~9~

102 5 4
                                    

Öykü

    

      Deniz birden içeri girince istemsizce çığlık attım, ama hemen  , beni duvarla kendi vücudu arasına esir alırken eliyle ağzımı kapatarak " şhh " dedi. Vücudum beynim alarm vermişti çırpınıp kurtulmaya çalışıyordum , şuan sanki dejavu yaşıyordum
"Şhh güzelim merak etme çok canını yakmayacağım" diye kahkaha attı beni ıssız bu sokakta duvara yaslamıştı gözlerimden durmaksızın yaş akıyordu , titriyordum ben karşı koymaya çalıştıkça daha çok dibime giriyordu elleri kalçamda geziniyordu ve ben kendimi kusacak gibi hissediyordum "seni kimse kurtaramayacakkurtaramayacak hem sende zevk almaya bak sürtük nasıl olsa çok vermişşindir"
      Sarsılma ve adımın haykırilmasıyla gerçeğe döndüm " ÖYKÜ öykü kendine gel " şuan kabinin en uç köşesinde bacaklarımı kendime çekmiş başımı bacaklarımın arasına görmüş ve kollarımı başıma siper etmiş şekilde sarsılarak ağlayıyordum. Deniz hemen yanıma diz çökmüş benimle konuşmaya çalışıyordu ama şuan onunla konuşmak istemiyordum. Bir süre Deniz'den ses çıkmadı benimde ağlamam durmuş iç çekişlerine dönüşmüştü. Bacaklarımın altında ve belimde hissettiğim eller ve kollarla Deniz'in kucağına geçmem aynı anda olmuştu. Şuan Deniz yerde duvara yaslamış ve bende onun kucağında yanlamasına oturmuş ve ona yaslanmış şekilde duruyorduk ,bir eliyle sırtımı diğer eliyle saçlarım okşuyordu , kulağıma fransızca tahmin ettiğim bir şeyler söylüyordu ,Deniz beni okşamayı bırakmadan fısıldamayı bırakıp   " daha iyi hissediyormusun kendini" başımı sallayarak onayladım aynı zamanda da burnumu çektim, ben artık bacaklarımı uzatarak oturuyordum ellerim bacaklarımın hemen üstündeydi , bir an Deniz iki eliyle belimi kavradı kendi bacaklarını aralayarak beni arasına sırtım ona gelecek şekilde oturttu ama ben artık ona yaslanmak istemediğim için dik duruyordum , ben böyle yapınca yumuşakcık ve yatıştırıcı bir sesle " sakin ol saka sana zarar vermeyeceğim " diyerek beni göğsüne çekti ve şakağımdan öptü. Ben bana saka değişinin rüya olmadığını idrak ederken öpücüğü ile komaya girmiştim "alışverişe devam mı edelim yoksa gitmek mi istersin?" Diye sordu fikrimi sorması beni şaşırtırken " gidebilir miyiz?" Diye sordum , yavaşça ayağa kalkarken  beni de  beraberinde kaldırdı.
    Çok güzel deniz manzaralı fazla lüks bir lokantada oturmuş yemeklerimizin gelmesini bekliyorduk. Deniz bana hiç bir şey sormamakla beraber çok nazik davranıyordu ama bu hali beni ürkütüyordu sanki her an kandırdırdım diye bağıracak gibi geliyordu. Yemeklerimiz geldiğinde önüme konan balık tabağı ile iştahım açıldı kapanıyor mu ki? diyen alayla soran iç sesimi duymamazlıktan gelmek istiyordum  yok öyle , kendine gel ne yaptın da bura kadar güzel bir yerde güzel yemekleri yemeyi hak ediyorsun ama haklıydı ben böyle şeyleri hak etmiyordum. Ellerimi masanın altından hiç çıkarmadan büyük pencereden dalgaları izlemeye devam ettim. " yemeğini beğenmedin mi" soran Deniz ile başımı ona döndürdüm "hayır yemek çok güzel" dedim, sesim çatlak ve kısık çıkmıştı " ne zaman tadına baktın da güzel olup olmadığını biliyorsun?" Diyerek beni göz hepsine alırken ben başımı önüme eğdim "yani demek istediğim güzel göründüğüydü"  " lütfen konuşurken yüzüme bak "  rica karşısında kendimi suçlu hissettim bana sürekli söylemesine rağmen bazen aklımdan çıkıyordu , başımı kaldırıp "Afedersin" dedim " affettim , şimdi yemeğini ye yoksa ceza vericem" şaşkınlıkla " ceza mı" diye sordum , şaşkınlığım sesime yansımıştı " evet ve emin ol benim ne kadar hoşuma gidecek olsada senin hoşlanacağını zannetmiyorum" dedi çapkın bakışlarından birini atarken, boğazımı temizleyip " şey ben acıkmadım sonra yesem olur mu?" Çekinerek sordum, kaşlarını çattı " hayır olmaz zaten sabah da bir şey yemedin , o tabak bitecek" diyerek beni azarladı , gözlerim kocaman oldu " hepsini mi? Olmaz nasıl yiyeceğim hepsini?" Diye sitem ettim " yani illa ceza istiyorum diyorsun" tek kaşını kaldırdı. Istemsizce kaşlarım çatılırken " hayır" dedim sitem ederek salak sen kimsin de sitem ediyorsun haklısın ama yemememi de sen söylemiştin ikisinide yapma ne yani ceza mı versin? Versin sen cezayı hak ediyorsun neden ben ne Yaptım ki? Var ol...  "Öykü benimle konuşurken lütfen sadece bana odaklan" yanaklarım pembeleşirken başımı önüme eğdim " çok dalgınsın ayrıca açsında" itiraz etmek için ağzımı açtığımda beni bölerek " aç olduğunu biliyorum itiraz etme , ayrıca yemezsen sana bizzat ben yedireceğim" şaşkınlıkla başımı kaldırdığımda "hiç öyle bakma , karar senin ama iki şekilde de yiyeceksin" bütün samimiyetimle " ama benim yanımda param yok yiyemem" dedim. Yüzündeki acımayı görmemek için başımı pencereye tekrar çevirdim. Bir kaç dakikalık sessizlikten sonra Denize bakmak için başımı çevirdim ama yerinde değildi sonra biri kolumdan çekerek beni sürüklemeye başladı , tabi ki bu biri Deniz'di yüzünü göremesemde sinirini buram buram hissediyordum. Kayalık dibine geldiğimizde durdu ve bileğimi bırakıp denize karşı dönerek gözlerini kapattı , sanırım sakinleşmeye çalışıyordu,  bende sessizce onu bekledim. Yaklaşık beş dakika sonra bana döndü, elleriyle kollarımı tutup "bak bu böyle olmaz, sen bana ters davrandığı da sinirleniyorum, onun için lütfen bak yine rica ediyorum benim dediklerimi sorgusuz sualsiz yap olur mu? Hem ben senden şuana kadar senin kötülüğü için bir şey yapmanı istedim mi?" Aklıma beni arabayla eve bırakmak istemesi ama kaçırması gelse de bunun benim için kötü olup olmadığından emin değildim " hayır" derin bir nefes aldı " bak biliyorum bu senin için zor ama lütfen dene olur mu? hem bu ikimizin işini de kolaylaştırır ve ayrıca merak ettiğin kafanı kurcalayan soruları bana sor tamam mı? Elimden geldiğince cevap verceğim" o kadar samimi görünüyordu ki kalbim sıcak çikolata kıvamına gelmişti " tamam denerim ve de sorarım" uysalca sorularını cevapladım , bana daha da yaklaşarak aradaki mesafeyi bir kaç cm indirirken " bana seni kaçıran kötü adam gözüyle bakmana gerek yok, iyi anlaşabiliriz , sana geleceğin için yardım edebilirim" şimdi bir kolu belimde beni kendine çekerken, değerli yüzüm de başparmağı ile çenemi okşuyordu , yakınlığından , bakışlarından ve sözlerinden dolayı nefeslerim hızlanmıştı ve yüzümün kızardığına emindim "b..b..be..Ben yani şey ben.. " utançla gözlerimi kapattım " bunu istiyorum, izin ver?" Cümle bir soru cümlesi olsada altında yatan bir emir vardı. Cevap vermedim gözlerimide açmadım ama yüzümde nefesi hissettiğim de kalbim yerinden çıkacak sandım " aç gözlerini" kısık buğuklaşan sesle yavaşça gözlerimi araladım dudaklarımdan milim öte dudakları , bedenin sıcaklığı , mantığımı kovalayan kokusu, ve en çokta gözlerinde kendimi kaybettim. Istemsizce nefesimi tuttum, ama saniyeler sonra beynimdeki bir kaç hücre ile böyle bir şeye izin vermeyeceğimi biliyordum , Deniz dudaklarıma bakarak "eve gitsek iyi olacak"

   Odaya girdim de odadaki binlerce poşetle dondum kaldım , bunlar da neydi böyle. Arkamdan içeri giren Deniz " ahh güzel getirmişler" dedi memnun bir ifade ile. Ben anlamsızca etrafa bakarken "bunlar ne ki ?" Diye sordum merakıma yenik düşerek , yüzünde tebessüm gördüğüm rüyadan sonra " kıyafetler"  " senin kıyafetlerin yok mu?" Kafam karışmıştı o zaman üstümdekileri nerden geldi diye düşünüyorken " benim için değil senin için" dediğinde ilk ağzımdan çıkan " hepsimi oldu?" " evet ,elbette hepsi, bana olmayacaklarına göre. Neyse sana dolaptan yer açıp yerleştiririz " huzursuzca " gerek yok bu kıyafetlere geri gönder lütfen" kaşlarını çattı "anlaştığımızı sanıyordum" sesinde ki sertlik kanımı donduracak türdendi " ben olumlu bir cevap verdiğimi hatırlamıyorum " dedim kısık ama kararlı çıktığı düşündüğüm bir sesle " ben hayırı zaten cevap kabul etmiyorum her neyse cezadan önce banyo yap ve yeni kıyafetlerini giy" kapıdan çıkmadan yanımda kulağıma eğilip " iç çamaşırlarını sıyah ve dantel tercih ederim" ben donup kalırken o yine  bedenimin alevler almasına neden olan noktayı ıslakça öptü...

Biliyorum geç geldi Özür dilerim ama yoğundum:(,  umarım beğenirsiniz ;) :*

MAVIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin