▪︎ ▪︎ ▪︎"Efendim gülmeyin.."
Esmer tenli oğlan bir türlü durduramadığı gülme isteğini ağzına elini kapayarak engellemeye çalışmış, bu seferde ağzından garip sesler çıkmasıyla kahkaha atıvermişti.
Evet, Kim Kai ilk defa bu kadar fazla gülüyordu. Chanyeol ne kadar şaşırsa da çok fazla utanıyor ve patronu güldükçe beyninde kafasını duvara sürtüp kıvılcım çıkarma isteği uyandırıyordu.
"Kimliği-haha nasıl ters tutabilirsi-kppf... ahahahah!"
"Uf.."
Yüksek sesle kahkaha atan adamla daha da utanıp elleriyle yüzünü kapadı ve o an önünde duran su dolu sürahiyi kafasında parçalamak istedi. Bu kadar gülünecek bir şey yapmamıştı oysaki.. Yani ona göre öyleydi.
"Kendisi katil ve onu hemen bulmalıyız. "
Kai karşısındaki çocuğun söylediğini ses tonunu hafif değiştirerek taklit etmiş ve yine kahkahalara boğulmuştu. Esmer tenine karşın gülmekten kıpkırmızı olmuş olan adam yanındaki kızarıp bozarmış çocuğa bakıp kendini dizginlemeye çalıştı. Sonuçta henüz çaylaktı, işini iyi yapan bir çaylak.
"Tamam, tamam gülmüyorum. Huh... sen bir gelişme var mı onu söyle."
Chanyeol yüzünde olan ellerini ayırıp küçük bir öksürük bıraktı ortalığa. Yaşlı kadının evinden ayrılalı yaklaşık bir saat geçmişti. Bu süre zarfında patronu onunla epey dalga geçmiş ve her geçişinde haykırarak gülmüştü.
Önündeki sehpada duran laptopa uzanmış ve bacaklarının üzerine yerleştirip katil hakkında bir bilgi gelip gelmediğine bakmaya başladı. Gelen kutusundaki maili görmesiyle hafif yerinde dikleşirken kafasını iyici laptopa yaklaştırdı ve mailin üzerine tıkladı. Karnı heyecandan hafif kasılırken alt dudağını dişliyor ve eş zamanlı ayağını yukarı aşağı sallıyordu.
Gelen mail Club sahibindendi.
"Bay Park, çalışanlarımızdan biri bar masasının altında bir sim kartı bulmuş ve belki biri gelip alır diye cebine koymuş. Çalışanımız bu kartın katile ait olabileceğinden şüpheleniyor. İçindeki sim çıkarılmış fakat yine de işinize yarayacağını düşünüyorum.
"Efendim, elimize bir delil geçmiş olabilir."
Kai oturduğu yerden bir anda dikleşip o da diğer kömür karası saçlara sahip çocuk gibi ekrana doğru eğildi.
"Bu iyi haber. Bu kartı araştırma görevini sana bırakıyorum."
"Peki, Efendim."
"Güzel.. Yarına kadar halletmiş ol. Bugünlük bu kadar çaylak," Kai eliyle iki kere çocuğun omzuna vururken ayaklanmış, ardından kollarını yukarı iki yana açarak gerilirken devam etmişti. ", hadi evlere. Sıkı çalıştın, güzelce uyu yarın işimiz var." Chanyeol esnerken konuşmaya çalışan patronuna baktı ve kafasını sallayıp laptopun kapağını kapadı. O da ayaklanmış ve kolunun altına laptopu yerleştirip kapıya doğru ilerleyen patronunu takip etmişti.