matty sahneye adım attığı an bu sefer yapmayacağına yemin etti. bu, amerika turlarındaki beşinci konserdi ve londra'dan ayrılışından henüz üç hafta geçmişti. ilk dört konserde alışkanlığını yenememiş ve yine dudaklarından maria'ya dair kelimeler çıkmıştı.
grup arkadaşları onun için üzülüyordu ama onun bu konuşmaları, grubun popüleritesini arttırıyordu. matty için her şey hala oyun gibi görünse de eline şarap şişesi aldığı an yükselen çığlıkları görmezden gelmek zorlaşıyordu. o, sadece maria için şarkı söylemek istemişti.
fakat geldiği nokta da sesi, tüm dünyaya dağılıyordu. yüzünü buruştururken parmaklarını dağınık buklelerinin arasından geçirdi. gözleri, bin kişilik konser alanında gezinirken parlak ışıkların altında uçuşan kırmızı saçlar ve isyankar mavi gözleri görmeye çalıştı.
yeminini bozdu. kadını karşısında dimdik durana dek söylediği her kelimeyi ona adamak zorundaydı. başka türlü bu lanet yere çıkmasının bir anlamı kalmazdı. güya, unutacaktı onu.
bir anne bile zamanı gelince yavrusunu unutabilirdi.
ama matty, maria'yı asla unutamazdı.
maria,
edebiyat yapmayı sevdiğimi biliyorsun.
vücudumdaki benlerin sayısını biliyorsun.
seni nasıl sevdiğimi dahi biliyorsun.
ama beni hak etmiyorsun.
ağzımdan çıkacak her sikik harfin bir zamanlar teninde gezindiğini biliyorsun.
şarabın dudaklarındaki tadını hissedişimi biliyorsun.
seni nasıl öptüğümü dahi biliyorsun.
ama beni hak etmiyorsun.
senden millerce uzakta olsam da
mikrofon ne zaman önüme gelse senin için bir şeyler söyleyeceğimi biliyorsun.
ve zamanı geldiğinde,
senin uğruna ölebilecek kadar cesaretli olacağımı da bilmeni istiyorum.
çünkü beni hiç hak etmiyorsun.
matty ve aşkı <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
atlas :: matty healy
Fanfictionaslında matty healy, göründüğünden daha fazlasıydı. siyahlara bürünmüş duman altı bir sahnede daha fazla üzgün, daha fazla aciz, daha fazla aşıktı.
