🔹️1🔹️

13.7K 567 374
                                    

Evet beybitolarım hoş geldiniz
Yeni bir ficle karşınızdayim
Bu bölüm Jimin odaklı
Biraz onu tanıyoruz

Buraya başlama tarihinizi yazabilirsiniz

Seviliyorsunuz
Hadi gidin okuyun

🔹️🔹️🔹️

Alarmdan 2 dakika önce kalktım ve yalpalayarak banyoya gittim. Yüzüme soğuk suyu çarptıktan sonra lavabonun kenarlarına tutundum.

Derin bir nefes alıp kafamı kaldırdım ve aynaya baktım.

Bok gibi görünüyordum...

Dün ağladığım için akan maskaram, yüzümü suyla ovunca daha beter hale gelmişti. Halime bakıp gülmeye başladım.

Sonra aklıma o geldi...

2 gün önce en yakın kız arkadaşımla
bastığım sevgilim...

Gülmem yavaş yavaş ağlamaya dönünce kendimi yere bıraktım.

Sırtımı soğuk fayanslara yaslarken ayaklarımı kendime çektim. Bu lanet anılar neden sürekli aklıma dolup duruyordu? Saçlarımı çekiştirirken ağlamam şiddetleniyodu.

Neden bıraktı beni?

Ona yetemedim mi?

Neden en yakın arkadaşımla?

Beni hiç mi düşünmediler?

Gay olmak kötü müydü onun için?

İlk sevgilim...

Bunu bana nasıl yaptın?

Sana o kadar bağlanmışken o ipi bir anda nasıl çekip çıkardın?

Hem de yakın arkadaşım için?

🔹️🔹️🔹️

Ne kadar geçti bilmiyorum ama hala ağlamaya devam ediyordum. Göz yaşlarımın geçtiği yerler kurumuş, yanaklarımdan boynuma kadar
kötü bir his bırakmıştı.Ve hâlâ akmaktan vazgeçmiyorladı.

''JİMİN!''

Tae'nin sesini duydum. Ama duramıyordum. Daha da çektim saçlarımı. Kısa bir süre sonra
belimde kollar hissettim. Sorun yok dercesine sarıyordu bedenimi.

Ama yeterli değildi.

Kalbime çok derin bir yara açılmıştı.

''Geçti, geçti bebeğim''

Onun sayesinde nefes alış verişlerim yavaş yavaş düzene girmeye başladı. Taehyung geri çekilip saçlarımı çekiştirdiğim ellerimi tuttu. Onları kendi ellerinin arasına aldı ve okşadı.

''Ah be Chim''

Dedi kısık bir sesle. Ben ise hâlâ sessiz sessiz ağlıyordum karşısında
Bir eliyle ellerimi tutarken diğer elini saçlarıma çıkardı ve okşamaya başladı

''Özür dilerim''

''N-Neden?''

''Seni yalnız bırakmam gerekiyordu''

''Senin suçun değil.Yalnız kalmalıydım''

''Peki...''

Dedi. Endişe başından gözleriyle bana bakarken derin bir nefes alıp konuştu

''Bundan önce...hiç kriz geçirdin mi?''

Çok kez...

Diyemedim yüzüne. Benim
yüzümden üzülüyordu hep.
Kafamı olumsuz anlamda salladım. Söylemezsem nereden bilecekti?

''Yalan söyleme''

''Söylemiyorum''

''Gözlerime bak Jimin''

Kafamı kaldırdım ve gözlerine baktım. Uzun bir bakışmadan sonra sesli bir şekilde nefes verdi.

''Geçirmişsin...''

Beni gözlerimden bile anladığı için lanet ettim bir daha. Benim için çok iyiydi. Onu hak etmediğimi söyledim kendi kendime.

Bir kez daha...

Ayağa kalktı ve beni de kolumdan çekip kaldırdı. Yürümeme yardım etti ve elleriyle yüzümü yıkadı.

''Uyudun mu?''

''Hıhım''

Dedim salona doğru giden bedeni takip ederken. Daha iyiydim sanki. Yine iyi gelmişti bana Taehyung.

''Kaç saat ya da dakika mı demeliyim? Gözlerinin altı mosmor olmuş''

''1 saat filan sanırım''

''Hadi benim evime gidelim Chimmy.
Burası sana iyi gelmiyor.''

Onu kafamla onayladım.Evin her köşesinde mutlu anılarım vardı

-dı'lı geçmiş zaman...

Artık heryer acı veriyor...

Giriş kapısının yanına çökmüş etrafıma bakınıyordum. Tae'de içerden bana eşya filan ayarlıyordu sanırım

Gözlerim önce koltuğa kaydı.
Beraber film izleyip sarmaş dolaş bir şekilde uyuya kalmıştık.

Ve bana bir sürü kez beni
sevdiğini söylemişti.

Hepsi yalanmış...

Seven insan bırakmazdı değil mi?

Derin bir nefes aldım.Gözlerim bir bir eşyaları süzerken en sonunda komodinin üzerindeki fotoğrafa takıldı.

Etrafıma tutunarak destek aldım ve fotoğrafı alıp tekrar eski yerime oturdum.Elimle suratının üzerini okşadım Çok özlemiştim onu.Özellikle de kokusunu.

Belki pişman olup gelir?

Bana açıklama yapar?

Belki geçerli bir sebebi vardır?

Elimdeki fotoğrafın alınmasıyla kaşlarımı çattım ve Taehyung'a döndüm.

''Ne yapıyorsun ver onu!''

Sesim biraz yüksek çıkınca kafamı yere eğdim. Sonra tekrar kaldırıp gözlerimi gözlerine kilitledim.

''Özür dilerim''

''Önemli değil''

Dedi ve bana sarıldı. Ah Tae ben seni hak edecek ne yaptım acaba?

''Buna alışmam gerekecek''

''Söz, senin için kendimi
toparlıcam Taetae'm''

Sırtımı bir kaç kez patpatladıktan
sonra ayağa kalktı.Odama gidip teker teker valizler getirmeye başladı yanıma

Biraz suratına baktım ve ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım. Ama yüzü ağır olduğu için çekemediği valizden dolayı sinirli duruyordu.

''Bunlar ne Tae?''

''Eşyaların?''

''Onu anladım da neden valize koydun?
Kaçırıyor musun yoksa beni?''

Dedim ve kıkırdadım. Gerçek ben'e dönmüştüm geri. Minik, kısa, gülen, utangaç ve bazen de arsız olan Jimin'e

''Yani sayılır. Bundan sonra bende kalıyorsun Jimin Bey''

BÖLÜM SONU






















Coincidence|Jikook|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin