Yarıda kalan aşk

BİZİ BİRDAHA AYIRMAYIIN

Elif'den

Önce dediğini anlamadım
Biraz daha düşündükten sonra
Ellerinin ellerimde olduğunu fark ettim
nE
Ayakta mı duruyorum
B-Başardım...
Bu sefer cidden başardım

Elif: Ah a-ayakta... Duruyorum Sinan... Yere basıyorum

Sevincimle Sinanın boynuna sarıldım
O da beni belimden kavrayarak
Olduğu yerde döndürdü ve bıraktı

Elif: A-Ama... Nasıl...

Sinan: Aşırı stres, korku, üzüntü, dengesizlik, yorgunluk.

Elif: Yani?

Sinan: Gece Çağanla konuştum... Sandalyeyi istemediğini söylemişsin, arada yanına gelmiş. Uykunda ağlıyomuşsun,
aynı zamanda sayıklamışsın... Binmek istemiyorum, yürümek istiyorum diye... Sonra da eve girmeden önce bahçede bişeyler konuşurken heyecandan birden ayağa kalkmışsın... Anlattı işte, bende konuşmamız bittikten sonra bir umutla doktora ulaştım. Çağanın anlattıklarını anlattım. Bu pek çok hastalarda görülürmüş, psikoloji bozukluğundan kaynaklıymış, saydığım belirtilerde senin psikolojine baskı uyguluyomuş yanii, psikolojik şiddet gibi bişey

Elif: Yani

Sinan: Yani senin yürüyememen daha çok psikolojiye bağlıymış. Aşırı heyecan, sevinç anında psikolojin bir düzene ulaşırmış ve sen de o anda Çağanın sana yaptığı şakayla bi heyecan yaptığın için ayağa kalkabilmişsin, sonra aklına ayaklarını kullanamadığın gelince beyin ayaklarını kullanamadığını dile getirip kendini buna inandırdığın için ayaklarını hissetmeni engellemiş. Durum şu ki sen normalde yürüyebiliyodun, ama kendini buna inandırdığın için ayaklarını hissedemiyodun.

Elif: P-Peki... Burası

Sinan: Sende biliyosun ki burası insanlar arasında şifalı göl olarak biliniyo... Ben sen kendini rahat hisset aklındaki bütün kötü düşünceleri, negatif enerjileri at bi kenara ve sadece gül, mutlu ol diye getirdim... Yoksa sende biliyosun gölün şifalı olduğu yok normal doğada oluşmuş bi göl yani demi

Bu dediğine ikimizde gülmüştük
Ama ben hâlâ inanamıyodum
Şuan ayaktayım, yere basıyorum...
Ve Sinanın isteğini şimdi daha iyi anlıyorum göle girebilmem için kısa giymemi istedi, zaten bizden başka kimse yok, kıskanması için sebebi de

Elif: Sen bana bu yüzden kısa giyin dedin

Sinan: Bu son giyinişin

Bu dediğine somurttum

Sinan: Asma şu yüzünüü... Hadi bak bana kızmıştın bide (gözleriyle gölü işaret eder)
Bu gölün sonuna kadar yürüyelim...
Ne dersin

Hayatımdaki en güzel anlardan birini yaşıyodum
Sevdiğim adamla eski zamanlardaki gibi birlikteydik
Onca yaşanan olaydan sonra mutluyduk
Ve ben şuan sadece onun gözlerinde kaybolmak istiyodum...
Sadece, kaybolmak

(yıllar sonra size güzel bir elsin sahnesi yazıyorum değerimi bilin ushlamzjbegvd)

Sinan: Hadi

Sinan elimi tutup gölün içinde beni koşturmaya başladı
Su dizlerimin üstüne gelirken bu halde koşmak çok zordu
Kendimi suyun içine atıp sonsuza kadar herşeyden uzak kalmak istiyodum
Ama bu yapıcaklarımın listesinde en sonda yer alıyo eh o zaman sevgilimle vakit geçirmem lazım

Sinan benim yürümekte... Pardon koşmakta zorlu çektiğimi anlamış
olucam ki bir haretketiyle beni kucağına aldı.

Elif: Sinaaaan