⎊⎊⎊
Eğer prensesin kraliçe olması için kralın tahttan inmesi gerekiyorsa Emery hayatının sonuna kadar babasının küçük prensesi olarak kalmaya hazırdı...
"Seni 3000 kez seviyorum, baba."
"Seni sonsuz kez seviyorum, prenses."
⎊⎊⎊
Filmlerde geçen diyal...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
○2008~Eylül○
Emery, bütün gününü Fransa'ya taşınma konusuna ayırdı. Etrafı ormanla çevrili eski püskü bir ev buldu. Evi, evin bulunduğu araziyi ve çevresini babasının adını kullanarak satın aldı. Tony Stark'ın ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir hayırsever olması Emery'nin bu konularda çok işine yarıyordu.
Ev yıkıldıktan sonra yerine yapılacak yeni evinin çizimlerine başladı. Son birkaç saattir de bunun için uğraşıyordu. Saat gece yarısına yaklaşmıştı.
"Patron, babanız arıyor." Emery, Jarvis'in sesini duyunca irkilmişti. Yaptığı işe fazla odaklanmıştı.
"Aç." Henüz bitmemiş çizimlerin olduğu ekranın yanında Tony Stark'ın suratı belirdi.
"Neden hala uyumadın, Emery?" Emery, kafasını yaptığı işten kaldırmadan konuştu.
"Merhaba babacığım, bende çok iyiyim. Sunumun nasıl geçti?"
"Neden sana şimdi söyledim ki? Sabahtan beri ev ile ilgileniyorsun, değil mi?"
"Olabilir."
"Bir saat sonra Jarvis'e seni sorduğumda uyumuş ol." Emery, babasına bakıp masum bir gülümseme gönderdi.
"Görüşürüz, baba." Tony kafasını iki yana sallarken arama sonlandı.
Aradan saatler geçmesine rağmen Emery zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı. En sonunda bitirdiği çizimlerden başını kaldırıp saate baktığında 4.23 olduğunu gördü. Babası neden aramamıştı. Emery her ne kadar sıkıştırılmadığı için memnun olsa da bu işte bir terslik vardı.
Konu Emery olduğunda Tony söylediği her şeyi yapardı. Yani üç saat önce Emery'i aramış ve uyuması için başarısızda olsa çabalamalıydı. Emery uykusuzluktan yanan gözlerini ovuşturup Jarvis'e seslendi.
"Jarvis, babam nerede ve ne yapıyor?"
"Üzgünüm patron. Babanızdan dört saat otuz dört dakikadır haber alınamıyor." Emery'nin beyni onlarca ihtimali tek tek sıralarken saniyeler sonra kendine geldi.
"Haber alınamıyor derken?" Emery'nin sesi titriyordu.
"Kendisi kayıp." Emery, gözünden damlayan yaşı sildi. Şimdi ağlamayacaktı. Babasını bulması gerekiyordu.
○2 Hafta Sonra○
Bulamamıştı. Emery geçtiğimiz iki haftada gecesini gündüzüne katmış her yerde babasını aramıştı. Ama hiçbir yerde bulamamıştı. Emery böyle devam edemezdi. Babası kayıpken kendisi daha fazla saklanamazdı. Emery derin bir nefes alıp sesini bulmaya çalıştı.
"Jarvis, Harold Hogan ve James Rhodes'a buraya gelmelerini söyle."
