''Rose?''
Evet çok fena sıçtım Inşallah 5 litre işersin Jungkook.
''Işin yok muydu senin?''
Karşıma otururken zorla gülümsedim. Ne diyecegim şimdi. Off beynimi bugün çok fazla mı kullandım ne?
''Vardı da seni kırmamak için geldim''
''Ah çok sevindim''
Biraz masada göz gezdirdi. Evet nereye ağlıyoruz?
''Neden 2 tane kahve var?''
''Ben senin için söylemiştim
Evet senin için''''Ama bu bitik''
''Ahh öyle mi yanlış getirdiler
heralde dur ben gidip değiştireyim''Bardağı elime aldım ve kasaya
doğru ilerledim. Sanırım iyi kurtardım?''Ah bunu yanlış getirmişsinz sanırım içi boş''
Dedim bağırarak. Garson bana garip garip baktıktan sonra sessiz bir
şekilde fısıldadı''Az önce wc'ye giden beyfendi içti biliyosunuz değil mi?''
Sesli bir şekilde
''Lütfen bi daha olmasın''
Dedikten sonra ben de fısıldadım
''Biliyorum tabikide. Bir tane daha yapar mısınız parasını vericem?'
''Ah benim hatam özür dilerim''
Adam bana göz kırpınca gülümsedim
Hayatımı kurtardı sonuçta. Ah sanırım o bizim siparişimizi alan kişiydi.Kolumda hissettiğim elle hızla sağa tarafıma döndüm. Daha doğrusu dönmek zorunda kaldım.
''Bir daha.Sevgilime.Yaklaşırsan.
Seni.Öldürürüm.!''Jungkook sesli bir şekilde garsona bağırınca bütün gözler üzerimize döndü. Rose'nin de dahil
Beni kolumdan çekiştirerek
dışarı çıkardı. Onu durdurdum ve garip çıkan sesimle konuştum.''Jungkook ne yapıyorsun?''
''Dayanamıyorum artık''
''N-neye?''
Beni duvara yasladı ve iyice dibime girdikten sonra konuşmaya başladı.
''Ad koyunca büyüsü bozulur diye, isimsiz, izinsiz, içimden seviyordum seni. Ama artık olmuyor Jimin. O kadar güzel gülüyorsun ki tamam diyorum burası yaşadığım yer. Sana en muhtaç olduğum şu anda gel. Yaşamak olsan da gel, ölüm olsan da gel. Senden önce eksiktim… Şekersiz çay gibi… Sonra sen geldin çayıma şeker, yüreğime ilaç oldun, hoş geldin. İyi ki geldin hep bende kal sevgilim…'
Gözlerimden yaşlar deli gibi
akarken ona sarıldım. Oda bana sarıldı
Ikimiz de aşırı duygu yüklemesinden ağlıyorduk. Bir süre sarıldıktan
sonra geri çekildi''1 hafta boyunca yurt dışında
olacağım babam yüzümden. Sen
de düşün ve kararını ver''Beni öylece bırakıp gitti. Sanırım iyi olmuştu? Ayrıca hâlâ ağlıyordum.
''Jimin!''
Rose hızla yanıma geldi ve bana sıkıcz sarıldı. O mükemmel bir dost...
''Ne oldu?''
''Beni seviyomuş''
''Ama sabah post attı
başk-Jimin o sen miydin?''''Evet''
''Peki niye ağlıyon gerizekalı?''
''Çok mutluyum''
🔹️🔹️🔹️
''Jimin ne oldu sana?''
''Nolmus bana TaeTae?''
''Sabahtan beri mal mal gülüyorsun?
Aşık mı oldun yoksa?''''Ne? Ne aşık olması saçmalama''
''Iyi bari. Yakında anlaşılır kokusu''
''Of Taehyung ben gidip yatıcam''
''Iyi geceler bebeğim''
''Sanada! Muuuuaah''
''Salak''
Odama çıktım ve bugün olanları düşünmeye başladım
Jeon Jungkook...
Beni seviyor...
Beni öptü...
Beni mutlu ediyor..
🔹️🔹️🔹️
3 gün sonra
Artık dayanamadım ve evden çıkıp Seokjin'lerin evine doğru yürümeye başladım.
Kapıyı çaldıktan kısa bir süre sonra Seokjin kapıyı açtı ve bana gülümsedi.
''Oo Jimin Bey hangi rüzgar
attı sizi buraya''Beni içeriye davet edince Beraber koltuklara oturduk. Kelimelerimi kafamda hazırladım hemen. Daha fazla vakit kaybetmek istemiyordum.
''Seokjin ben, sana bir şey sormaya gelmiştim aslında''
Gerildiğim için etrafta gözlerimi gezdirdim. Kapının yanında
bavullar vardı.''Bir yere mi gidiyorsun?''
''Ah evet Jungkook'un nişanı
olduğu için yurt dışına çıkacağım''NE!?
Jungkook un nişanı?
O kimle?
Nasıl?
''Jungkook'un nişanı?''
''Bana da garip geldi. Senden hoşlandığını düşünüyordum''
Ben de...
BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coincidence|Jikook|✔
RomansaEvinde olan anıları unutmak için Taehyung'a taşınan bir Jimin ve onların karşısına komşu olarak gelen Jungkook'la Seokjin. •Semekook •Ukemin