Villanın helikopter pistine bir hava aracı yaklaşır. Efendi Kodai önde olmak üzere Saphed ve Neve araca yaklaşır ve yarım dakikalık uçuş kontrolü sonrası havalanırlar. Saphed hava aracının yapay zeka sistemi olan Kedy'e sesli komutla;
'Bizi Büyük Nirvana Klanı'nın ana binasına götür.'
'Peki efendim. Varış noktası Büyük Nirvana Klanı.'
Bir saate yakın süren uçuş sonrası klanın aile üyelerine özel iniş sahasına yaklaştılar. Kedy, Efendi Kodai'nin önüne küçük bir hologram yansıtarak;
'Efendim, Klan güvenliği kimlik tespiti istiyor. Önünüzdeki holograma yansıtıyorum.'
'Ben Klan Liderinin 5. çocuğu Nozomu Nirvana. Bugün yapılacak olan toplantıya katılmak için geldim.' dedi Efendi sakin bir şekilde. Holograma yansıyan güvenlik müdürü selam vererek;
'Hoşgeldiniz efendim. Toplantı bir saat sonra ana salonda yapılacak. Klan büyüklerine geldiğinizi haber vereyim mi?'
'Hayır. Onlara süpriz yapmak istiyorum.'
'Peki efendim.'
Hava araçları iniş yaptıktan sonra üçü bina girişine yöneldiler. Ana salona yöneldiklerileri sırada bazı üst düzey klan üyeleri Efendi Kodai'yi görmezden geldi. Saphed'in dikkatinden kaçmayan bu durum yumruğunu sıkmasına neden oldu. İçinden;
'Bu kadar mı saygınız yok sizi aşağılık sürüngenler. En nihayetinde klan varislerinizden biri karşınızdaki.' dedi ve efendisine baktı. Efendisi hiçbirine bakmıyordu. Sakin ve emin adımlarla yürüyordu. Üçü de misafir süitlerinden birine girdi ve toplantıyı beklemeye başladılar.
Neve dayanamayıp;
'Efendim, niye onların bu saygısızlığını görmezden geldiniz? İsteseydiniz onların kafalarnı oracıkta koparırdık!?' diye çıkıştı birden.
Efendisi usulca ayağa kalktı ve süitteki pencereden manzaraya bakmaya başladı.
'Sakin olun. Biz mafya değiliz girer girmez olay çıkaralım. Onları en zayıf anlarında yani en güçlü olduklarını sandıkları anda yok edeceğim. Bu beklenmedik yenilgiyle karanlığa gömülmelerini, delirecek raddeye gelmelerini izlemek daha eğlenceli. Bu yeni bedenimdeki çocuk, Nozomi, anılarındaki acıyı hissettim. Öfkeyi ve intikamı. O çocuğa borçlu hissediyorum. Belki bu klanı yok ederek onun ruhunu rahatlatırım' dedi.
'Bizi mazur görün efendim. Saphed ve ben biraz sabırsız olabiliyoruz bazen. Gelişinizi uzun zamandır bekliyoruz ve bu kendini üstün gören klan ve ırklardan bıktık.' dedi Neve başını öne eğerek. Efendisi ona dönerek sağ koluna dokundu ve şefkatli gözlerle;
'Biliyorum' dedi.
Saphed doğrularak; 'Efendim biz dışarıdayız. Bir emriniz olursa seslenmeniz yeterlidir.' dedi ve ikisi odadan çıktı. İkisi de süitin girişinde nöbet tutmaya başladı. İleride ikisinin de gözüne birileri takıldı. Hemen kim olduklarını anladılar. Varisler.
'Tüm varisler de gelmiş anlaşılan. Hem de yalakalarıyla. Birbirlerini gram sevmezler fakat birbirlerinden kopmazlar da.' der Saphed alçak bir sesle. Bir karşılık bulamayınca Neve'a bakar. Düşünceli görünce onu;
'Neyin var? Az önceki olayda mı kafan hala? Efendimizin açıklaması yeterli olmuştur senin için demiştim ama öyle değil sanırım'
Neve;
'Konu o değil. Aklım hala dün akşamki yemekte konuşulanlarda. Çok şey gördük, duyduk hatta yaptık ama biz ölümsüzler için bile Efendimizin anlattıkları yenilir yutulur cinsten değildi. Tüm inanış ve bilineni yıkacak bir türden bu ölüm sonrası.' dedi Neve.
'Sanırım haklısın. Seni belliki çok etkilemiş bu durum. Doğal. Beni bilirsin. Ölümü de takmam sonrasını da.' dedi Saphed kendinden emin bir şekilde.
'Haklısın. Tabi o beyaz sakalınla, balık gibi ölü gözlerinle demesi kolay.' dedi ve sırıtarak. Saphed'in yüzü düştü. Bir şey söylemeye yeltenemeden ikisinin de bilekliği uyarı vermeye başladı.
'Vakit geldi. Ben efendimize haber vereyim.' dedi Neve ve içeri girdi. İçeriye girdiğinde efendisinin bağdaş kurmuş ve gözlerini kapatmış halde buldu. Tam söze girecekken efendisi;
'Vakit geldi sanırım.' dedi ve gözlerini açtı. Tam cevap verecekken Efendisine, Neve gördüğü şey konusunda donup kaldı. Efendisinin gözleri simsiyahtı. Dipsiz bir kuyu, sonsuz bir kederin boşluğu gibiydi. O şaşkınlıkla kıpırdayamadığını sandı ama sonra farketti ki o siyah gözlerin gücüydü bu hareketsizlik. Efendi Kodai bir daha yumdu gözünü ve eski halini aldı gözleri. Neve nefesi kesik bir halde;
'Efendim gözleriniz daha önceden gücünüzün getirisi olan kan kırmızısı idi. Bu yeni gözler dün bahsettiğiniz güçle mi evrildi?' diye sordu.
'Doğru. Sanırım zaman geldi. Hadi gidelim.' dedi efendisi. Belli ki konuşmak istemiyordu bu konuyu. Toparlanıp süiti terkettiler. Üçü de ana salonun kapısına geldiler. Çift kapının birini Neve, diğerini Saphed açtı ve Efendi Kodai içeri girdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üstün IRK
FantasyBilim ve Büyü'nün beraber hüküm sürdüğü bir dünyaya ölümü yenip geri dönen biri olan Kodai Prania, gezegeni derinden etkileyen bir amaçla yarım kalan intikamını almakta kararlıdır. Bu serüvende hem onu hem yaşadıklarını ve onu bu amaca süren nedenle...