Fuck it, i love you

do you want me or do you not?

"Hoşgeldin Louis,ben de seni çok özledim."dedi Zayn imalı bir şekilde. Çünkü Louis sanki birkaç saattir yokmuş gibi eve suratsız bir şekilde girmiş valizini ortada bırakarak mutfağa yönelmişti.

"Merhaba Zayn..."dedikten sonra kafasını kaldırarak Zayn'le göz göze geldiklerinde göz devirerek iç çekti. "Alt tarafı birkaç gündür görüşmüyoruz bana trip atma."

"Anlaşılan tatil senin için pek iyi geçmemiş." Tezgaha yaslanmış Louis'nin kendine sandviç yapışını izliyordu. Yaptığı işe çok odaklıymış gibi görünürken bir şeyler düşünüyormuş gibi kaşları çatıktı. Bir insan morali bozuk olduğunda bunu bu kadar belli edemezdi.

"Tatil işte,çok bir şey beklememek lazım."

"Dostum sıcacık kumlar,masmavi berrak bir deniz ve yanında aşık olduğun adam...Daha ne olabilirdi?"

"Aşk mı,ne saçmalıyorsun sen? Ben o adama aşık falan değilim." Louis aniden sinirlenirken gözlerini yaptığı işten ayırmayarak dünyanın en ciddi işini yapıyormuş gibi davranmaya devam etti. Louis ve bıçak hiç de güvenilir bir ikili değildi. Üstelik her saniye bıçağı daha da sert tutarken ve malzemelere hiç acıması yokken.

"Tamam. Ne olduğunu anlatacak mısın artık?"

"Hiçbir şey olmadı. Olay da bu zaten. Hiçbir şey olmadı." Her kelimeyi vurguladıktan sonra elindekileri bıraktı.

"Nasıl yani?"

"Fark ettim de iştahım kaçtı. İstersen bunu sen yiyebilirsin." Zayn'in sorusunu görmezden geldikten sonra odasına doğru hareketlendi. "Çok yorgunum,biraz dinlenmek istiyorum."

Louis ertesi gün öğleye doğru kapının sesiyle derin ve hiç uyanmak istemediği uykusundan uyandı. Geri uyumaya çalışırken Harry'nin sesini duyduğunu sanmıştı. Hayır sanmamıştı,onun sesiydi.

Yataktan bir hışımla atlarken odadan çıkıp kapıya gelene kadar üstünü başını düzelttikten sonra onu çok sakinmiş gibi karşılamaya çalıştı. Ama onu tekrar görmüştü. Orada,her zamanki gibi mükemmel görünürken ona doğru baktığında kalbini tekletmiş ve göğsünün yanmasına neden olmuştu. Kendine kızdı.

"Hoşgeldin Louis,ben de tam neden tatilden değil de cehennemden dönmüş gibi olduğunu soruyordum Bay Styles'a."

Louis kendini ele verdiği için Zayn'e kızmıştı. Elini arkaya atarak ensesini kaşıdı. "Iıı...Çok yorgundum o yüzden. Yoksa gayet güzel bir tatildi bunun için teşekkür ederim.

"Ben aradan çekiliyorum." Zayn,Louis'nin cevabına göz devirdikten sonra onları yalnız bırakmak için odasına geçti.

"Buraya neden geldin?"dedi Louis. Bir eliye kapıyı tutarken kapı pervazına yaslanmıştı.

"Bunu unutmuşsun." Louis Harry'nin uzattığı eline baktı. Birlikte aldıkları kartpostalları tutuyordu. Göz devirdi.

"Buraya bunun için mi geldin yani?"

Harry elini saçına götürürken gözlerini kaçırarak etrafına baktı. "Evet." Sonra fikir değiştirdi. "Hayır."dedi gergin bir sesle. Louis'nin karşısında bu sefer ne yaptığından emin bir adam yoktu. "Aklıma takıldın. Yani...Dönüşte gariptin. Yanlış bir şey yapıp yapmadığımı merak ettim."

Louis sessizce iç çekti. Bu konuyu herhangi bir şekilde uzatmak istediğine emin değildi. Ya da Bay Styles mevzusunu uzatmak istediğine emin değildi. Kestirip atmak ve yoluna devam etmek istiyordu. En son öyle karar vermişti. Onun etrafında olmanın bünyesine sağlıksız bir etkisi vardı. Sağlıklı düşünemiyordu,istediği gibi davranamıyordu,sürekli daha sonra pişman olacağı şeyler yapıyordu ve kendisine sürekli kızgındı. Ona olduğundan daha çok.