Kendisi İnek Öğrenci

K.İ.Ö(Sebahat)

kendimi hazırladım. Ağzımda biriktirdiğim iğrenç kusmuğu yaklaştığında yüzüne püskürtecektim. Başka çarem yoktu. Abidin Kabakulak İçin Ölmek Vardı Dönmek Yoktu!

*****

Karşıdan gelen vahşi kuzenimle aramızda sadece 1m vardı. Ama ben biraz daha yaklaşmasını istiyordum bu her ne kadar tehlikeli olsada ıskalamak istemiyordum. Ağzımdaki asit miğdemi bulandırmaya yetiyordu. Birazdaha tutmaya devam edersem heran kusabilirdim miğdeme otursan anca bu kadar olurdu.
Ayça yaklaşınca ağzımda birikmiş olan asit topluluğunu yüzüne püskürttüm tam bir kusmuk canavarına benzemişti. Ben henüz olayın ciddiyetine bodoslama giriş yapmamışken ayça bağırıp çıglık atmaya başladı ve şunları söyledi.

"Lan sen benim başıma belamısın? Bu ne ya üstüm başım mahfoldu abidin seni bitiricem bittin sen."

Diyerek banyoya koştu. Sanırım 1 sene rahattım çünkü ben olsam 1 sene 1 gün yıkanırdım o artı 1 günde psikolojim içindi. Cidden berbat birşeydi Ayça adına empati kurmaya çalışıyordum ki halıyı görmemle beynime giden yolların fren yapmasıyla düşünme kabiliyetimi kaybetmiştim halı!
Annem benim tek kelimeyle canımı okuyacaktı o an sanki yerle bir olmuştum. Ama bunu deneyle kanıtlamak için kendime 41 defa çelme taktım yerle bir olmanın tanımı buydu ah zeki olmak bunu gerektirirdi.
Kendimi daha fazla şımartmadan mutfağa koştum bulaşık deterjanını ve el bezini alıp salona koştum.
Bu günleride mi görecekti narin ellerim ve narin bedenim bu deterjan bulaşıkları temizliyorsa yani yemek tabağında olan babamın salyalarına dayanabiliyorsa oğlunun kusmuğunuda çıkartabilirdi diyerek halıya döktüm ellerim ileri geri ritim tutuyordu derken ağzımdan o sözcükler dökülüyordu.

"Ovalıyorum ovalıyorum çıkmıyo çıkmıyo ovalıyorum ovalıyorum çıkmıyo ulan!"

Aslında içimde çok güçlü ve kaslı bir abidin yatıyordu ama yatıyordu işte sorun orda.

Aslında derslerime bu kadar ağırlık versemde sosyal medyayla aram iyiydi birkeresinde babam bu hayatta bulunduğun konumu iyi bilmelisin dediği günden beri yer bildirimi yapıp duruyorum. Özgüven bildiğin tavan. Ama abidin olmak bunu gerektirmezmiydi canolarım. Ben yine kendi kendime zırvalarken sorunu unutmuştum halı vardı birazdaha bastırıp narin parmaklarımla çitelemeye devam ederken lekenin çıktığını görünce ecel terlerimin yerini mutluluk gözyaşları aldı.
Bez ve deterjanı geri eski yerine koyup halının ıslak olan bölgesine saç kurutma makinesi bastım onun sıcağı kurutmaya yetecekti kıvrak zekâmla bu olaydanda yırtmıştım.
Ayça banyodan çıkana kadar  ve annemler gelene kadar salonu ve en önemliside oklavayı kaldırıp odama geçtim.
Kapıyı sertçe kapattım inşallah duymuştur ayça psikopatı. Abidine bulaşmanın sonu bu olsa gerekti.
Bu kız benim psikolojimi bozmuştu ben bu değildim evde terliksiz bile dolaşmazdım bikere!
Her neyse çalışma masama oturup kaldığım yerden devam etmeye başladım.
annemle babam gelince ayçaya yaptıklarımdan dolayı sorguya çekilecektim. En önemliside sıkışınca soruya soruyla cevap verenleri gerçekten anlamıyorum. Ben sıkışınca sadece işerim ve zaten çocukluğumu unutmamak için arada altımı bezliyorum. Sonuçta bunlar tarihi konular risk alamazdım.
İç sesimle boğuşurken banyonun kapısı açıldı içimde bir kıpırtı oluştu sanırım dayak ve korkuydu ayçadan cidden tırsıyordum bakalım şimdi neler olacaktı yarın sağ salim okula gitmek için nelerimi vermezdim. Mesela test kitabımı verebilirdim bakın bu büyük bir fedakarlıktır bir abidin kabakulak için. Odamın kapısının deliğinden bakmaya çalıştım ama gözlüklerim buna müsade etmiyordu. Azıcık kapıyı araladım ama ayça görünürde yoktu. İçimde yatan cesur abidin birden ossurarak kalkmıştı sanırım içeri gitmenin tam zamanıydı odamdan dışarı çıkarken ağzımdan dökülen dualar'la imana gelmiştim birden zil çaldı kesin annemdi ah 80 kiloluk prensesim gelmişti oğlunu kurtarmıştı daha deminki düşüncelerimden eser  yoktu kesin yine yatmıştı ayı! Koşarak kapıyı açtım annemle babam içeri girdi bende onlarla birlikte salona geçtim ayça samara gibi eski halinden eser kalmayan halıya ve bana bakıyordu. Sanırım beni şikayet etmesi için gereken delili yok etmiştim kıvrak zekâmla ve narin bedenimle gurur duyuyordum ayçaya bir piç smile atarak odama koştum sanırım yatma vakti gelmişti çünkü saat 1e 15 vardı sabah dinç olmalıydım.

****

Alarmımın çalmasıyla okula olan aşkım depreşmişti hemen okul formalarımı giyerek salona geçtim annem kahvaltımı hazırlamıştı ve yine aynı kılıkta oturuyordu. Bu benim her ne kadar göz zevkimi bozsada saçlarının dağnıklığı ve pis bakışları ona ayrı bir hava katıyordu. Kahvaltımı etmiştim ve 5 kiloluk çantamı sırtlayarak okulun yolunu tuttum. Aklıma dün akşamki olaylar geldikçe ne kadar büyük bir badire atlattığımın farkına vararak şükür ediyordum. Bu gün okula kolum bacağım kopmadan ve bıçaklanmadan gelmem bile bir mucizeydi!
Kendi kendime konuşurken okulun kapısına gelmemle sesimi keserek içeri girdim sınıfımın olduğu sıraya ilerledim ve gelmemle sınıfımın sırayla sınıfa ilerlemesi bir oldu. Tam zamanında gelmiştim. Sınıfa geç girmeyi sevmezdim. Ve sınıf kapısından içeri girerek en ön sırama oturdum dersin olduğu defter ve kitaplarımı çıkartarak beklemeye koyuldum. Matematik ögretmeniyle içeri giren kıza resmen tutulmuştum. Ah tanrım sarı ve kusmuk renginde saçları ona ayrı bir hava katıyordu. Sonunda bir ortak noktamız vardı! Gözlüklerimiz. İçeri girer girmez bana neden bakmadığını anlamıştım. Derse olan dikkatimi dağıtmak istemiyordu beni düşünüyordu. Kesin bana aşık olmuştu. Ögretmenin sesiyle irkildim.

"Evet çocuklar aramıza yeni katılan sebahat arkadaşınıza merhaba deyin."

***

Selam okuyucularımm Voteleriniz ve okuma listelerinize eklemeniz beni çok mutlu ediyor lütfen yorumda yapın sizi çook seviyorum beni mutlu ediyosunuz abidin kabakulak ailesi olarak yeni bölümü merakla bekleyin ve takip edin :)