SSS Sınıfı İntihar Avcısı SSS-Class Suicide Hunter Türkçe

51_52

"Şu andan itibaren, eylemlerinizi de biraz daha düşünmelisiniz!"

Cadı dedi.

Rulo gazetelerle beni ön koluma vurmaya devam etti. Thud! Thud! O kadar heyecanlıydı ki kendini kontrol edemiyordu.

Eylemlerim mi?

"Mmmhmm. Şimdi ilk 5 loncanın hepsindesiniz. Ama gerçekte, yalnız bir Avcıdan farklı değilsin. Artık işler o kadar iyi gittiğine göre, kendiniz için yeni bir lonca oluşturmanız da sizin için iyi. "

Cadı neşeyle güldü.

"3. Seviye Avcı olduğunuz için, 'Lonca Ustası' unvanına sahip olmalısınız. En iyi 5 loncanın tümüne katılsanız bile, sıradan bir üye olmanız size uymuyor. "

Gerçek gelmedi.

"Lonca Ustası Olmak."

Ben, bir loncanın lideri olarak. Sadece gerçek dışı hissetmekle kalmadı, aynı zamanda hayal bile edilemezdi. İlk olarak, Avcıların kanatlarımın altında olması gerekli miydi?

Zaten bir iskelet ordum var.

"Evet."

Cadı cildimin pek iyi görünmediğini anlayınca omuzlarını silkti. Kılıç İmparatoru omzunun yanından sessizce bana baktı.

“O büyük babalara benziyor olabilirsiniz, kişiliğiniz solo oynamaya daha çok yakışabilir. Beklenmedik bir şekilde, romantizmi her şeyi Dok-go Da-I (獨 固 多 異) yoluyla yok etmek olan pek çok insan var. Bunu yapma düşüncen yoksa, seni zorlamayacağım. "
[T / N: Dok-go Da-I, yapmak istediğiniz her şeyi veya her şeyi kendi yönteminizle yapmanız anlamına gelen Korece bir deyimdir.]

"Oh ho, şimdi arkamdan benden mi bahsediyorsun?"

"Bu budur…."

Cadı, Kılıç Aziz'i görmezden gelerek başını çevirdi.

"Onlar ne?"

Akasya tarlasının diğer tarafında.

Küçük düzlükte Kıta askerleri bir şeyler inşa ediyordu. Bir kışlaydı. İntikam peşindeki hayaletin cennetine saldırmaktan vazgeçtiler ve karşılığında bugün bir gün izin alıp askerlerini geri çekeceklerdi.

"Ahhh."

Çenemi okşadım.

"Bu askerler Kıtanın her yerinden toplandı."

Kıtanın her yerinden mi?

"Size biraz bağlam vermek için…."

Açıklamaya devam ettim. Elbette intikamcı hayaletin hikayesi atlandı. Sadece Kıta ordusunu nasıl kandırdığımdan bahsettim.

Cadı ve Kılıç Aziz hikayeyi birlikte duydu ve açıklama devam ederken ifadeleri tuhaflaştı. Cadı'dan gelen bir kelime, iki Avcı'nın düşüncesini temsil ediyordu.

"Ölüm Kralı ... Yalan söylemeye geldiğinde oldukça iyi duyulara sahip olduğunu görüyorum."

"Senin sayende sahne hiç kan dökülmeden açıldı."

Hayır, seni suçlamıyorum. Aksine, gerçekten iyi iş çıkardın. "

Cadının bakışları keskinleşti.

Sinsi bir plan yapan bir tüccarın bakışıydı.

Bu şu andan itibaren burada kıtada ticaret yapabileceğimiz anlamına geliyor. Artık dış dünyadaki yaşlı adamlara boyun eğmemize gerek yok. O kötü adamlar! Yiyecek kaynaklarını kullanarak fiyatları daima düşürürler. Gelecekte bunu yapabileceklerini göreceğiz. "