the death stalker

0.2

. I am avenger bitch.

Sabah kuş cıvıltılarıyla uyandım demek isterdim ama ne yazık kı new yorkun gürültüsüyle uyandım ama bu demek değil kötü bi gün saate baktığımda daha 6 olduğunu gördüm oha amk daha karga bokunu yemedi . Galiba türkiyede biraz fazla kalmışım . Neyse neyse şimdiiii ilk bi duşa gireyim ondan sonra hazırlanıp kendime kahvaltı ısmarlıyayım sonra kuleye doğru biraz yürüyeyim geç kalcağımı düşünmeye başlayınca taksiye bineyim ve tam vaktinde kuleye varayım . Ondan sonra furyle konuşup avengerle tanışıyım ondan sonraki gün de tony le konuşup eşyalarımı alması icin birini göndermesini istiyeyim . Mükemmel plan tamam geriye bi tek kalkmak kaldı .

Ayağa kalktım ve ilk duşa girdim ardından bavulumu açtım ve giyeceğim şeyleri seçmeye başladım hmm saçımla uyumlu kırmızı bi deri etek giysem . Ondan sonra üstüne siyah bi crop umsu bi şey geçirsem ardından deri ceketimi giyip dizime kadar gelen çizmelerimi de üzerine çeksem jileeeeet sonra bi de şapka gözlük küpe ve kolyelerimi takam oh mis eccük parfüm sıkam çıkmadan bi de ruj mu sürsem ki hmmm... Kesinlikle evet bordo rujumu da sürem . Oh maşşallah cok güzel oldum he . Neyse gereksiz uzattım gerekli ıvır zıvırlerımı alıp yola koyuldum . Etrafa öylece bakınırken aynı zaman da hoşuma gidecek kafe arıyodum . O sırada bi tane çok hos bir kafe gördüm ön kısmı sarmaşık bir çiçek tarafından ele geçirilmiş gibiydi sanki doğayla ic içeydi hiç durmadan iceri girdim ve siparişimi verdim siparişim gelince yemeye başladım kahvaltımı ederken sadece etrafı gözlüyodum her hangi bir şüpheli var mı diye kahvaltım bitinceyse kendime kahve sipariş ettim . Kahvemi yudumlarken ailemi bulabilmek icin yollar arıyodum . Muhtemelen hydra bunu gizlemişti . Ya da red room bilmiyorum ikisinin ortak deneyiydim . Yani teknoloji sayesinde bulamiyacaktım ama teknoloji sayesinde hydra ve red room üslerini bulabilirdim ve bingo oraya baskın yapardık ve ailemi bulmaya biraz daha yaklaşırdım tek taşta iki kuş.

Kahvem bittikten sonra biraz yürümeye başlamıştım gerçekten de cok kalabalık bir yerdi burası ah bir araba daha ve bi tane daha ve bi tane daha dur bi saniye saat kaç ki saatime baktım ve saat 8:27 ydi oha geç kalcam ama ben gec kalmam
Hadi bakiim taxi durdur durdurabilirsen
Aha durdu bin bin

" Nereye hanım efendi "
"Avengers kulesine"
Dayı bana tuhaf bi şekilde baktı " sen de şu gazetecilerdensin her halde bırakın da adamlar işini yapsın"
" Yaw dayı iki dakikada diyiverdin gazeteci diye yav ben orda işe başladım ekmeğimin pesindeyim ben ne diyon sen ya a aaa"
" He afferin kızım çalış çalış kim çalışmadan adam olmus ki . "
Gerisinde dayiyı dinlemedim, zaten kısa süre sonra kuleye vardık. Yanlız bütün taksici dayılar böyle hee . Amaaan destur bismillah .

Kulenin önünde durdum . Uzun uzun kuleye baktım geç kalmıştım bunun farkındayım ama yine de heyecanlı olduğumdan gidemiyorum .

sakin bi şekilde etrafa bakıp kulenin bahçesine adım attım ve mimiklerimi donuklaştırıp ilerlemeye başladım.
tempolu ve sakin adımlarla kuleye girdim ardından furyle göz göze geldik furinin yanından yavaşlayarak geçtim konuşmak istemediğimi anlayınca o da arkamdan gelip önüme gecerek bana yolumu gösterdi .

Asansöre bindiğimizde bana baktığını hissedebiliyordum "efendim korsan ne söyleyeceksin"
"ne planliyosun dead stalker bilmiyorum ama sana güvenmeyi seçiyorum "
"lakabı dead stalker olan birine mi gerçekten mi ? beni manipüle etmeye çalışma . neyi hedeflediğimi biliyosun sana boşuna korsan demiyoruz her yerde papağanların var " bu adam beni manipule etmeye çalışıyo hah anca rüyanda.

asansör yeni yeni durunca asansörden çıktım ve düz ilerlemeye başladım. fury önüme gecince biraz sinir olmadım değil ama yön değiştirince o olmasa burda kaybolacağım aklıma geldi ve onu takip etmeye devam ettim bir kapıdan girince ardından girdim ve " naber elf kılıklı " diyip asker selamı verdim . göz degmvirdiğini görünce ağzımdan bi pff çıktı ve nick konuşmaya başladı " yeni ekip arkadaşınızla tanışın dead stalker"
"adım annabel valentina korsanı boş verin ihtiyarlık işte bazı şeyleri aklında tutamıyo " dedim gözüm black widowa kaydığında bi an sendelediğini gördüm ben ona bakarken cap" ne yani simdi de bir cocuk mu hadi ama " dedi "görmediğin şeyler gördüm amerika ayrıca yaşlı olduğundan kıskanıyosun" dedim . ne var bu adamı sevmiyorum " kendini bi şey mi sanıyosun ufaklık senin gibi kahramancılık oynayan cok fazla cocuk var " dedi bağa clint te " steve kendine gel" dedi ben se " clint lütfen. kahramancılık oynamıyorum ben .en azından senin gibi: bu ülkenin adını ünvanında taşıyosun iyi bi şeymiş gibi ve bu adı savaş esnasında aldın söylesene amerika adını amerikanın masum ve haklı olduğu bir zamanda mı aldın . öyle kirli bi adı taşırken bana kahramancılıktan bahsetme " dedim bunu dememle tony den " ben bu kızı sevdim burda kalıyor " dedi ona gülümseyip baktım amerika bana " savaş hakkında bi şey bildiğini mi sanıyosun kimsin ki sen " dedi ben de "dahi ,hayır sever, başarılı,megolaman ve baya da güzel sıradaki soru?" tony abana ahah işte bu der gibi bakıyordu ona bakip göz kırptım . "ann senle iyi anlaşıcağa benziyoruz" "ben de öyle düşünmüştüm antony " benner konuya dahil oldu ve " özelliklerin ne yanlış anlama sadece merak ettim" " sakin olabilirsiniz profesör burdaki en ici dışı bir olan sizsiniz tabi yeşil olmanız hariç öfke sorunlarınıza bayılıyorum ve konunuza gelicek olursak süper asker serumunun orjinal e en yakın versiyonuna sahibim . ayrıca mutant güçlerim de var ve red room ve hydra ortak projesiydim yani ordan kaçmadan önce. "
Nat dan soru geldi bu kez "peki nasıl kaçtın özellikle kaçması o kadar imkansız bir yerden ? "
"Orası da başka bi güne kalsın.. ha bu arada eşyalarının gelmesi için bana yardım edeceğinizi umuyorum"
Tonyden " ah tabi sonuçta niye zenginim ki ufaklık " lafını işittim . Adam haklı haaa ama bana ne .
"Bir de odamı öğrensem çok güzel olur "
" jarvis annabeli odasına kadar eşlik et "
"Ah sizin yapay zekanız selam jar sana jar dememde bir sıkıntı var mı ?"
"Merhaba efendim tabi ki de yok buyurun ışıkları takip edin lütfen "
"Seni sevdim jar "
Natasha "bir ihtiyacın olursa bana demen yeterli tatlım"
"Peki Nat " bence nathassa da aklıma girmeye çalışıyordu sonuçta korsanı adamı ama nedenini bilmediğim bir şekilde kendime yakın hissediyordum . Yinede burda en güvenebileceğim kişinin tony olduğunu biliyordum .