Üstümde hissettiğim ağırlıkla gözlerimi açtım. "Uyandın mı? Şu haline bak, bok çuvalına dönmüşsün. Mutlu musun bari?"
Bileklerimi tutmuş üstümde duran Taeyong'a baktım. Gözünde büyük bir çizik ve yanık vardı. "Ne oldu diye sorma, eziyet etti bana. Mutlu olacaksın demiştin değil mi? Bak ne kadar mutluyum!" Yüzü, çok kötüydü.
"İki yıldır görmediğim eziyet kalmadı, sen eğlenirken ben ağladım öldüm! Şimdi sıra bende, biraz da senin canın yansın..." Birden uzayan tırnakları ve dişlerini boynuma yerleştirip ısırdı.
..
"Hyung uyan! Hyung, hyung uyan!" Gözlerimi açtığımda Jaemin yanımda oturuyordu. "Gerçekten iyi misin? İki gündür uyuyorsun ilaç mı aldın yoksa, içmeden önce ilaç mı aldın?" Başımı iki yana salladım, özledim ve uyanmak istemiyorum.
"Amerika'ya gitti mi? Eunwoo ile görüştün mü?" Telefonu uzattı, hazır değilim bakamam...
Eunwoo Hyung Jaemin, yarım saate Jae'ye geliyorum.
"Ne bu şimdi? Neden gelecek?" Ellerini iki yana kaldırdı, kapıyı açmak için odadan çıktı. İki gün uyumuşum, sanki beş dakika geçmiş gibi.
"Dostum iyi misin? Korktuk ya~" Adi şerefsiz.. ne olurdu bir ay daha bekleseydin! "İyiyim merak etme."
Yanıma gelip koluma girdi. "Hadi kalk ve salona git, sana sürprizimiz var... Kalksana be adam!" Kalkıp salona yürüdüm. Pembe bir kedi boxı vardı. "Yeni kedi aldıysanız hiç heveslenmeyin ve geri götürün."
"Git ve o boxa bak geri zekalı! Kime çektin sen ya?" Yere oturup içine baktım. "Beyaz kedi işte, geri götürün ya..." Kedi yüzünü bana döndüğünde boynundaki tasmayı fark ettim.
"Sahibini ısırmış, artık neler öğrettiysen hayvancığa.. adam geri bırakmak istedi." Miyavlayıp patisini yaladı. Boxtan çıkarıp koltuğun üstüne bıraktım."Hadi gidin artık, sonra gelirsiniz hadi gidin." İkisini de dışarı çıkarıp kapıyı kapattım. Koşarak girdiğimde kucağıma atladı bacaklarını belime, kollarını da boynuma doladı.
"Seni çok özledim Hyunie! Çok çok çok çok çok hem de çok özledim!" İnce parmakları ensemdeki saçları oynarken yüzünü omzumdan kaldırdı. "Bende özledim ama.. nasıl bırakmaya karar verdi?" Dişlerini göstererek sırıttı.
"Sanırım birşeyler yapmış olabilirim~" Yanağıma sulu bir öpücük bırakıp tekrar sarıldı. "Isırdın ya da tırmaladın mı?" Mırıldanarak onayladı.
"Cidden mi? Yaptın mı bunu gerçekten? Sana inanmıyorum, masum olduğunu düşünmüştüm."
"Hyunie ama ben masumum! İstemediğim birine gitmem saçma değil mi? Yemek yemeliyiz çünkü çok açım." Mutfağa girip tezgaha oturttum. "Ne yemek istersiniz?"
Biraz düşünüp ellerini enseme attı, garip bir şekilde baktı. "Şeftali yemek istiyorum ama şunları." Dudaklarıma dokunup gülümsedi. Fazla acele.. sakin olmalısın biliyorsun değil mi?
Küçük bir öpücük bırakarak tezgahtan indi ve önlükleri getirdi. "Yemek zamanı! Güzel şeyler yapalım Şefim!"
Bu bölüm de bittiğ ve geldik zurnanın zaaaaart dediği yere.
Diğer bölüm fınal mi olsun? Yoksa 15.bölümde mi bitsin?
Açıkçası uzarsa aklımda güzel şeyler var, Jaeye bol küfürlü Taeye bol uwulu ama sizi de çok sıkmak istemem:))
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
