Tanıtım

66 14 14
                                    

My Name İs Bela.

Yani benim adım bela.

Çok doğru.

Şimdi biraz size kendimden ve yaşadıklarımdan bahsediyim.





Abim, ben, o adam ve annemden oluşan bir çekirdek ailem var. Ne aile ama(!). Abim hemşire oldu sonunda. Babamın o kadar pisliklerine rağmen, evi geçindirmesine rağmen, bağırışlara ve dövmelere rağmen hemşire oldu. Ben lise son sınıf öğrencisiyim. Notlarda pek bir iyi olduğum söylenemez. Altı yaşımdan beri babama gebermesi için içki alıyorum. Tabii ki alırken ki muamelenin sınırı yok. Evde ekmek yok. Paramızda yok. Evdeki ekmek paramızı da zıkkımlanması için harcıyoruz. Aç yattığım geceleri saymayı bıraktım.

Sekiz yaşındaydım. Paramız yoktu. Ee adamın içkisini de alamıyordum. Bir keresinde hatta birçok kez bana dediği cümleyi paylaşıyorum sizlere.


"Adamlar sana ne teklif sunarsa kabul et. Bana onu al gel."



Nasıl baba ama değil mi? Adamların tekliflerini az buçuk tahmin edin. Bir gecede annemin dayak yemeden uyuduğunu bilmem. Abim ve ben ayırmaya kalktığımızda olanları demek bile istemiyorum. Tahmin edin. Abim bir keresinde sağlam bir yumruk yemişti. Beni ittiğinde kafamı duvara çarpıp travma geçirmiştim. Abimin karnına aldığı darbelerden dolayı kaç kez istifar ettiğini de ben bilirim. Okula giderdi abim. Geldikten sonra da bir çay ocağında ya da kıraathane de çalışırdı. Hafta sonları ise benzinlikte. Öyle geçindirirdi evi. Annemin gözü şişlikten açılmadı bir keresinde. Yalan!

Bir keresinde değil sadece, defalarca. Annemin evden çıktığını hiç görmedim. Pencereden bile korkarak hava alıyordu. Annem ve o adam gençken kaçmışlar. Kaçarak evlilik yani. Şiddet falan geldiğinde dedem şu sözüyle çok yardımcı oldu. Eksik olmasın.


"O eve gelinlikle girdin, kefenle çıkarsın."



Abimle her zaman hayal ederdik. Hemşire olduğunda buradan gideceğiz. Anneme dediğimizde her zaman bu cümleyi söyledi. Kumbaraya biriktirdiğimiz parayı saydık. Tam tamına 3.756 lira. Babamı baya bir içirdik. Okul çantama birkaç kıyafet aldım. Pencereden kaçacağımız sırada annem yapamayacağını söyledi. O kadar dil döktük ama istemedi. Bize vasiyet olarak birbirimize sahip çıkmamızı ve şimdi buradan gitmemizi söyledi. Ha bir de onu unutmamızı söyledi. Nasıl mümkün olur sizce? O gün bizim zafer günümüzdü ama annemin değildi. Annem öleceği günü bekliyordu çünkü. Biz de bir aralar öyleydik. Sakarya'dan İstanbul'a gittik.




Abimin devlet hastanesine atanmasını bekledik sabırla. Bende bir liseye gidecektim. Kaydımı yaptırdım. Yarın okula başlayacağım. Dua ederek uyudum. Lütfen abimin artık atanmasını diledim.

My Name İs BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin