4.BÖLÜM

8 3 0
                                    

...Yürüdüm, yürüdüm , neredeyse bacaklarım koptu ama yine de yürüdüm çünkü zorundaydım. Sabahın köründe o kadar yorulmuşum ki bir banka yatıp uyudum.

     Öğlene doğru yüzümü bir şeyin yaladığını hissettim ve korkuyla  yattığım yerden kalktım. Bir köpek hemde çok tatlı ve onun başında bekleyen güzel bir kız. Kız önce bana gülümsedi ve sonra neden burada yattığımı sordu. Bense sadece utançla başımı salladım. Köpek bana bakıp şirinlik yapıyordu. Onu okşadım ve sonra kıza döndüm:
-Adı ne?
-Cesur.
-Ne güzel bir isim , tam da bu tatlışa göre.
-Senin ismin nedir?
-Ben Şebnem ,ya sen?
-Ben de Berfu , tanıştığıma memnun oldum.
-Ben de...
-Yanlış anlamazsan bir şey sorabilir miyim?
-Tabi ki.
-Neden burada yatıyordun yani bankta?
-Imm... orası uzun hikaye.
-Cesurla gittiğimiz açık bir kafe var , istersen oraya gidip güzelce konuşabiliriz.
-Ben bilemiyorum.
-Hadi ama ,arkadaş oluruz işte.
-Peki.

    Birlikte kafeye doğru yürüdük ve  açık alanda çimlerin üzerindeki bir masaya oturduk. 2 tane latte sipariş ettik ve bana ilk olarak şunu sordu:
-Bu semtte yenisin galiba? Seni daha önce hiç görmemiştim.
-Evet , ben buraya dün akşam geldim.
-Neden tek başına ve sadece bu çanta ile?
-...Ailemi bir hafta önce kaybettim.
-Başın sağolsun.
-Teşekkürler.
-Buraya gelmenin sebebi nedir?
   Aslında bu konuları hiç konuşmak istemiyordum ama Berfu sanki çaktırmadan ısrar ediyor gibiydi.
Sorusuna karşılık şunu söyledim:
-Mecburdum çünkü.
        Bana "anlatır mısın?" dercesine bir bakış attı ve bende ona kısaca başımdan geçen olayları anlattım.
Bir süre sessiz kaldıktan sonra konuştu:
-Yanlış anlama ama amcan tam bir pislikmiş!
-...Evet öyledir.
-Kalacak bir yerin yok ,öyle değil mi?
-Maalesef.
-Eğer sen de kabul edersen bizimle birlikte kalabilirsin.
-Aaa... Bunu kesinlikle kabul edemem. Hem ailen buna karşı çıkmaz mı?
-Ailem böyle durumlarda insanlara yardım edilmesi gerektiğini savunur .Erken olduğunu biliyorum ama önünde hiçbir engel yok. Bize gelebilirsin. Yaşadıklarını öğrendikten sonra sokakta kalmana izin veremem. Lütfen bunu güzelce düşün!
-Ben...
-Utanmana gerek yok Şebnem.

  Berfu'nun iknasına karşı gelemedim ve lattelerimiz bittikten sonra bir taksiye binip onun evine gittik. Beni sorarsanız; şuan çok korkuyordum ve anormal bir şekilde çok utanıyordum. Şuan yaşadığım duygu karışıklığını yazıya bile aktaramazdım. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Ellerim titriyordu, belki ateşim bile çıkmıştı. Böyle bir stres içinde kaldığımı gören Berfu sakince konuştu:
-Lütfen rahat ol  Şebnem. Bu kadar heyecan bana sorarsan biraz fazla.
-Evet öyle , ben de zaten düşüp bayılacağım diye korkuyorum.
-Hahah...Merak etme, seni evimizde çok güzel bir şekilde ağırlayacağız.

   Ev aynı benim evime benziyordu. Kocaman bir bahçesi vardı ve bu ev de iki katlı idi. Dışı beyaz ve bazı yerlerinde altın renginde semboller yer alıyordu. Bir anlık da olsa kendi evime gelmiş gibi hissettim.

    Berfu kapıyı çaldı. "Geliyorum biraz bekleyin lütfen!" diye bir ses geldi kapının ardından. Sonra kapıyı Berfu'nun annesi açtı. Bizi sıcak bir şekilde karşıladı:
-Merhaba tatlım, yanındaki güzel kız da kim böyle?
-O benim yeni arkadaşım annecim ,adı Şebnem, sabah tanıştık onunla ve ayrıca Cesur da onu çok sevdi.
-Yeni tanıştığın birini evimize getirdiğine göre önemli bir şey olmalı.
-Evet annecim, içeri geçelim her şeyi anlatacağım.

     Annesinin bu şekilde hoşgörülü ve nazik olması beni gerçekten derinden etkilemişti. Ses tonu ise insana huzur verir gibiydi. İçeriye girerken bana gülümsedi ve daha sonra kapıyı kapatıp hep birlikte salona geçtik.

     Koltuğa oturdum ve Berfu'nun annesi bana sordu:
-Bir şey içer misin canım?
-Bir bardak su alabilirim.
-Tabi ki , hemen getiriyorum.

    Berfu da o sırada çantamı yukarıdaki odalardan birine götürdü. O gelmeden annesi suyu da getirip karşıma oturdu. Ben suyu sakince içmeye çalıştım ve daha sonra kenardaki masanın üzerine koydum , teşekkür ettim. Sonra Berfu geldi ve annesinin yanına oturdu:
-Annecim tanıştırayım bu Şebnem , Şebnem bu annem Bengü.
-Tanıştığıma memnun oldum.
-Bende çok memnun oldum canım, evimize hoş geldin.
-Teşekkür ederim Bengü Hanım.
-Aaa...hanım değil! Bana istediğin şekilde hitap edebilirsin ama "hanım" ı kabul etmiyorum.
-Peki o zaman,  Bengü teyze ?
-İşte bu güzel.
-Birbiriniz ile kaynaşmanız hoşuma gitti fakat annecim bir sorunumuz var.
-Beni telaşlandırıyorsunuz kızım  ,  ne olduğunu hemen anlatır mısın?

     Ben olanlardan ayrıntılı bir şekilde bahsetmek zorunda kaldım. Özellikle de yurdun şuan beni aradığını belirttim . Bengü teyzenin çok üzüldüğü yüzünden aşikar oluyordu. Bir an ayağa kalktı , yanıma oturdu ve ellerimi tuttu:
-Burada istediğin kadar kalabilirsin canım. Kimse senin zorla yurtta kalmanı isteyemez. Gerekirse biz de bu davanın kapanması için elimizden geleni yaparız.
-Çok  teşekkür ederim  ,sizlere minnettarım. Ne kadar teşekkür etsem azdır..

      Sonrasında ise bana misafir odalarından birini verdiler . Akşam yemeğini hep birlikte hazırladık ve Berfu'nun babası Taner Beyin gelmesini bekledik.

   Saat 20:30'a doğru Taner Bey eve geldi. Eve girer girmez lavaboya gitti ve ellerini yıkadı. Salona gelince beni gördü ve biraz da olsa şaşırdı:
-Bugün misafirimiz mi var hayatım?
-Evet canım ,yemeğe oturalım lütfen ,yemekler soğumasın. Sofrada hep birlikte konuşuruz.

    Masaya oturduk ve Taner Bey konuştu:
-Adın nedir kızım?
-Şebnem, efendim...
-Hoş geldin Şebnem kızım. Peki bu misafirliğe sebep olan şeyi sorabilir miyim?

    Ben konuşmadan Berfu araya girdi ve babasına olanları tek tek anlattı. Babası biraz durdu ve kendisine aktarılanları  ölçüp tarttı. Daha sonra kızgın bir şekilde konuştu:
-Eğer o yurtta kalmak istemiyorsan Bengü'nün de dediği gibi kimse seni zorlayamaz. Ve ayrıca amcanın yaptığı da büyük terbiyesizlik. Eğer zor durumda kaldığın bir zaman  olursa çekinmeden benden yardım isteyebilirsin.
-Teşekkür ederim Taner Bey.
       Tebessüm etti ve daha sonra yemeğini yemeye devam etti. Yemeği yedikten ve sofrayı topladıktan sonra ben dinlenmek için odaya gittim. Eşyalarımı gardıroba yerleştirdim. Bir an telefonun sesi ile irkildim. Arayan Ceyda abla idi. Merakla açtım telefonu:
-Alo ,Ceyda abla?
-Şebnem iyi misin?
-Evet ben iyiyim.
-Kendine kalacak bir yer buldun mu?
-Buldum ablacım sen beni merak etme.
-Güzel. Bugün amcanın birisi ile konuşmasına şahit oldum. Ses kaydını sana göndereceğim. Dinleyeceğin şeyler seni epey bir yıpratacak,  üzgünüm!
-Lütfen ses kaydını hemen atar mısın.

  Aramayı sonlandırdım ve 3 dakika içerisinde ses kaydı indirme işlemi başarı ile sonuçlandı. Kayıtı açacakken kapı çaldı, bu Berfu idi . Girmek için izin istedi ve daha sonra gelip yanıma oturdu. İkimiz ses kaydını dinlemeye başladık . Konuşma amcam ile bir adam arasında geçiyordu:

ADAM: ...Abine nasıl kaza yaptırmış olabilirsin?
AMCA: Onlar yolculuğa çıkmadan önce arabanın frenini söktüm.
ADAM: Sebebi neydi dostum? 3 kişinin ölmesine sebep oldun hemde ailenden üç kişi!
AMCA: Büyük bir kumar borcum vardı. Abimin ise yüklü miktarda parası ; evi , arabası ,çiftliği... Kendisinden daha önce borç istedim ama bana o kadar parayı veremeyeceğini söyledi  . Ben de böyle bir şey yapmak zorunda kaldım.
ADAM: Peki kız , onunla ne yaptın? O varken mirasa el koyman imkansız.
AMCA: Bana engel olmaması için kimsesizler yurduna verdim ve sonra öğrendim ki kaçmış.
ADAM: Nasıl kaçabilir ki oradan?
AMCA: Kocaman ve akıllı bir kız ayrıca sinsi. Merakından her şeyi yapar o.
ADAM: Ya içeriden biri yardım ettiyse?
AMCA: Bu umrumda değil . Şuan zaten parayı ve mirası düşünecek halde  de değil. Polisler ve yurt peşinde, onu ele verdim.
ADAM: Sandığımdan daha zekiymişsin...

    Amcam ailemi öldürdü, kendi abisini ,kendi yeğenini, annemi o öldürdü. Sadece bir borç için hemde...

GECE YÜRÜYÜŞÜ : Karanlık sokaklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin