red ribbon

10: " Dolunay. "

songs|sean paul  & David Guetta - mad love

•••

• dolunay •
(bir hafta sonra)

" Geldim. "

Jeongguk duyduğu ses ile beraber kafasını kaldırdı, taehyung'un çökmüş olan suratını gördüğünde ise başını eğdi aşağıya. Bugün büyük gündü. Dolunay'ın ortaya çıkmasına iki saat vardı.

Şimdi ise ağacın önüne oturduklarında taehyung ile jeongguk sessizdi. Mührü bozmaları için dolunay'ın tam vaktinde çıkmış olması gerekiyordu. Ruh eşi mührünü bozmak için sadece bir cümle yetecekti.

" Üzgünüm, o an hiçbir şey düşünmediğim doğru ama sonra her şey hüzünlü bir hal alıyor. Senin hayatını asla mahvetmek istemezdim. "

Jeongguk söylemiş ve göz ucu ile taehyung'a bakmıştı. Taehyung'un gözleri dolu doluydu ve jeongguk'un sözlerini dinlediği çok açıktı. Jeongguk ona bakıp derin bir nefes verdi.

" Beni düşünmemen umurumda değil ve artık gelsin ve bitirelim. Sıkıldım. "

Taehyung söylemiş ve ondan sonra bir daha jeongguk'un ne suratına bakmış ne de onun ile konuşmuştu. Jeongguk'un deltası içinde endişeliydi. Çok büyük vicdanı sızlıyordu ama omegası için yapıyordu bunu.

Bir süre sonra dolunay vaktine on beş dakika kala ikiside birbirlerine dönmüşlerdi oturdukları yerden. Jeongguk ona bakarken gördüğü dolu gözler iyice başını ona yaklaştırdı.

Taehyung nefesini tuttu, bunun dolunay yüzünden olduğunu biliyordu. Jeongguk'un yüzü ona yaklaştıkça kurdunun heyecanı da içinde artıyordu.

" Ne yapıyorsun? "

Taehyung jeongguk'un dudaklarına olan bakışını gördüğünde söyledi. Jeongguk ise onun dudaklarına yaklaşırken içinden geçiriyordu. 

Bir kez.

Sadece bir kez o kıpkırmızı dudakları tatmak istiyordu.

Jeongguk hızlı bir şekilde taehyung'un küçük dudaklarını kavradı ve büyük ağzının içine aldı onları. Taehyung titremiş ve küçük bir inleme ile jeongguk'un geniş omuzlarını kavramıştı.

Dolunay tam tepedeydi ve ikilinin bozacağı bir ruh eşi mührü vardı. İkisinin de aklında büyük bir öpücüğe çekilmek yoktu.

" Imm. "

Taehyung inledi ve ne ara onu kucağına çıktı bilmiyordu ama altındaki alete kalçalarını sürttü. Jeongguk'un elleri onun sıkı kalçalarını çoktan kavramış ve sıkıyordu.

Taehyung bir anda gözlerini açtı ve gökyüzüne baktı. Dolunay geçmişti ve etrafları aydınlanıyordu. Jeongguk ise onun boynunu emerek izlerini bırakmaya devam ediyordu.

" B-bırak! "

Taehyung aklına dank eden gerçekler ile jeongguk'u omuzlarından itmiş ve kendini çimlerin üstüne atmıştı. Jeongguk'un kıpkırmızı olmuş gözlerini yine kahverengiye çalarken her şeyin farkına vardı o da.

Çoktan dolunay geçmişti ve artık her şey daha da imkansızlaşmıştı.  Çünkü dolunay iki yılda bir gelirdi ve onların mührü bozmak için olan günlerini de sonlandırmıştı.

" Benden uzak dur! Senin yüzünden neler oldu pislik herif. "

Taehyung söylemiş ve koşarak hızla uzaklaşmıştı yanından. Delta kurdu ile içinde kavgaya girmişti bile. Kurdu neler yapmıştı böyle.

Başının ellerinin arasına aldı. Bütün her şey büyük bir karmaşaya dönmüştü çoktan. Babasına ve en önemlisi hoseok'a ne diyecekti.

O sırada jeongguk hoseok'a karşın yavaş yavaş soğuduğunun farkında bile değildi.

devam edecek...