

-Olaylardan sonra kaçan ve şu an nerede olduğunu bilmediğim ikizim
Vela_Sia_Hawking_

-Bizi bir arada tutmaya çalışıp aramızda hırpalanan daha sonra bize sinirlenip çıkıp giden latrell

-Ve gerçekleri söylediği için deli ilan edilen ilaçlar ile manipüle edilmeye çalışılan ben

Ne kadar iyiydik bir zamanlar. Yetimhanede birlikteydik.
Hogwartsda ayrı ayrı binalara gittik ama yine birlikteydik.
Kavga ederdik ama yinede birbirimize değer verirdik.

Hogwarts bittikten sonra her şey sarpa sardı.

Tia lucius ile evlendi ama alisa karşı çıktı ve kavga ettiler o zaman fark etmemiştik ama bu olay her şeyi başlatan olaydı.

Alisa evlendi.
Regina doğdu ve daha sonra da draco
James ve lily evlendi
Sirius ile latrell'ın ayrılması
Sia olayı
Ve regulus 'un ölümü

Öf kafam iyice bulandı küçük kızı anlatıyordum neyse.

Saat beşe yaklaşırken tuhaflaşmaya huzursuzlanmaya başladı ve saat tam 16:55 de ailesi ile beş çayına gitmesi gerektiğini söyledi babası koyu bir ingiliz ve böyle şeylere çok dikkat edermiş.

Oyuncağı yavaşça bana uzattı ve bende kalmasını istediğini söyledi.

Sonra kapıya yürüdü gözlerimi oyuncağa doğru çevirdiğim sırada kapıyı açmış ve çıkmış olmalı çünkü arkamı döndüğümde yoktu.

Oyuncak şu an yatağımın yanımda. Ama bir tuhaflık var onu aldığımdan beri tuhaf sesler geliyor. Çocuk sesleri. Küçük bir kızın sesleri.

Ve dışarıda dolaşan inci beyazı insanlar. Sanırım uykusuzluktan hayal görmeye başladım en iyisi biraz dinlenmek umarım uyandığımda daha iyi durumda olurum...

Diana ve matilda'yı yazarken ışıl ışık'ın YouTube videosundan ilham aldım
Onun da lanetli bebeğinin adı Diana idi ve kardeşleri monica ve alex vardı

Matilda ve Diana'nın bu hikayede çok önemli bir yeri olucak

Ve hikayeye yeni karakterler gelicek
Yeni bir profesör adı da
Charles Xavier
(x-men hayranları anladı 😉)

Neyse bb