MAVI

~6~

....kalbime bir sanci girdi...

       DENIZ

Karsimda  kocaman açilmis , saskin gözleri , hafif pembelesmis yanaklari ,  kipkirmizi aralik dudaklariyla oturuyordu , gözlerinde bir isik yanip söndü ve yine basini yere egdi ve gözlerini benden kaçirdi. Hareketleri ve vücudu onu çabuk ele veriyordu , bu yüzden onu tanimak kolaydi yani en azindan simdilik. Konumayacagini anladim " anlastik mi?" Diyerek sakin bir tonda sordum , ben sakin ve nazik oldukça vücudu gevsiyor ve benimle daha net iletisime geçiyordu, basini kaldirdi ama gözlerime bakmadi " ..n...ne konuda?" Sesinin titremesi beni hem rahatsiz ediyor hem de tahrik ediyordu. Silkelenip  düsüncelerimi topladim " bundan sonra burda yasayacagin konusunda" " a..." sözünü kestim " ititazin bir seyi degistirmeyecek , bence uyum saglamaya bak?" Tek kasimi kaldirarak , soru sorar bir ifade ile baktim , " peki bana ne yapacaksin?" Bunu o kadar kisik ve titrek bir sesle söylemisti ki  keskin kulaklarima sükrettim , ayrica bu sefer gözlerini kaçirmamisti , gözlerinin rengi o kadar sicaktki her gözlerine baktgimda terlemeye basliyordum ama buna ragmen bakmayi seviyordum " sana zarar vermeyecegim merak etme" acaba gözleri yakindan nasil görünüyordur " hangi yönden?" Kaslarimi çattim " ne demek istiyorsun?" Yoksa... " yani bana fiziksel olarak mi zarar vermeyeceksiniz yoksa ruhsal olarak mi?" Pekala detayci bir beyni oldugunu artik kabul edebiliriz. Ve güzel soru " sen ne düsünüyorsun? " onun beni  nasil gördügünü bilmek istiyordum " fiziksel olarak canimi yakamazsin o zaman ruhsal olarak canimi yakacaksin?" Bir soru cümlesi degil di ama tonu soru sordugunu belli ediyordu "hayir öykü seni hiç bir yönden incitmeyi planlamiyorum" bana güvenmeli. " anlastik" diyerek asil soruyu cevaplamis oldu , " güzel" diyerek sarabimi elime alarak masadan kalkmaya hazirlandim " doydun mu?" Diyerek sordum , " evet" basimi iki yana sallayarak " yemek yemeye alisman gerek" hemen " denerim " dedi. Masadan kalktim " masayi toplar misin?"  Yine saskin haline bürünerek " tabi" diyerek ayaga kalkti. Ben de söminenin bulundugu salona girdim , kadehimi cam sehpanin üzetine birakarak  sömineye dogru ilerledim , üstteki kibrit ile sömineyi yaktim. Mutfagin kapisina gelip giristen Öykü'yü izemeye basladim , bulasiklari makinaya yerlestiriyordu , isini bitirdikten sonra bana dogru döndü , beni görünce yerinde siçradi , yüzümde istemsiz bir gülümseme olustu , suan sag eli kalbini üstünde , hizli hizli solurkan o kadar... masum duruyordu ki " isin bitti mi?"   Hala ayno pozisyonda " e..evet"  neden bu kadar sesi titriyor , yani artik sinir olmaya basladim " güzel , gel o zaman" elini yanina indirdi , gözlerini kapati bir seyler mirildandi ve derin bir nefes alip gözlerini açip hareket etmeye basladi , bende arkami dönüp yürümeye basladim. Salona geldigimizde sarabimi alip söminenin önündeki koltuga oturdum , öykü hala kapinin yaninda bekliyordu " kendi sarabini alip yanima gel lütfen" ne kadar kibar konussamda sesimde olumsuz bir seyi kabul etmeyecegime dair sert bir ton vardi ve öykününde bunu farkettigine eminim. Bana cevap vermeden gözden kayboldu , geri geldiginde elinde su dolu bir kadeh vardi , koltugun yanina gelince durdu " otur" diyerek yönlendirdim yavasça en uç köseye oturdu " sana sarabini almani söylemistim" biraz bekledikten sonra yavasça bana bakti " ben alkol kullanmiyorum" sesi titremiyor " zaten sana iç dememistim , al demistim" yine yavad hareketlerle yerinden kalkti. Bu sefer geldihinde sormada eski yerine oturdu elinde yemekten kalma hiç dokunmadigi sarap kadehi vardi "daha önce hiç tadina baktin mi?" Sarabi kast ederke sordum , " alkol kullanmamam için illa tadina bakmam gerekmiyor ki" cesur oldugu zamanlar ; gözlerini benden hiç kaçirmiyor ve daha dik oturuyordu " öyle bir sey söylemedim sadece daha önce tadip tatmadigini sormustum ama zaten cevabi almis oldum" sesimin biraz sinirli çikmasini saglamistim " neyse , istedigin odayi seçip yerlesebilirsin ihtiyaçlarin için yarin alisverise cikariz , ayrica ben okulunla görüsürüm sonrada eve gelecek ögretmenleri ayarlarim zaten sinava az kaldi" " tesekkür ederim ama benim bir ihtiyacim yok , evdeki esyalarimi alamazmiyiz?" Bu kadar zeki olup ayni zamanda saf olmayi nasil basariyor "bilmem farkinda misin seni kaçirdim , yani sen benimle yasamak için gelmedin. Ayrica sana eskiyi unut demistim , yarin alisverise cikacagiz.!" Sesim sert cikmisti , oturdugu küçücük yerde kipirdandi " a...afedersin unutmusum "  sakinlesmek için derin bir nefes aldim "okulda konulari bitirmismiydiniz?" Gözde görülür biçimde gevsedi " evet bitirdik , alistirma yapiyorduk... yani en azindan bazi ögrenciler" " ne demek istiyorsun? " derin bir nefes aldi " ögretmenler bizi serbest birakiyordu , zaten sinifin çogunlugu okula gelmez gelenlerdederse girmez , ben ve iki üç ögrenci olur sinifta onlarda kendi aralarinda konusurlar ya da telefonlari ile oynarlar yani tek test çözen bendim" kaslarini çatmisti basini öne egdi " bu iyi o zaman sadece eksik oldugun konulara yogunlasabilirsiniz , istedigin bir meslekya da okul var mi?" Gözleri parladi " OTDÜ iç mimarlik istiyorum" sasirdim. Gerçekten hiç beklemezdim tip dese yine sasirmazdim ama... " sasirdim senden beklemezdim " istem disi dudagimin bir ucu kivrildi " neden beklemezdiniz beni tanimiyorsunuz bile!" Yüzüm eski halini aldi , sesi hirçin çikmisti " sakin ol seni yargilamak için söylememistim" elindeki kadehi hizla azina götürüp büyük bir yudum aldi ve arkasinda öksürmeye basladi " ne yapiyorsun?!!!" Öne atilip kadehi elinden alip yandaki sehpaya biraktim hizla saçlarini arkaya toplayip sirtina hafif vurarak ovaladim" hey , iyi misin?" Sesim telasimi yansitiyordu , basini iki yana salladi öksürüklerinin arasunda "s...uu..su" dedigini zar zor anladim, onu yavasça birakarak hizla mutfaga gidip bir bardak suyla döndüm. Öykü ' yü yavasça dogrultup suyu içirdim , agzindan derin derin nefes almaya basladi , bir kaç dakika sonunda sakinlesti " tesekkürler" sinirle " sen aklini mi kaçirdin madem daha önce içmedin neden tek dikiste hepsini bitiriyorsun?!!" Korkuyla " ben.. ben bir an su oldugunu düsündüm" ahh çildiricam " tamam bugünlük bu kadar yeter yat artik" basini sallayarak ayaga kalkti ama dengesini saglayamadi öne dogru düsecekken hizla belinden kavradim ve koltuga yan yana düstük ama o bana tutunmak için hamle yaptiginda elleri ve basi gögsümdeydi " ahhh öykü ahhhh kendine zarar vermeden için mi rahat etmiyor anlamadim ki?!!" Kollarindan güç alarak üzerimde dogruldu  ayni zamanda konusmaya basladi "sadce basi...." burnu burnuma çarpti öykü donup kaldi. Gözleri gözlerimdeyken  yutkundu , ahh resmen sinaniyorum , gözlerim dudaklarina kaydi , iç gecirerek öne dogru uzandim...