Ne demek çeteye verdim lan!!" diye gürledi Fatih. Coşkun'u Duvara savurup boğazından çekti ellerini. Fatih'i zapdetmek adına Asya ben ve Çınar kollarını tutuyor ve odasına götürmeye çalışıyorduk. Coşkun nefessizlikten yere çökerken kapı tıkladı. Biz kapılara çarparak bağıran Fatih'i odasına kapatırken Çınar da kapıyı açmaya gitti.
Bir kaç dakika sonra kapıyı yumruklayan ve şişelerin kırılma sesleri eşliğinde bağıran Fatih'e dehşete düşmüş bir şekilde bakan pizzacı ile karşı karşıyaydık. Fatih hasta diye sipariş etmiştim. Ne! Yapamıyorum yemek falan! Ama Fatih vallaha da turp gibi. verecek paramız bulunmadığından geri çevirdik. Bu günde açız iyi mi?! Emre geleydi de doyuraydi biziiğğ!!! Evet bu durumda bile yemek düşünebiliyorum. alkışlarım nerde? Coşkuna gidip endişe ve kızgınlık karışımı sordum; “Fatih haklı gerizekalı! ne çetesi sövdürtmesene kendine" hesap sorma vol 15754225.... Asya sonunda dayanamayıp bağırınca bütün evde çok nadir rastlanan bir şey oldu.
sessizlik!..
Asya bağırarak konuşmaya başladı “COŞKUN'U SUÇLAMAYI BIRAKIN ARTIK BE! NE KİRA PARASINI ÇETEYE VERMEK ONUN SUÇU NE DE BENDEN SAKLADIĞINIZ ŞEYLERİ ÖĞRENMEM!" Yüzümdeki mal ifade donmuştu
“Yani şimdi..." dedim yutkunarak. “Emrenin sevgilisi olduğunu senden saklarken Coşkun sana yetiştirmedi mi?"
“Hayır! Ben sen Coşkun'a yan odada anlatırken duydum!" Sonra derin bir nefes aldı. “Çete konusuna gelecek olursak... bu da Coşkun'un suçu değil. O parayı onlara vermek zorundaydık. Borçlanmıştı!"
“Kim?!" dedim merakla
“Ben!" dedi Çınar. “Borç almıştım. Ödeyemedim.. Biliyorum o para kiramız içindi! Zengin falan da değiliz ailelerimiz o parayı zor gönderiyor biliyorum! Ama yapmak zorunda kaldım..." Gözleri kızarmış ve sulanmıştı. Sesi kısılıyordu. “Buket ellerindeydi. Hala da ellerinde" Gözlerinden birkaç damla düştü. “Verdiğim para yeterli değil... Şimdi özür dilerim sizden. Ne kadar dilersem bir fayda etmez. Affetmenizide isteyemem. Ama yemin ederim kendim için değildi. Buket ellerinde!"
Şoku üzerimden atlatmam yarım saati bulmuştu. Demek hiç kimse suçlu değildi. Ortada Çınarın sevdiği kızı Buket yengeyi kaçırmış ne istedikleri belli olmayan gaddar bir çete vardı. Fatih sakinleştirici bir iğneden sonra uykuya dalmıştı. Uyurken ne kadar masum ve huzurlu görünüyorsa gerçekte, ailesini kaybettikten sonra bir o kadar üzgün, huzursuz ve öfkeliydi. Hayata öfkeliydi. Anılara öfkeliydi. Ölüme öfkeliydi. Onun adına hepimiz üzülsekte, bunu bir gün atlatacaktık. Ve bu çeteden kurtulup yengeyi kurtaracaktık.
“Senin suçun yok" dedim Çınar'a. “Yeneceğiz bu çeteyi" Asya umutsuzca söylendi.
“Polisi aramaya çalıştığımızda bir aksilik oluyor"
“Nasıl?!" diye böğürdüm. O nası bir şey lan. Aksilik mi?! Asya devam etti.
“Coşkun ile dışarı çıktığımızda durumu biliyorduk ve polisi aradık. Tam o sırada Sen aradın ‘Fatih evde yaralı yatıyor.Başına bir kaza geldi. Çabuk olun. Şimdi ambulansı çağırdım!' diye." dedi. Ondan önceki iki denememizde de sokakta zincirleme kaza oldu. Neyseki ölü olmadığını duydum. Korkuyoruz Buğra! Normal değil bu! Delilik de Korkaklık de istersen ama polisi arama!" dedi yalvarırcasına. Hepimiz bembeyaz kesilmiştik. Ne halt yiyecektik şimdi. İnandırıcı gelmesede ... sadece tesadüf gibi gözüksede başka birini daha tehlikeye atmayı göze alamazdık. Olur ya, ya doğruysa!? Ama ya saçma bir inanış yüzünden Buket'e bir şey olursa? Ellerindeydi sonuçta.Kafamda korkunç düşünceler ve beni yiyip bitiren bir çaresizlik vardı.
“Biriniz olanlardan Emre'yi haberdar etti mi?" dedim. Bunun üzerine yüzü asılan Asya içeri odaya giderken Çınar hayır manasında kaşlarını kaldırdı. Çok iyi tabi Emre şok olmalı. Bir şey bilmeyip öğrenince kafayı yemeli. Yarım saat kadar sonra Demet geldi. Coşkun malının en uzun ilişkisi Demet'di sanırım. Telaşlı görünüyordu. Birden Coşkunun boynuna atladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ev Arkadaşlığı Vakası!
خيال (فانتازيا)bu hikaye, şişe fırlatma hobisi olan bir goblinin, eve musallat olmuş namı değer ‘dadanmış'ın, geleceğin evkocası mesleğini icraat edecek olan kısır-istin , salaklık şampiyonasının her yılki birincisinin, O dağnıklığın içinde bir düzen var felsefe...