Uykumu alamadığım için matematik dersi boyunca uyudum. Tenefüste Jason , Jack , Ryne ve Ashley ile kantine indik ve oturduk. "Sınavlar yaklaşıyor." Dedi Jack. "Hatırlatmak zorunda değildin dostum." Diyerek kafasını arkaya bıraktı Ashley. Büyük bir sessizliklten sonra Ryne güperek "Hey Ashley. İsmini sana kim koydu ?" Diye sordu. "Benimle uğraşma Ryne. Sıkıldıysan kafanı koy ve yat." Dedi somurtarak. "Sadece merak ettim. Kuzenimin kız kardeşinin adı da Ashley. O yüzden sorfum." Dedi ve Jack ile birlikte güldüler. "Kızıma Ryne ismini koymamı istermisin dostum." Dedim sırıtarak. "Evet tabi. Kızınla hayatının sonuna kadar dalga geçilmesini mi istersin?" Dedi. "Kargalar ne renktir ?" Diye bir soru yönelttim Ryne ye. "Siyah tabiki. Neden sordun?" Dedi. "Düşünsene bi , eski insanlar siyah renge beyaz deseydi , kargaların rengi hala siyah mı olurdu?" Dedim. "Neler saçmalıyorsun Matt?" Diyerek anlamamış gözlerle bana bakarken Jason kafasını telefondan kaldırıp "Demek istiyorki , Ryne ismi ilk defa bir kıza verilmiş olsaydı dalga geçilen sen olurdun. Ayrıca Ashley adında onlarca futbolcu yokmu ?" Dedi. Ne demek istediğimi tam olarak anlamıştı. "Eğlencemi mahvetmek zorundamıydınız?" Diyerek somurttu. Zil çaldı ve sınıfa hareketlendik. Merdivenden çıkarken yeniden tam sağ yanımda birinin belirdiğini farkettim. Gözlerim faltaşı gibi açılmıştı. Şaşkınlıktan zaman durmus gibiydi. Neden varlığını hissedemiyordum. Merdivenden düsmek üzereyken Jason kolumdan yakaladı. "Opps.. Aklında ne var dostum? Önüne bakmalısın." Dedi. Kız yeniden göz ucuyla bir bakış attı ve sakince merdivenlerden indi. "Jason , akıl okuma yeteneğin olduğu halde neden anlayamıyosun?" Diye sordum. "Sadece savaşlarda kullanıyorum dostum. Bu bir tür prensip meselesi." Dedi. "O zaman sana doğrudan anlatmam gerekicek." Dedim ve sınıfa geldik. Ders boştu ve herkes kendi halinde takılıyordu. Jason'a olanları anlattım. Kızın nasıl bir anda yanımda belirdiğini ve varlığını hissedemediğimi. "Hiçbir fikrim yok dostum." Belkide bu meseleyi kendin çözmelisin." Dedi. Jason'dan da yardım alamamıştım. "Abine gitme olayını ertele ve çıkışta çalışmak için yanıma gel." Dedi. Bu kadar ciddi olması şaşırtıcıydı. Aynı zamanda heyecan vericiydi. Hiç düşünmeden onayladım ve abimi arayıp gelemeyeceğimin haberini verdim. Okulun bitmesini sabırsızlıkla bekliyordum.
Onca yolu yeniden yürüdük. Çimlere uzanıp rüzgarın tadını çıkarıyordum. Jason beni ayağa kaldırıp "Şimdi ilk rüzgar saldırını öğreneceksin." Dedi. Heyecandan kalbim delicesine atıyordu. "İyi dinle. Gücün havayı kontrol edebiliyor. Yani başlangıç olarak elini savur ve rüzgar essin." Dedi ve kola kutusunu büyük kayanın üstüne koydu. "Bu boş bir kola kutusu. Bunu düşürmek senin ilk görevin." Dedi. "Boş bir kola kutusu mu ? Bunu sadece üfleyerek düşürebilirim ama." Dedim. "Yanıma gel." Dedi. Yanına gittim ve kutuyla arama yaklasık 3 metrelik bir mesafe koydu. "Burdan üfleyerek düşüremezsin. Şimdi rüzgara odaklan. Asla yardım etmeyeceğim. Gücünü kendin keşfetmelisin." Dedi. Nasıl yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. "Bana bırak." Dedim kendime güvenerek. Derin bir nefes aldım ve elimi havaya kaldırdım. Kendi kendime "Madem gücüm rüzgar , bu şekilde yaparsam eğer.." diyerek elimi hızla aşağı doğru savurdum. Ama hiçbirşey olmamıştı. Jason'a dönüp kızgın bir şekilde "Bunu kendi başıma nasıl yapmamı bekliyosun!" Diyerek somurttum. Gülmeye başladı ve "Pozisyonuna bir bak.." Dedi ve kahkaha atarak gülmeye başladı. Bacaklarım omzumun iki katı kadar açık ve bir bacağım ilerdeydi. Savurduğum elim aşağıya bakıyordu ve diğer kolum yukarıdaydı. Jason durmadan gülüyordu ve benimle dalga geçiyordu. Sinirlerim bozulmaya başlamıştı. "Pekaalaa , bunu sen istedin." Dedim. Gözümü kapadım ve rüzgarın yüzüme vurduğunu hissettim. Rüzgarın sırtıma doğru vurması için kayanın diğer tarafına geçtim. "Madem rüzgar üretemiyorum , bende esen rüzgarı kullanırım!" Diyerek elimi yukardan aşağıya doğru savurmak yerine avucumun içi kola kutusunu görecek şekilde kolumu ileri attım. Rüzgara emir verir gibi bağırdım. Rüzgar birden hızlandı. Saçlarımı havaya kaldırmaya yetmiştı. Ama kola kutusunu devirmeye yetmemişti. Devrilecek gibi olmuştu ama tekrar eski haline dönmüştü. Nefes nefese kalmama rağmen sevinçle "İşşte bu kadar!" Diye bağırdım. Bağırmamla kafama sağlam bir yumruk yemem bir oldu. "Kola kutusu devrilmedi , aptal." Dedi Jason. Ne zaman yerinden kalkıp arkama geçtiğini anlayamamıştım. Birden aklıma varlığını hissedemediğim kız geldi. Olabilirmiydi. Belkide onunda güçleri olabilirdi. "Neye bakıyorsun öyle?" Dedi Jason. Düştüğüm yerden kalkıp "Herşey yolunda." Dedim. "Bugünlük yeter." Dedi. "Bu kadarmıydı?" Dedim. "Mantığını anladın. Sana öğretmek istediğim şey rüzgar üretme fikrinin yanlış olduğuydu. Rüzgara yön vermeliydin ve bunu kendi başına çözdün. Tebrikler." Diyerek ağır tempoda ellerini çırptı. "Teşekkür ederim dostum." Dedim. "Soğukkanlı olmayı öğren." Dedi son kez. Ne demek istediğini anlamıştım. Jason'u her zaman anlardım. O kızla ilgili olarak kendi başıma halletmem gerektiğini söylemişti. Kesinlikle bir şeyler biliyordu. Ama kendi başıma halletmemi istiyordu. En iyi arkadaştan daha fazlası beklenemezdi zaten. Vedalaştık ve evimin yolunu tuttum. Hava yavaş yavaş kararıyordu. Sesi kullanan elemanla karşılaşmayı iple çekiyordum. Onunla karşılaştığım arasokağa gidersem belki görebilirdim. Arasokağa yöneldim. Tam ortasında durdum ve gözlerimi kapadım. Derin bir nefes aldım ve "Çık ortaya." Dedim sakin bir şekilde. Arkamdan ayak sesler geldi. Yavaşça arkamı döndüm ve yine aynı kıyafetlerle onu gördüm. "Meraba korkak." Dedi. Ona doğru döndüm. "Merhaba. Korkak." Dedim aynı şekilde. "Taklik etmeyi kes." Dedi ve durdu. "Taklit etmiyorum. Düşüncelerimi söylüyorum." Dedim. Güldü. "Hala zayıfsın." Dedi. "Denemek istermisin?" Dedim. Kahkaha atarak gülmeye başladı. "Rüzgarın sesi yendiği görülmemiş bişey. Şansın yok." Dedi. "Neden sürekli kaçıyosun o zaman?" Dedim. Sırıtarak "Eğlenmek için." Dedi. "Yerinde olsam beni burda öldürürdüm. Çünkü senden daha güçlü olacağım." Dedim. Sustu ve hiçbirşey söylemedi. "Görüşürüz , korkak." Dedi. "Benim adım Matt. Unutmasan iyi edersin." Dedim. "Eddy.." Dedi sadece ve arkasını dönerek uzaklaşmaya başladı. "Seni yere sereceğim. Eddy." Dedim kendi kendime. İstediğim gazı almıştım. Ve hiçbir şekilde titrememiştim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mühür
Fiksi IlmiahSabah kalktığınızda boynunuzda garip bir yara izi görseydiniz ve bunun parapsikolojik bir güç olduğunu öğrenseydiniz ne yapardınız ? Beş büyük mühür ve Matt'in ölümle yaşam arasinda verdiği büyük mücadele. Ya güçlenirsin , ya da ölürsün.