goddamn,man-child

1.1K 99 53
                                    

Ah,mükemmel. Herkes ona bakıyordu. Cazibesi kütüphanede bile gözleri üzerinde toplamasına neden oluyordu. Louis derin bir iç çekti ve karşısında ona doğru bakarak dudaklarını oynatan çocuğun ne dediğini anlamak için kulaklığını çıkardı.

"Dostum,kulaklığını telefona bağlamayı unutmuşsun."

Saniyeler içinde utançtan tüm vücuduna ateş basarken kıpkırmızı kesildiğine emindi. Panik halindeki elleriyle müziği derhal kapattıktan sonra yutkundu. Evet,rezil olmuştu. Hem de korkunç bir şarkıyla. Hayatı zaten rezil olmaktan ibaret değil miydi?

Kendini bir sigara molasına ihtiyacı olduğuna inandırdı ve derin bir nefes aldıktan sonra ayağa kalkarak çıkışa doğru ilerken etrafa çarpıp durduğu için bir sürü başı kendine döndürmüş,fısıltıyla özür dileyerek ilerlemeye devam etmişti.

Dışarı çıktığında sırtını bir duvara yasladı ve  bitmek üzere olan çakmağıyla uzun uğraşlar sonucu sigarasını yakmayı başardı.

"Hey,Louis!"

Yakınlaşmakta olan tanıdık sese karşı döndükten sonra bu sesin tahmin ettiği gibi Nathan'a ait olduğunu fark etti. Bu tüm beyninin gerilerine itmek için çaba harcadığı utanç verici anları tekrar yerine getiriyordu. Kusmuk,korkunç araba yolculuğu ve biraz daha kusmuk. Tanrım...

"Mesajlarıma cevap vermiyorsun."

"Ah,evet. Ben...şey...çalışıyorum."

"Sen mi?" Nathan güldü. "Senin çalışmaya ihtiyacın mı var? Bütün sınavları çalışmadan geçiyorsun."

Louis omuz silkti. "Bu sefer gerçekten çalışmam gerek."

"Bizim evde çalışalım."

Louis'nin beyni bunun kötü bir fikir olduğunu ve direkt reddetmesi gerektiğini söylüyordu. Kalbi ise başından beri bu soruyu bekliyormuş gibiydi ve buradan kaçmak için sabırsızlanıyordu.

"Baban?"

"Onu sorun etme. Nöbette. Tüm gün ve gece eve gelmez."

Louis endişeyle dudağını ısırdı. Eğer Bay Styles'ın evde olduğunu söyleseydi bu onun için kırmızı çizgi olacaktı ve gelmek konusundaki tereddütleri son bulacaktı. Çünkü bir daha onun yüzünü görmek istemiyordu. Bunun için hayatı boyunca ondan kaçması gerekecekse kaçacaktı. Ama şimdi onun evde olmadığını öğrendiğine göre buradan topuklayarak kaçacak ve muhtemelen ders çalışma planları da suya düşecekti.

"Tamam."

Nathan'ın son model arabasıyla evine doğru giderken Louis telefonunu kurcaladı. Son mesajlara rastladığı sırada gözü cevaplanmamış eski bir mesaja takıldı. Bay Styles'ın o malum gecenin sabahında nasıl olduğunu sormak için attığı bir mesajdı. Louis bu mesajı oldukça geç görmekle beraber ne diyeceğine bir türlü karar verememiş aynı zamanda geceyi hatırlayarak utançtan yerin dibine girmişti. Sonuç olarak artık cevap vermesi için çok geç olmuştu. Bu saygısızca olabilirdi ama o anlık bunu bahane edip hiçbir şey yazmamak daha cazip gelmişti. Belki Bay Styles sadece yanlış bir numaraya mesaj attığını ya da mesajın yanlışlıkla silindiğini düşünürdü. Her neyse,bu önemli değildi çünkü onu bir daha asla görmeyecekti bu yüzden sorun etmesine gerek yoktu.

"Louis."

Louis duyduğu ani sesle daldığı dünyasından sıçrayarak gerçek dünyaya döndü.

"İki saattir sana sesleniyorum. Bir yerlere daldın."

"Ah,ben...Sınavları düşünüyordum."

Fuck it, i love youHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin