wish that you would hold me

1.2K 107 38
                                    

"Belki de birgün senin evine gelmeliyim." Louis dolapta bulduğu küflenmek üzere olan sandviçle kahvaltısını yaparken Nathan ile telefonda konuşuyordu. İçinde pek bir şey olmayan bayat ekmeği çiğnemeye çalışmak tam bir işkenceydi. Ama buna şükretmeliydi. Genelde bu bile bulunmazdı.

"Dediğim gibi bizim eve gelmek istemezsin. Güven bana." Louis bu sırada her yeri dağınık evine göz gezdirmişti. Onu evine getirdiğini hayal bile edemiyordu. Burası onların evinin yanında bir köpek kulübesi gibi kalıyordu.

"Babam biraz sorun çıkartıyor." Louis ne diyeceğini bilmeyerek iç çekti. Görüntüsünün pek güven vermediğini farkındaydı ama kendisine bu kadar önyargıyla bakılması açıkçası kalbini kırmıştı.

"Sanırım bu konuda yapabilecek pek fazla şeyim yok."dedi Louis telefonu kapatmadan önce.

Zayn'in yanına otururken ağırlığıyla eski koltuğun içeri çökmesine neden oldu. Neyseki Louis bu duruma alışmıştı ve onu eskisi kadar rahatsız etmiyordu. Açıkçası bu koltuğu seviyordu. Bu koltukla bir geçmişi vardı.

"Yine o zengin çocukla mı konuşuyordun?"

"Evet."dedi Louis. Zayn'in arkadaşlıklarına pek olumlu bakmadığını biliyordu. Hatta ne zaman ilişkilerinin biteceğini merak ediyor gibi duruyordu.

"Ateşli babasına ne oldu?"

"Hiçbir şey. Orada öylece duruyor. Her zamanki yerinde. Her zamanki gibi uzak." Zayn Louis'nin konuşmasının bir anda derinleşip uzaklara dalmasına neden olduğunu fark ettiğinde bunu komik bulmuş gibiydi.

"Abayı yakmış gibi duruyorsun."

"Hayır,ben sadece..."Louis ne diyeceğini bilemeyerek alt dudağını ısırdı. "Her neyse,okula gitmem gerek. Ders başlıyor."

Sıkıcı bir okul günü sonrası Zayn ona mesaj atarak onu çıkışta beklediğini söylemişti. Öyle görünüyordu ki günün sürprizi ailesinden gelen paraydı. Her zamanki gibi ilk günlerde hepsini harcayarak geri kalan günlerini bayat sandviç yiyerek geçireceklerdi.

İlk önce bir hamburgerciye gitmişler ve uzun süredir ilk defa sağlıklı olmasa da güzel bir yemek yiyerek karınlarını gerçekten doyurabilmişlerdi. İkisinin de hayatlarında en sevdiği günler böyle günlerdi. Buna her zaman sahip olsalar bu kadar güzel gelmeyeceğini düşünüyorlardı. Yine de bilirsiniz,her zaman sahip olsalar da fena olmazdı.

"Yeni bir yer keşfettim. Daha doğrusu biri söyledi."

"Sakın geçen seferki gibi korkunç bir yer olmasın."

"Hayır."dedi Zayn büyük bir özgüvenle. "Bu seferki gerçekten güzel. Biraz araştırma yaptım."

"Çok pahalı değildir umarım."dedi Louis endişeyle.

"Bunu merak etme."diyerek karşılık verdi Zayn. Sanki gerçekten de para onun için dert edilmeyecek bir şeymiş gibi. Her neyse,diye düşündü Louis. En kötü bulaşıkları falan yıkarlardı. Ya da flört ederek içkilerini ödeyecek birilerini bulurlardı.

İçeriye ilk girdiklerinde Louis buranın her zaman gittikleri yerlerden çok daha iyi bir yer olduğunu fark etmişti. Işıklandırmalar,dekorasyon ve müzik;kısacası her şey çok güzeldi.

İçerisi rahatsız edici derecede kalabalık değildi fakat Zayn'in ona bir şey söylemesi için kulağına eğilmesi gerekmişti. "Votka iyi mi?" Louis onaylarcasına başını sallayarak karşılık verdi. Kendine dikileceği bir köşe bulmaya çalışıyordu.

Bir süre sonra Louis birkaç içkinin ardından kendi kendine gülümseyecek hatta kahkaha atacak kadar iyi hissediyordu. Birkaç kişi karaoke yapmak için sahneye çıkmış,üst üste Louis'nin bağırarak eşlik edeceği en sevdiği şarkıları söylemişlerdi. Kısacası her şey oldukça güzeldi.

Fuck it, i love youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin