7

1.6K 68 11
                                    

Günlüğü açtığımda karşıma bir sayfa çıktı,
"Ben yıllardır Melisa' ya aşıktım, yada öyle olduğunu sanıyordum. Sanırım artık değişti sınıfa yeni gelen kız varya ondan hoşlanıyor gibiyim. Ama emin değilim. Sırf o Umuttan uzak dursun diye gidip sana aşığım dedim. Gerçekten aşık mıyım bilmiyorum, emin değilim. Ama bunu onunla daha konuşamadım. O beni seviyor, kalbini kırmak istemiyorum."

Bunları okuduktan sonra gözümden bir damla yaş geldi. Çok karışık bir insan. Anlamak çok zor, artık anlamak da istemiyorum. Salak gibi çocuğun peşinden koşuyorum bende. Berk kim ben kim? Şu durumda yalnız bırakmak çok doğru değil gibi, peki benim duygularımla oynaması ne kadar doğruydu?

Kendimi toparlayıp sınıfa geri döndüm. Günlüğü kimseye çaktırmadan dolaba koydum. Sınıfın kapısı çaldı ve Berk girdi. Ona kızgındım, bunu belli etmemem gerekiyordu. Yanıma oturdu. Hiç bir şey söylemedim. Birşey olduğunu anlamıştı. "Annem mi bir şey söyledi?"
Kafamı ona çevirip, "annene gerek kalmadı" dedim. Gerilmişti. Ne oldu dercesine bakıyordu. Hiç bir şey söylemedim.

Ders çalmıştı ama ben farkında bile değildim.
-Aybike, Aybike...
Kafamı kaldırdığımda Berk olduğunu gördüm. Daha fazla dayanamadım ve
+Ben sana aşkımışım kalbimi kırmamak için sende gelip aşık olduğunu söylemişsin öylemi. Sen ne sanıyorsun ya, bu kadar kolay mı?
-Anlamadım?
+Sen anlama zaten yok birşey.
Hızlıca sınıftan çıktım.

Berk'ten
Neden birden böyle davranmaya başladı ki? Yada ne oldu. Asiye biliyordur en iyisi gidip ona sormak. Asiye'nin yanına gittim doruk ta yanındaydı,
-Asiye Aybike' nin neyi var?
+Bende bilmiyorum ki ya bı acayip davranıyor.
-Ne zamandan beri böyle, haber vermeden gittim diyemi acaba?
O sırada doruk araya girdi,
-Kanka bana senin günlüğün olup olmadığını sordu. Bende hoca ödev vermişti var dedim.
+NE! Allah kahretsin. Oğlum ne yaptın sen.
Doruğun konuşmasını dinlemeden hızlı adımlarda dolabımın yanına gittim. Günlük içindeydi ama aynı yerinde değildi. Nasil ok.. aklıma birden çantasına bıraktığım anahtar geldi.

Kesin yazdıklarımı gördü. Bu saçma şey neden hala burda ki ya. Ben bunu ta ne zaman yazmıştım. Ödev süresi doldu bende birdaha yazmadım. Off zaten bu tamamen bir saçmalık günlük yazmak ne ya.

Aybike'den
Çok kırgındım ona. Asiye yanıma geldi,
-Kuzen ne oldu sana?
+Moralim bozuk o kadar siz eğlenmenize bakın.
-Sen bu haldeyken mi.
+Asiye şimdi anlatmasam akşam evde konuşalım olur mu?
-İyi peki.
Asiyelerin yanından ayrıldım. Birden karşıma Berk çıktı. Gitmeye çalıştım ama izin vermedi.
+Ne istiyorsun Berk?
-O salak şeyi okudun demi?
+Evet o salak şeyin içinde, yazdığın salak şeyi okudum.
-Bak o günden bu yana çok şey değişti. Ben o günden sonra birşey yazmadım oraya zaten ödev süresi doldu.
+Ha o zaman, ha bu zaman ne fark eder?
-O zaman senden hoşlanıyordum, fakat gerçekten aşık mıydım emin değildim. Seni kıskanıyordum, o çocuğun senden hoşlandığının da farkındaydım. Seni kaybetmek istemedim.
Bunları dinledikten sonra, hiç birşey demeden oradan ayrıldım.

Abimi gördüm sessizce bir köşede oturuyordu. Hiç onluk hareket değildi. Yanına gittim,
+Abi, iyimisin?
-Evet, hayatımızın bir anda nasıl değiştiğini düşünüyordum. Baksana herkes sevdiği insanla.
+E ne güzel işte abi.
-Sen peki.
+Ne ben?
-Sen üzgünsün. Nedenini bilmiyorum ama üzgünsün.
+Sen bunun için mi böyle kara kara düşünüyorsun?
-Evet.
+Abicim sadece yanlış bir anlaşılma oldu. Az önce oda düzeldi, şuan hiç üzgün değilim. Senin kalbini yerim ben.
-Şaka değil demi.
+Hayır.
-E sen beni neden tutuyorsun o zaman sista wonderful um beni bekler.
+Tamam abi, geliyorum bende zaten.
Abimin arkasından gülümsedim.

Tam ayağa kalkacakken, elimi birisi tuttu. Kimin tuttuğuna baktığımda tabiki Berk' i gördüm.
-Beni affettin mi?
+Sanırım evet, birazcık.
Bana sarılmaya başladı. Bende ona karşılık verdim. Arkadan gelen ses tüm anı bozdu. Gelen kişi yine Berkin annesiydi. "Oğlum, hadi gel gitme zamanı." Berk şaşırmıştı. Yavaşça sarılmayı bıraktı ve arkasını döndü. "Yine mi sen?" Çıkacak gerginliğin farkındaydım. Hemen doruğu aradım,
-Aybik sen okulda değil misin?
+Onu bunu bırak da acilen bahçeye ışınlan.
-Işınlanıyım mı?
Doruk pencereden bahçeye baktı. Hemen aşağı geldi.
Doruk;Ne oluyor burada?
Aygün;Oğlumu alıp yurt dışına gidicem.
Berk; Öyle bir şey olmayacak.
+Ama Berk burada mutlu.
Aygün;Sen karışma.
+Şey ben... Neyse.
Berk;Anne kıza bağırma.
Doruk; Öncelikle Aybike haklı, Berk bizimle mutlu. Berk hiç bir yere gelmiyor. Şimdi okulumdan çıkar mısınız?
Aygün;Oğlum, benimle nasıl konuşuyorlar birşey yap.
Berk;Sen beni yıllar önce elin adamı yüzünden terk ettin. Şimdi de gelmiş seni götürcem diyorsun. Ben kardeşimi, arkadaşlarımı ve sevdiğim kızı burda bırakıp gelmem hiç bir yere.

Berk' in bu bu lafından sonra hepsi bana doğru baktı. Doruk hafif gülümsedi. Ortama bir sessizlik çöktü. Sessizliği bozan yine Berk' in annesi oldu.
Aygün;Beyza ne olacak.
Berk;Anne!!
Aygün; Oğlum cidden bunu senin sevdiğin kız. Kafana taş falan mı düştü.
+Yeter! Siz-
Daha lafa bile girmeden arkadan bir ses geldi "evet bu kız napacan?" Dönüp baktığımda kadir abimi gördüm. Sözlerine şöyle devam etti,
Kadir; İnsanları daha hiç tanımadan zengin- fakir, güzel- çirkin ayrımı yapmak ne kadar doğru? Ki bakıyorum benim kuzenim maşallah taş gibi. Ayrıca bir gülüşe, bir bakışa, kalbin güzelliğine aşık olur insan. Ve sadece bunları aşık olan kişi görür. Tabi siz bunları pek bilmiyorsunuz galiba.

Kadir abim bunları söyledikten sonra, kolunu omzuma koydu ve  "gel güzelim" diyerek beni oradan uzaklaştırdı.

Berk'ten
+Benim bir şey söylememe gerek kalmadı. Ayrıca şu Beyza olayını kapat. İs-te-mi-yo-rum!!
-Bu iş burada bitmedi oğlum.
Karmaşık duygular içindeydim. Annem Aybike'yi çok kırmıştı. Kadir yetişmeseydi çok kötü şeyler olabilirdi. Söyledikleri aklıma takıldı "insan kalbine aşık olur, ben Aybike'nin kalbine aşık olmuştum" neyse bu kadar duygusallık yeter. Aybikeyi bulmam lazım. Doruğa bakar.
+Kanka kıza ayıp oldu baya.
-Aynen kanka. Kadir güzel konuştu ama.
+Öyle oldu. Hadi ben gidiyim de aybiki bulayım.
-Durman hata kanka.

Aybike'den
Aklıma takılan tek şey, Beyza konusuydu. Beyza kim? Kafamdaki sorular kadir abimin bana seslenmesi ile silindi.
-Abicim iyi misin?
+Kadir abi sence Berk ve benden olur mu?
-Bilmiyorum, eğer gerçekten severseniz birbirinizi olur. Neden olmasın?
+Annesini duy...
Lafımı Berk kesti.
-Duyma, saçmalıyor çünkü. Onun adına özür dilerim.
Kadir;Benim tezgahta işlerim vardı abicim siz konuşun.
+Beyza kim?
Berk bu soruyu duyunca şaşırdı. Hiç beklemiyordu.
-Beyza mı? O kim?
+Annenin bahçede bahsettiği kız.
-Ha şey. Benim...
+Evet senin...
-Çocukluk aşkım. Biz böyle annelerimizin yanında söz vermiştik büyüyünce evlenicez gibi çok saçmaydı. Tamamen saçmalık.
+Ne? Beşik kertmesi gibi yani. Ee ne bekletiyorsun gidip evlensene.
-Bebeğim, cidden bunun tartışmasını mi yapıcaz?
+Beyza çok şanslı. Gelecekteki karın.
-Yanılıyorsun, evet gelecekteki karım çok şanslı ama bu kişi karşımda duruyor.
+Ne diyorsun be. Daha sevgili bile değiliz.
-Hmmm... Şöyle yapalım o zaman. Bebeğim, seni sevdiğimi biliyorsun. Bilmeden de seni seviyorum. Benimle olmanı istiyorum, hep yan yana olalım. Benimle çıkar mısın?

(Gelecek bölümlerde Beyza koleje gelicek başa dert oluyor yani, spoiler olsun)

Lise AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin