13

11.8K 961 361
                                    

13.Bölüm
*Minik parıltılar...*

"Bir kere öpebilir miyim?"

İlk önce bir duraksadım ama ardından bunun kimseye bir zararı olmayacağını düşünerek cevapladım. Ben cani değildim olamazdım da.

"Bir kereye mahsus olabilir." Dediğimde hızla sol gözümün üzerine minik bir öpücük kondurdu.

"Sen meleksin... Benim meleğim..."
__________

Sabah gözlerimi kolumun ağrısı ile açmıştım. Dün gece zaten kolumu doğru düzgün hareket ettiremediğim için sopa gibi yatmak zorunda kalmış doğru düzgün uyuyamamıştım.

Komidinin üzerindeki saate baktığımda 07.30 olduğunu gördüm. Herkes kalkmış olmalıydı. Okulları işleri vardı.

Birkaç dakika öylece tepemdeki pencereden bulutları izleyerek hayatımı sorgulamış ardından da sıkıntıyla ayağa kalkmış banyoya girmiştim.

Tek elimle zorlukla yüzümü yıkayıp işlerimi halletmiş aynaya bakmadan banyodan çıkmıştım. Kendi yüzümü dahi görmek istemiyordum.

Vakit kaybetmeden giyinme odasına girip üzerimdeki pijamalardan kurtulup alçılı koluma dikkat ederek üzerimi değiştirmiştim.

Vakit kaybetmeden giyinme odasına girip üzerimdeki pijamalardan kurtulup alçılı koluma dikkat ederek üzerimi değiştirmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerime bol ve uzun bir kısa kollu t-shirt , altıma da mom Jean giymiştim. Alçılı olmayan kolumdaki izleri de fondöten ile kapattığımda tamamdım.

Normalde Jean yerine eşofman giyerdim ama bugün Sema Teyzeye gidip şu Büyük Patronu aradan çıkarmam lazımdı.

Dün akşam Sema Teyzeye haber vermiş ve Büyük Patron kişisini ağırlamak için izin almıştım.

Giyinme odasından çıkmadan beyaz spor ayakkabılarımı da giymiş ve yanıma minik bir sırt çantası almıştım. Dün boğuşmada attığım çantanın içinden cüzdanımı ve önemli diğer eşyalarımı o çantaya koymuştum.

Vakit kaybetmeden odadan çıkmış ve dün farkettiğim asansöre ilerlemiştim. Asansör bulunduğum kata geldiğinde içinde başka birisinin olmadığına şükrederek binmiş ve giriş kat düğmesine basmıştım.

Kimseye yakalanmadan istediğim kata geldiğinde inmiş ve mutfağa doğru ilerleyen genç bir çalışanı durdurmuştum.

"Buket Hanım ve Görkem Bey nerede?"

"Herkes yemek odasında Hayat Hanım."

"Çok teşekkür ederim. İsim neydi?"

"Füsun , Hayat Hanım."

"Füsun Ablacığım teşekkür ederim. İyi çalışmalar."

"Ne demek. Teşekkürler." Diyerek gülümsemiş ve yanımdan ayrılmıştı.

Ben de bildiğim koridorlardan ilerleyip nihayet yemek odasına varmıştım. Hayır ben bu evde günde iki kez turlasam spora gerek kalmazdı.

İçeriye girdiğimde çoktan kahvaltıya başlamışlardı. Geldiğimi farkettirmek için hafifçe öksürüp dikkatleri üzerime çektim.

RÜZGARA KARIŞAN RUHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin