maria,
bu şehirden gittikçe soğuyorum
ellerinin bana dokunmadığı her gün
yaşamdan soğuyorum
artık beni kendine kabul etmen gerek,
öyle ya senin için koca bir albüm yaptım.
onun sayesinde yakında turnelere çıkacağım.
tüm bu seyahatim sırasında yanımda olmanı istiyorum.
maria, gitme.
beni görmezden gelmeyi bırak.
çünkü ben seni gördükçe
nefes almayı bırakasım geliyor.
kalbim rekora koşsa da
nefes alışlarım işkenceye dönüşüyor.
sensiz yapamıyorum.
matty, bugün maria'nın barda olmadığını bildiği için bu kadar cesur konuşmuştu. önünde müzik dolu parlak bir gelecek vardı ama onun tek istediği kırmızı saçların, göğsünde süzülmesi ve mavi gözlerin arzuyla kendisine bakmasıydı.
çılgınca aşık olduğu kadın, onu ilk birlikteliklerinden sonra bırakıp kaçmıştı. matty o sabah uyandığında cenneti görmeyi beklerken terk edildiğini anladığında yapabildiği, maria'nın yastığında kalmış olan kırmızı saç tellerini koklayarak ağlamaktı.
adam'a işaret vererek şarkıya girmesini bekledi. şarkılarını adadığı kadından istediği tek şey, kısa bir açıklamaydı. ama ondan bile umudunu kesmişti.
*ve watty'deki ilk Türkçe matty fici boka sarıyor, üzgünüm :(*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
atlas :: matty healy
Fiksi Penggemaraslında matty healy, göründüğünden daha fazlasıydı. siyahlara bürünmüş duman altı bir sahnede daha fazla üzgün, daha fazla aciz, daha fazla aşıktı.