Mühür

Tarikat

Neydi bu şimdi ? Artık gördüğüm şeyin sadece hayalden ibaret olmadığını biliyordum. Hala hareketsizdim. Olayın şokunu atlatmaya çalışıyordum. Arkadan "Matt !" Diye seslendi biri. Jason'un sesine benziyordu. Kulaklarım sesin etkisiyle çınladığı için pek duyamıyordum. Dizlerimin üstüne çöktüm. Jason koşarak yanıma geldi ve "Lanet olsun. Geç kalmışım." Diye söylendi. Sanki olanları biliyor gibiydi. Ona "Neden burdasın." Dedim. "Seni eve götürmeliyiz. Orda konuşacak kadar vaktin olucak." Dedi.    Eve vardık. Annemler teyzemlerin yanında kalmak için bikaç günlüğüne şehir dışına çıkmışları. "Senin özel derse gideceğini sanıyordum." Dedim. "Bugünlük ektim." Dedi. Kısa süren bir sessizlikten sonra olanları bana anlatmasını istedim. Boynumdaki yara neydi ? Beni öldüreceğini söyleyen o adam kimdi ? Mantıklı bir açıklama bekliyordum. Yüzyüze bakarken birden boynumun aynı yerinde müthiş bir acı hissettim. Bağırdım ve Jason boynuma baktı. "Tam tahmin ettiğim gibi. Sen mühürlüsün." Dedi. Acı geçmiyordu. Jason elini izin olduğu yere koyup birtakım sözler söyledi. Birden boynumun soğuduğunu hissettim. Buz gibi olmuştu. Acı dinmişti. "Ne yaptın bana?" Dedim. "Hiçbişey sadece su." Dedi. Eline baktığımda ise su havada duruyordu. "Benim ürettiğim özel bir su. Yaralara çok iyi gelir." Dedi. "Ama bu sıradan bir yara değil. Öyle değilmi ?" Dedim. Bana "Suyu nasıl kontrol ettiğime şaşırmanı bekliyodum." Dedi. "Yaklaşık bir saat önce olanların yanında bu artık normal geliyor." Diyerek karşılık verdim. "Yarana hiç dikkatlice baktınmı ?" Dedi. "Herzaman orda durmuyor. Kayboluyor." Dedim. "Sanırım artık kaybolmuycak." Dedi ve kalkıp aynaya baktım. Şekil almıştı. Tarif edemeyeceğim bir şekil. "Bu da ne?" Diyerek geri çekildim. "Azazel mührü. Beş özel mühürden sadece biri. Ve en zayıf olanı. Tamamlanırken acı çekmiş olmalısın. Mesela geçen okulda olduğu gibi ha." Dedi. Onay vererek "Nedir bu ? Bana ne olucak?" Diye sordum. "Kutsal olan beş tane mühür vardır. Hepsinin etkileri ve isimleri farklıdır. Bu mühürler nesilden nesile aktarılır ve sadece parapsikolojik yeteneği olan insanlarda görülür." Dedi. "Nasıl yani ? Benim ne tür bi yeteneğim var?" Diye sordum. Cebinden küçük bir şişe çıkardı ve içindeki suyu dökmeye başladı. Ancak su halıya değmiyor , havada asılı kalıyordu. "Gördünmü. Benim yeteneğim bu. Suyu kontrol edebilirim. Ayrıca zihin okuyabilirim. Senin de kendi yeteneğini keşfetmen lazım. Aksi takdirde öldürüleceksin." Dedi.    Kafamda milyon tane soru vardı. Ve hepsini de soracaktım. "Beni öldürmeye çalışanlar kim? Ve neden öldürmeye çalışıyorlar ?" Sorularını yönelttim. "Mühürler oldukça ender görülür. İlerde fazlasıyla güçlü olucaksin. Bu yüzden hemen öldürülmen gerekli , ama biz bunu istemiyoruz." Dedi. "Siz kimsiniz peki?" Dedim. "Her ay bu tür özel yeteneği olan insanlar buluşup sorun çıkaranlar hakkında ne yapılacağına karar verilir." Dedi. "Kaç kişisiniz ?" Diye sordum. Henüz yirmi kişiyiz. Ama günden güne bu tür insanların çoğalacağına inanıyoruz." Dedi. Kafami toparlamaya çalışıyordum. Biraz bekledikten sonra "Peki ya sorun çıkaranlar ? Beni öldürmeye çalışanlar onlardan biri mi ?" Diye sordum. "Evet. Ayrıca başlarında bulunan adam tehlikeli , çok tehlikeli." Dedi. Adını sormaya yeltendim ama benden önce davrandi. "Emmet. Lanet olası 3 arkadaşımızı katletti." Dedi. Olduğum yerde yutkundum. "Gücünü keşfetmek için egzersiz yapmalıyız." Dedi. "Egzersiz derken ? Mekik ve şınavda oldukça iyiyimdir." Dedim. Güldü ve "üzgünüm dostum ama bu onlardan biraz daha zorlayacak seni." Dedi. Yeniden yutkundum ve "şu 20 kişiyle tanışmadan konsantre olamam." Diyerek şimdiden kaytarmaya çalışıyordum. "O 20 kişiyle tanışabilmen için güvenlerini kazanman gerek." Dedi. "Ne yapmalıyım ?" Dedim. "Akışına bırak ve sadece çalış. Tamammı ?" Dedi. İçimde çok farklı bir his vardı. Korku mu ? Hayır. Heyecan ? Olabilirdi. Sanırım bir an önce başlamak istiyordum.