Buğra! Buğra az kay!" dedi ince bir ses. Kim lan bu gece gece? Uykumda öyle bir varki gözümü açıp bakasım yok. Valla uykuluyken her türlü saldırıya açığım. Sesi tanımaya çalıştım. Bir an evlendimde benim mi haberim yok diye düşünmedim değil. Basbayağı bayan sesi. Sonunda zahmet edip gözümü açtım.
Asya? Evet Asya arasıra gelip burada kalırdı. Eski dosttu kendisi. Benim kuzenimdi gerçi. orası ayrı. Teyzem Delfin'in ikinci kocasıda ölünce, Asya ile birlikte bizim eve taşınmışlardı. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi Asyayla. Ama ben iki yıl önce diğer arkadaşlarla aynı liseyi tutturunca Konyada ev tuttuk ve Asyayla bazı öğünlerimiz ayrı gitmeye başladı. Yani hala koptuğumuz söylenemez. İki gün gelmese özlüyordum lan. Olmyan ablam mı desem ikizim kız kardeşim... Çınar iki yıl öncesine kadar böyle inek değildi o yüzden onunla aynı lisedeyiz. Fatih ise bir yıl önce bizimle kalabilmek için lisemize nakil gelmişti. Sonra kaza falan işte ve sonuç goblin.
Delfin Teyze'nin en iyi yaptığı şey günde en az ilk kocası ve ikinci kocası için iki kere ağlayıp yaprak dökümü izlemekti. Annem ise önce işe gider sonra gelip Delfin teyzeyle dedikodu yapardı. Babam gelincede dedikodunun dibine vururlardı. Sonra hep birlikte dibini sıyırıp uyurlardı.
Şu ana mı odaklansan acaba Buğra?
gine bu içses. Bu sefer onu dinleyip ana odaklandım
“Asya! Yorganın hepsini niye alıyorsun be yatak misafiri değil misin sen. Misafir umduğunu değil bulduğunu örter!" dedim kısık ama itirazcı sesimle.
“Ya buğra! O zaman da İnsan biraz misafire hürmet eder. Önüme iki lokma koymadığın gibi yorganımı bari alma!" Allah allah.... Sen gel gecenin 3'ünde. Uyandır beni bir ben geldim bile demeden ‘yana kay' diyip yorganımı çalıp yatağıma çök. sonrada hürmet etmemişimde önüne iki lokma koymamışımda. Gecenin 3'ünde ne hazırlayacaksam herkes benden yemek istesin anca zaten! hem hürmet ne lan?
“Asya hürmet ne lan? Onu mu kullanıyordun sen? tövbest yah..." dedi yorganı kendime çekerken. O ise yorganın öbür tarafına asıldı
“Off... Niye senin odanda kalıyorsam! Giderim Emrenin odasına!" dedi. Ama sanırım Emrenin annesini ziyarete gittiğini bilmiyor. Boştur şimdi Emrenin odası. Evet Asya Emre'ye aşık bir miktar da.... kabul edemiyor orası ayrı... Oflayarak yataktan kalktı ve odadan çıktı. Beş dakika sonra geri geldi
“Emre nerde lan" Dememiş miydim. Sırf onu sinir etmek için
“Kız arkadaşında" dedim. önce gülümsemesi kayboldu. Sonra elindeki yastık düştü ve kekelemeye başladı
“E-emrenin sevgilisi mi.. var...."
hahaha çok eğleniyorum ya. “Ee... Asya hanım. İtiraf etmezsen . Böyle ortada kalırsın işte. " dedim. Başımı yastığın altına soktum saat olmuş dört! Uyumam gerek benim anlıyor musunuz? Asyanın Emre için yaktığı ağıtları dinleyemem
ne dedi şimdi kız? Sessiz sessiz ağlıyor. Getti gencecik yiğidimm diye başını mı şişiyor allah allah... Hemde senin yalanın yüzünden. ne biçim kuzensin lan sen
sen ben değil misin zaten?
öyleyim de mi. Ne biçim kuzenim lan ben?
Vicdanım el vermedi ve gerçeği söyledim
“Müstakbel kayınvalidende." dedim.yüzüme mal mal baktı. “Anasında anasındaa! Annesine gitti!" dedim. İşte şimdi anlamıştı
“Neden kaynanam oluyormuş ki Nimet teyze benim" dedi hiç insndırıcı olmayan ama onun inandırıcı olduğunu düşündüğü sesiyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ev Arkadaşlığı Vakası!
Fantasybu hikaye, şişe fırlatma hobisi olan bir goblinin, eve musallat olmuş namı değer ‘dadanmış'ın, geleceğin evkocası mesleğini icraat edecek olan kısır-istin , salaklık şampiyonasının her yılki birincisinin, O dağnıklığın içinde bir düzen var felsefe...
