Bilim ve Büyü'nün beraber hüküm sürdüğü bir dünyaya ölümü yenip geri dönen biri olan Kodai Prania, gezegeni derinden etkileyen bir amaçla yarım kalan intikamını almakta kararlıdır. Bu serüvende hem onu hem yaşadıklarını ve onu bu amaca süren nedenle...
Neve efendisinin emriyle tüm ırklardaki yerleştirilen adamlarına hedeflerini öldürmesini ve klana dönmelerini söyledi. O gece altı ölüm gerçekleşti ve hepsi üst kademe yöneticilerden oluşmaktaydı. Görevini yerine getiren savaşçılar Kedy'nin yolladığı özel araçlarla klan binasına geldiler. Neve hepsine birer oda verip dinlenmelerini ve sabah Efendi Kodai ile görüşeceklerini söyledi.
Sabaha doğru hepsini toplayıp ana salona getirdiler. Yan yana dizilip Efendilerini beklemeye koyuldular. Gergin süren birkaç dakikadan sonra Efendi Kodai içeri girdi ve hepsi dizlerinin üzerine çöktüler. Efendi Kodai klan liderinin koltuğuna oturup hepsine bakıp eliyle ayağa kalkmalarını işaret etti. Hepsi kalkınca;
'Merhaba dostlarım.' dedi sevecen bir ses tonuyla. Hepsi bir ağızdan;
'Üstün olana kadim olana selam olsun.' dediler.
'Bana gerçek isimlerinizi ve seviyelerinizi söyler misiniz?' diye sorunca hepsi sağdan söylemeye başladılar.
'Suzu - Turuncu Seviye'
'Gin - Turuncu Seviye'
'Tetsu - Kırmızı Seviye'
'Dangan - Kırmızı Seviye'
'Suiso - Kırmızı Seviye' dediler. Efendi Kodai, Neve'e döndü ve altıncı savaşçının nerede olduğunu sordu. Neve yanına gelerek düşük bir tonda;
'Altıncı savaşçının görevi en zoruydu. Yaralı olarak geldi. Robo-doktorlar onunla ilgileniyor. Bu akşam eski haline döner.' dedi. Efendi Kodai kafasıyla onay verip sözüne devam edeceği esnada büyük kapı açılır ve içeri zar zor yürüyen biri girer. Efendi Kodai onu görünce altıncı kişinin o olduğunu anlar. Savaşçıya eliyle kendisine yaklaşmasını söyler. Savaşçı yaklaştıktan sonra zorlukla diz çöküp;
'Üstün olana kadim olana selam olsun.' dedi. Efendi Kodai ayağa kalkıp savaşçının yanına gelip eliyle onu ayağa kaldırdı. Gerçek ismini ve seviyesini sordu. Savaşçı da;
'Boron - Kırmızı Seviye efendim.' deyince Efendisi elini omzuna koyup hepsine dönüp;
'Hepinizle tanışmayı çok istiyordum. Bana hep sadakatli oldunuz. Neve ve Saphed sizi iyi yetiştirmiş.' dedi ve diğer eliyle Boron'u gösterip;
'Boron bizim neden bu kadar güçlü olduğumuzun bir kanıtı aslında. Aldığı yaralara rağmen hiçbirşeyden geri durmuyor. Eminim hepiniz de öylesiniz. Sizler altı ırktan seçilmiş, haksız yere dışlanmış, acı çektirilmiş kişilerdiniz. Sadece siz değil sevdiklerinizde ve çevrenizdekilerde boş yere acı çekti. Hepiniz intikam almak istediniz ve bir çatıda birleştiniz. Çalıştınız, sabrettiniz ve gücünüze güç kattınız. Dün gece de intikamınızı aldınız. Fakat şu andan itibaren benim intikamım söz konusu. Siz bana çok uzun süre hizmet ettiniz ben de size hakettiğinizi verdim. Şimdi eğer gitmek isterseniz sizi anlarım. Sahip olduğunuz güçle herşeyi yapabilirsiniz. Fakat bana intikamımda hayatınız pahasına hizmet edeceğinize söz verirseniz sizi daha iyi bir geleceğe taşırım. Ne dersiniz?' dedi. Birkaç saniye sonra Boron hariç diğerleri diz çöktü ve hep bir ağızdan;
'Biz size her daim hizmet etmek isteriz. Bizi bu dünyaya bağlayan hiçbirşey yok. Canımız sizin yolunuza feda olsun.' dediler. Efendi Kodai, Boron'a bakıp;
'Peki ya sen Boron?'
'Beni siz bir yoktan bir güce getirdiniz. Sorgusuz sualsiz başım da yaşadığım bu gezegende sizin yolunuzda feda olsun.' dedi sesi titreyerek.
'Hepiniz beni bir daha mutlu ettiniz. Artık hepiniz has askerlerimsiniz. Başınızda Neve ve Saphed olacak. Bizleri zorlu ve meşakkatli bir yol bekliyor dostlarım. Şimdi sizlere yeni odalarınız gösterilecek. Boron sen de hemen iyileşmeye bak. Hepiniz bana lazımsınız.' dedi Efendi Kodai ve salonu terkettiler. Onlar gittikten sonra Efendi Kodai, Neve'e Eigy'i çağırmasını istedi.
Neve endişeli bir şekilde;
'Efendim bundan emin misiniz? Sizin gerçek kimliğinizi ve planınızı öğrenmesi doğru mu?'
'Endişelenme. Eigy bu dünyadan umudunu kesmiş biri. O kızın tüm umutlarını ve yaşama sevincini almışlar. Tek derdi olmayan sadece Nozomi'ymiş. Nozomi'ye olan sevgisi, dünyaya olan öfkesinin yanında bir zerre kadar. Hızlı atlatacaktır. Şimdi bana onu çağır.'
Neve;
'Tamam efendim.' dedi ve ayrıldı odadan.
...
Açıklama
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.