falashback angela lunaire

885 42 32
                                    

1989
New york

Şu anda kullandığı adı ile angela lunaire görevinin son günü için hazırlanıyordu. İlk önce aynanın karşısına geçti ve yüzünü inceledi . Kızıl uzun saçları ve yeşil gözlerine baktı kısa bir süre sonra ilk önce makyajını yaptı . Elmacık kemiklerini biraz daha çıkıklaştırıp yanağına bir ben kondurdu . Gri lenslerini ve sarı peruğunu da takınca üzerini değiştirmek için dolabına ilerledi.

Kırmızı bini bir tulum alıp giyinmeye başladı . Üzerini de değiştirince hazır olmuştu . İçinde işine yaraya bilecek şeylerin bulunduğu çantasını eline aldı ve evden çıktı .

Sevgilisinin evine sonunda varabilmişti .
Zile basıp beklemeye başladı . Kapıyı açan maria stark ı görünce yüzüne geniş bir gülümseme kondurup ona sarıldı .
Maria starkı gerçekten de sevmişti stark ailesi ile geçirdiği süreçte . Aslında bütün starkları sevmişti . Maria kapının önünden çekilince içeriye girdi genç ajan .

Bu yaptığından pismandı ama yapmak zorundaydı . Her zaman bir anne olmak istemişti ve eğer bu görevi başaramazsa kısırlaştırılacaktı.ve o bunu istemiyordu.

Howard starkın yanına gidip ona da sarıldı . Bu süreçte hiç biri konuşmamıştı .

"Nasılsınız bay stark ?" diye sordu genç ajan "iyiyim angela sen nasılsın?" Dedi
" Ben de iyiyim bay stark sizi görmek daha da iyi yaptı " diye cevapladı doğruları söylüyordu genç ajan onları görmek az da olsa onlara moral vermişti .

Bu cevabı duyan maria stark " tatlım gönül almayı çok iyi beceriyorsun" dedi

" Ahh sadece doğruları söylüyordum halbuki " diyince mariya gülümsedi ve " ah tabi ya biz seni oyalamayalım sanki bizi görmeye geldin . Tony her zamanki gibi odasında dikkat et yine şu ıvır zıvırlarıyla ilgileniyordu "

bunu duyan angela sinirlenmiş gibi yapıp "ne oyalamak mı asla hem biraz beklese ne olur ki sanki . Hem ben buraya sadece onun için gelmiyorum sadece onu görmek istesem bir kafeye çağırırdım. Beni başından kovmak istediğini bu kadar belli etme "

" NE kovmak mı asla biliyorsun seni kızım gibi seviyorum Ama siz sevgilisiniz . Sevgilinin ailesiyle olmaktansa sevgilinle olmayı tercih eder insan tatlım . " Dedi

" Ahhhh nasıl unuttum asıl ben sizi oyalıyor um . Sizin bu gün bi konferans'a gitmeniz gerekiyordu değilmi . Hazırlanmış sınızda ben sizi çok beklettim . Hadi siz gidin artık biraz daha geç kalmayın .yoksa kendimi suçlu hissedeceğim " dedi

Buna karşın howard stark kahkaha atıp "şimdi de sen bizi kovuyorsun galiba güzel hanım . "

Tam söze başlıyacak iken maria konuşmaya başladı " evet doğru kendimizi kaptırmışız bi de iki saat ayakta konuştuk neyse biz gidelim artık . Ev ve tony sana emanet tatlım." Dedi ve çıktılar .

Angela da merdivenleri tırmanmaya başladı . 2. Kata gelince hemen sevgilisinin yanına gitti . İçeriye girer girmez kafein konusu etrafını sardı .

"Birileri galiba kafeyinle beni aldatıyor ."
Kafasını ilgilendiği bilgisayardan kaldırmazken sırıttı genç stark ve sonra son bir şey daha yapıp yönünü genç sevgilisine döndü . Bu kız ile şimdiden tanıştığı için o kadar şanslıydı ki . Önünde birlikte geçirecekleri up uzun bir ömür vardı . O, sevdiği kadın ve çocukları .

Düşündüğü şeye gülümsedi . Ve genç sevgilisine yaklaştı . Yüzüne çapkın bir sırıtış ekledi ve " hmm bu gün tek başımızayız galiba bi düşüniyim kesinlikle tek başımızayız " dedi hevesli ve muzip bir çocuk edasıyla angelanın dudaklarından bir kıkırtı döküldü ve genç adamın gözleri anında oraya kaydı . Sert bir şekilde yutkundu ve sevdiği kızı öpmeye başladı .

Bir süre sonra dudaklarını ayıran angela "içecek birşeyler istermisin hayatım ?"
"Hmm olabilir ney olduğuna bağlı "

" O zaman bişeyler getiriyorum ve sen uslu bir çocuk gibi burda beni bekliyosun " diyip odadan çıktı.

Derin bir iç çekti . Bunu yapmak istemiyordu . Onu kandırmak . İstemese bile onlara bağlanmıştı . Bunları düşünerek mutfağa gitti şarap şişesini çıkarttı ve saate baktı . Zamanı gelmişti bardaklara şarabı doldurdu ve içine kamera ya görünmeyecek şekilde uyku ilacı kattı ve şarap şişesini de tepsiye koyup . Tony nin yanına gitti . Uyku ilaçlı bardağa ona uzattı ve yatağa oturmasını bekledi . O da yatağa uzanıp göğsüne kafasını koydu .

Bir saat sonra tony uyumuştu . Bir süre sonra da o kalktı ve tuvalete yol aldı . Plan basitti aslında . İlk önce evin içinde ki kameraların hepsinin kapatıcak ardından bay stark ın bilgisayarını yanında getirdiği flaşa kopyalıyacaktı . Hemen çantasından çıkarttığı alet ile kamera sinyallerini kesti . Bu ona bir saat verirdi . Ve o zamana çoktan isini hallederdi .

Avucunun içi gibi bildiği evde howard stark ın çalışma odasına girdi ve bilgisayarını açtı flaşını bilgisayara yerleştirip . Bütün dosyaları aktardı . Biraz uzun sürmüştü ama halletmişti .

Artık ihtimal var idi . Natalia belki bir anne olabilir ve red room dan kurtula bilirdi . Tanrıya bunun için kaç kere dua etmişti .
Belki de tony e gerçekleri anlatır ve birlikte yeni bi hayat kurarlardı o ve çocukları . Düşünmesi bile kalp ritmini arttırmıştı . Howard stark anlayışla karşılar mıydı. Çünkü onu da önemsiyordu. Peki ya maria o onun annesi idi . Herkesten herşeyden çok sevmişti onu .

Düşünceler aklını yiyip bitirir iken silkelendi ve kendine gelmeye çalıştı . Düşünceleri aklından attı .

Saat ine baktı ve hızlı bir şekilde tony nin odasına girdi . Yerine geri uzandı ve uykuya daldı belki de huzurlu uyuduğu son uykuydu bu .

Sabah uyandığında tony i uyandırmadan kalktı ve aşağıya indi . Mariayı görünce yanına gidip onunla bir süre sohbet etti . Ve artık çıkması gerektiğini söyleyip veda etti .

Belkide tek kendi olabildiği yerden ayrılıp red room karargahına yol aldı . Kimseye takmadan madame B. Nin odasına gitti . İçeriye girince flash ı verip çıktı ve ona ayırılan küçük oda ya gidip eski gerçek haline döndü .

Yarım saat geçti geçmedi kapısı sertçe açıldı ve madam B. Nin odasına götürüldü . Hiç bişey anlamıyordu . Ne olmuştu ki .
Madam B den yedigi tokat ile sendeledi natalia . Niye takat attı ki . O an anladı başarısız olduğunu ve mahvoldu .hayalleri yine yıkılmıştı genç ajanın. hoş onun kendine çizdiği bi gelecegi yoktu ki . Hiç bir zaman da olmayacaktı ya da varmıydı bir ihtimal . Yoksa sonsuza dek korkup onlara mı boyun eyecekti .
.
.
.
.


the death stalkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin