⎊⎊⎊
Eğer prensesin kraliçe olması için kralın tahttan inmesi gerekiyorsa Emery hayatının sonuna kadar babasının küçük prensesi olarak kalmaya hazırdı...
"Seni 3000 kez seviyorum, baba."
"Seni sonsuz kez seviyorum, prenses."
⎊⎊⎊
Filmlerde geçen diyal...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
○1995○
Genç adam kucağındaki kızıyla lüks salonunda bir sağa bir sola yürüyordu. Minik Stark uyumamaya yemin etmiş gibi kahverengi gözlerini babasının suratından bir saniye bile çekmiyordu. Tony ise yirmi altı dakikadır salonda bir oraya bir buraya yürüyor, aynı zamanda kızına saçma sapan şeyler anlatıyordu.
Tony, Emery'nin annesi Dina ile diğer ilişkilerine kıyasla daha uzun soluklu bir ilişki yaşamıştı. Üç hafta süren bu ilişkinin sonunda Dina da Tony de sıkılmış ve ortak bir karala ayrılmışlardı. Ta ki Dina'nın hamile olduğunu öğrendikleri güne kadar.
Dina, Tony'nin Kaliforniya'daki evine taşınmış ve beraber o evde yaşamaya başlamışlardı. Aralarında aşk yoktu. Daha çok arkadaş gibiydiler. Artık henüz doğmamış kızları için yaşamaya başlamışlardı. Emery'nin ise babasına olan düşkünlüğünü daha annesinin karnındayken belli etmeye başlamıştı. Geceleri annesini rahat bırakmıyor, tekmeleyip duruyordu. Ama Tony'nin sesini duyunca anında sakinleşiyordu.
Dina'nın doğumu iyice yaklaştığında doğumun riskli olduğunu öğrenmişlerdi. Buna rağmen Dina hamileliğini devam ettirmişti. Kalan aylar Tony'nin, Dina'nın ağrılarını dindirmeye çalışması ve ona moral vermesiyle geçmişti. Ama işler umdukları gibi gitmemişti. Küçük Emery annesini doğumda kaybetmiş ve bu koca dünyaya geldiği ilk gün babası ile baş başa kalmıştı. İkisi de birbirine tutunmuştu.
Tony Stark'ın babasından ona miras kalan şeylerden biri de binlerce düşmandı. Onun düşmesini bekleyen ya da beklemeyip direk ayağını kaydırmaya çalışan binlerce kişi. Tony bunlardan kendi çocuğunu korumak için bir kızı olduğunu bütün dünyadan saklamıştı.
Emery sonunda gözlerini kapattı. Tony bir süre daha küçük kızını kucağında gezdirdi. Emery'nin uykuya daldığına emin olduktan sonra üst kattaki odasına çıktı. Kızını kendi yatağına yatırıp bir yanına yastıkları dizdi. Diğer tarafına da kendisi yatıp kızını izleyerek uykuya daldı.
Gece ağlama sesiyle birkaç kere uyanan Tony bu seferde hayatında duyduğu en güzel kıkırdama sesiyle uyandı. Emery yatakta yüzüstü dönmüş, sol eli Tony'nin yüzünde geziniyordu. Bir yandan da kendi kendine gülüyordu.
Tony gözlerini açıp kendi gözleriyle aynı renk olan çikolata kahvesi gözlerle karşılaştı. Tony gülümserken Emery'nin eli babasının dudaklarına gelmişti. Tony canını acıtmayacak şekilde kızının parmağını ısırdığında Emery sesli bir şekilde gülmeye başladı. Kızının boynuna bir öpücük kondurup kokusunu içine çekti. Yataktan kalkıp banyoya ilerlediğinde Emery sızlanmaya başlamıştı bile.
Tony hızlıca işlerini bitirip kızının da altını değiştirdi ve yemeğini hazırlamak için mutfağa indi. Emery'i bebek sandalyesine oturtup önündeki oyuncaklara odaklanmasını sağladı. Daha sonra dolaptan meyveleri çıkartıp meyve püresini hazırlamaya başladı.
