Aşağıdan gelen seslerle uyandım. İlk defa alarm dışı bir sesle uyanmıştım. Alarmımın çalmamış olması beni çok şaşırtmıştı. Gözlerimi zar zor aralayabildim. Bir hazırlık vardı da benim mi haberim yoktu acaba? Şu an tek yapmak istediğim şey uykuma devam etmekti. Dünün yorgunluğunu üzerimden henüz atamamıştım. Başucumda duran komidinin üstünden telefonuma uzanıp aldığımda alarmım gerçekten çalmamıştı. Sanırım bu evde kahvaltı hazırlıkları erken başlıyordu. Esneyerek telefonumdan gelen diğer bildirimlere baktım.
*Kimden:Ecem:
178 mesaj
42 aramaTabii ya... Ecem'e bu olanlardan bahsetmeyi unutmuştum. Beni okulda da göremeyince merak etmişti kız. Saat daha çok erkendi. Bu yüzden şimdi ararsam da açmayacaktı büyük ihtimalle. Bende mesaj atmayı tercih ettim.
*Kime:Ecem'e*
Uyanınca beni ara.
Tam mesajı attığım sırada elindeki kıyafetlerle içeri Meral abla girdi. "Durucum sana okul kıyafetlerini getirdim" dedi ve kıyafetleri yatağıma bıraktı. Bana Duru Hanım dememesi hoşuma gitmişti. Ben teşekkür ettikten sonra odadan çıktı.
Kıyafetleri alıp aynanın karşısına geçtim ve okul formasını üstüme tuttum. Renklerini beğenmiştim diyebilirdim. Daha fazla vakit kaybetmeden duşa girdim. Sıcak bir duş iyi gelecekti.
...
Kıyafetlerimi giyip koşarak aşağı indiğimde masada sadece annemin olduğunu gördüm ve arkasından sarılıp yanağına bir öpücük kondurdum. Annem "odanı beğendin mi?" dedi gülümseyerek. Bende yüzüme sahte bir gülümse kondurdum ve "çok beğendim. Her şey için teşekkürler"dediğimde annemle birbirimize bakıp gülüştük. Aslında yalan da söylememiştim. Odayı gerçekten beğenmiştim ama buraya henüz alışamamıştım. Bu evde ilk günümdü ve beni her ne kadar rahat ettirmeye çalışsalar da bu evde yabancı gibi hissediyordum. Annem üzülmesin diye durumu pek çaktırmıyordum sadece.
Tam o sırada arkadan Kenan amcanın sesi duyuldu, "Hanımlar bakıyorum da keyfiniz yerinde"dedi neşeyle bir taraftan yerine otururken. Annemle tekrardan birbirimize bakip kıkıkırdadık. Sonra önüme döndüm ve ağzıma birkaç domates attım. Çok acıkmıştım.
Sadece kahvaltıya odaklanmıştım. Etrafımdaki konuşmaları duymuyordum bile. Arada kafamı kaldırdığım zaman Kenan amca ve annemin bir şeyler konuşup güldüklerini ve sohbet ettiklerini görüyordum. Annemi mutlu görmek beni de mutlu ediyordu. En çok da onun için bu evdeydim. Arada bende sohbetlerine katılıyor(bir-iki kelime de olsa bir şeyler diyordum) ,bir taraftan da kahvaltımı ediyordum.
Sonunda kahvaltımız bittiğinde ben okula Kenan amca ise işe gitmek için ayağa kalktık. Beni okula Kenan amca bırakacaktı. Annem bizi geçirdikten sonra Kenan amcayla yola koyulduk.
Yol boyunca yeni okulum ve derslerle ilgili konuştuk. Daha doğrusu Kenan amca konuştu. Ben biraz çekiniyordum ve fazla konuşmuyordum. Sadece o sorular soruyor ben ise evet,hayır gibi kısa cevaplar veriyordum.
10-15 dakika süren yolculuğumuzun ardından okula gelmiştik. Kenan amcaya el salladım ve teşekkür ettikten sonra arabadan indim.
Kafamı kaldırıp binayı inceledim. Üstünde kocaman harflerle SAYGINLAR KOLEJİ yazıyordu. Dış cephesi rengarenk boyanmış üç katlı ama geniş bir binaydı. İçini daha çok merak etmiştim. Bir dakikadır kapının önünde durmuş binaya bakıyordum. İçeri giren öğrenciler gözüme takıldığında binaya bakmayı bıraktım ve bende kapıdan içeri girdim.
Telefonumu çıkarıp saati kontrol ettim. Tam 15 dakika vardı ve sınıfa erken gitmek istemiyordum. Çünkü hiç kimseyi tanımıyordum, üzerimde meraklı bakışlar görmek istemiyordum. Bu düşüncemle birlikte kantine gitmeye karar verdim. Kantinde o kadar dikkat çekeceğimi düşünmüyordum. Ecem de beni aramamıştı. Hem bu sırada Ecem'i de arayabilirdim. Gerçekten şu an yanımda olmasını istediğim tek kişi Ecem'di.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Başka
General FictionKoşarak yanıma geldi. "Neden geldin?" diye bağırdım. Yağmurun sesinden birbirimizi zar zor duyabiliyorduk. Cevap vermeyince"Bana gitmemi sen söylememiş miydin?"dedim açıklama beklercesine. Ela gözleri hüzünlüydü. "Vazgeçtim" deyince daha da çok sini...