1

5.5K 115 7
                                    

Hikaye tamamen AyBer üzerine kurulmuştur. Dizi ile pek bir ilgisi yok!..
*********************************

Kafam çok karışık. Bazen normal davranıyor, bazen çok kırıcı oluyor. Biliyorum Melisa' yı seviyor. Sanırım ben ona karşı birşeyler hissediyorum. Bu hisleri tanımıyorum. Daha önce hiç böyle olmamıştı. Babama, abime, kuzenlerime zarar veren bu insana karşı ne hissediyor olabilirim?

Sabah olmuştu. Okula gitmek için hazırlandım. Bir ses geldi. "Aybike hadi kardeşim geç kalacaz" her zamanki gibi abim idi, bazen sinir olsam da çok seviyorum onu. Yine çok geç kaldığım için kahvaltı yapmadım.

Okula gelmiştik. Nedense içeri girmek istemiyordum. 3 gün olmuştu, fakat sanki ilk defa geliyor gibiydim. Yada babamı o hale getiren çocukla yüzleşmek istemiyordum belkide. O an girmek istemedim ama bir anda cesaret topladım ve sınıfa çıktım.

Çoktan öğretmen gelmiş, ders anlatıyordu. Kapıyı tıklayarak içeri girdim. O da ne? Asiye'nin yanında Doruk var. Ben nereye oturcam. Tek boş kalan yer o çocuğun yanı. O dediğim Berk. Asiye ile göz göze geldik. Bana yalvarır gibi baktı. Sonuçta onun da mutlu olmaya hakkı var.

Onu kırmadım. İstemeden de olsa geçtim o çocuğun yanına. Abim bana baktı. Ona Doruğu işaret ettim. Oda Asiye ve Doruğu süzdü. Peki dedi. Berk kulağıma yaklaşıp bir şeyler fısıldadı. "Özür dilerim". Benden özür diledi. Ben kafamı çevirmeye cesaret edemedim. Tekrar kulağıma eğildi ve "bilerek olmadı, ben çok salakça birşey yaptım üzgünüm. Birdaha sana ,ailene ve kuzenlerine bulaşmıycam".

Ardından zil çaldı. Hızla uzaklaştı yanımdan. Ne olduğunu anlamadım. Sanki o serseri çocuk gitmiş, yerini pişman ve durgun bir çocuk almıştı. O nu bu hale getiren babama yaptıkları mı, yoksa o da bana karşı birşeyler hissediyor muydu?

Bu soruların cevabını kendimde ararken, çoktan zil çalmış. Sınıftan gelen bir ses üzerine irkildim. "Aybike! Aybike!". Müdür gelmişti sınıfa.
+ Efendim hocam?
- Galiba derin düşüncelere daldın.
+ Yok hocam, biraz uykum var da.
- Anladım. Galiba senin yanın boş.
+ Hayır hocam Berk oturuyor.
Birden herkes gülmeye başladı. Yanıma baktığımda Berk yoktu. Etrafıma baktığımda Süsen'in yanına oturduğunu fark ettim. Müdürün tekrar seslenmesi ile kendime geldim.
- Yanın boş olduğuna göre artık yeni gelen öğrencimiz ile tanış.
+ Tabi hocam.
- Geç oğlum.

Benden kaçmış mıydı? Öyleyse neden özür diledi? Ben yine dalmışım. Hiç tanımadığım bir ses geldi
- Karadeniz'de gemilerin battı galiba. + Yok hayır.
Gülmeye başladı,
-Kafan baya bulanmış senin iyi misin?
+İyiyim teşekkürler.
O sırada Berk ile göz göze geldik. Bana güldü. Ben yine donup kalmıştım. Taki yanımdaki çocuktan ses gelene kadar,
- Aybike, Aybike
+Ne var!
+Ya pardon, birden korktum kusura bakma.

Tekrar tenefüs çaldı. Abim yanıma geldi,
- İyimisin güzelim?
+ İyyim abicim. Sorun yok.
- Tamam ben gidiyorum, dikkat et.
+ Tamam abi.
Yanağına bir öpücük kondurdum. Yan tarafımdan gelen bir sesle korktum.
- Çok şanslısın.
+Efendim?
- Abin var, seni çok seviyor.
+ Evet, bende onu çok seviyorum. Üç tane de kuzenim var.
- Aa ne güzel.
+ Bak hemen şurdalar. O kıvırcık saçlı olan Asiye. Arkasında oturan da Ömer. Kantinde çalışan da kadir abi.
- Baya şanslısın ha.
+ Öyleyim.
Tenefüs bitene kadar sohbet ettik. Birbirimize şakalar bile yapıyorduk. İsmi Umut, öyle dedi. Zil çaldığı için yerimize oturduk.

Sınıfa Berk girdi. Tekrar göz göze geldik. Bu sefer bakışları değişikti. Anlam veremedim. Sinirli gibiydi, bakışları sürekli Umut' a gidiyor. Derste olmamıza rağmen sürekli bu tarafa bakıyor.

Lise AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin