23 Eylül 2013

251 11 1
                                    

Bugün ikimizde erkenden hazırlanıp çıkmıştık ben üstüme pembe bir tshirt ve kot bir pantolon giymis ve üşümemek icin pembe kapsonlu bir ceket ayakkabı olarak ise convers giymistim saçlarımı doğal bırakmıstım kapıdan cıktığımda oda bizim eve doğru geliyordu gözlerime inanamamıstım cidden bu bir tesadüfmüydü oda pembe bir tshirt üstüne siyah bir kapsonlu ceket kotda bir pantolon giymisti ne kadarda yakışmıştık birbirimize. yüzümdeki saskınlık ifadesiyle yanına doğru ilerledim oda bana aynı ifadeyle bakıyordu oda cok sasırmıstı aynı giymemiz beni cok mutlu etmisti yanina geldigimde gözteması kurmamak icin ne kadar uğraşsamda bunu başaramamıştır çünkü onun karagözlerine baktıkca daha cok aşık oluyordum ve bunu söyleyemediğim için pişman oluyordum bu yüzden gözlerimden akacak olan damlalar yanaklarımdan süzülmeden kafamı yola çevirmiş ve hemen önden ilerlemistim oda arkamdan geliyordu Yarın Selin'in doğum günüydü ve büyük bir parti vercekti Selin Barısla benim ortak arkadasımızdı Ailenin tek Çocuğu olduğu icin burnu havada bir karakteri vardı onun icin hediye secmemiz hic kolay olmayacakti karsımıza cıkan ilk mağazaya girdik burada hediyelik esyalar vardı biraz ilerledikten sonra bir el kolumu tutdu korkmuştum Etrafa baktığım da Barış'ı görememiştim kolumu hızla cekip arkama döndüm kolumu Barış'ın tuttuğunu fark ettiğimde cok utanmıştım utançtan yanaklarımın kızardıgını görmesemde hissediyordum Barış birsey olmamıs gibi konusmaya basladı;

-Esin sunun tatlığına bak ben Selin'e bunu almayı düsüyorum sen ne alcağına karar verdin mi ?"

Barış'ın seçtiği hediye benimde cok hoşuma gitmisti Selin'in bunu beğeneceğini biliyordum bana gelirsek ben hala be alacağıma karar verememistim Barıs'a

-Cok tatlı eminim Selin bunu cok beğenecektir fakat ben hala ne alacağıma karar veremedim " diyince kasaya gidip Barış'ın aldığı hediyeye paket yaptırırıp baska bir mağazaya gittik ama orda da Selin'e alabilecegim bir hediye bulamamıstım en son girdiğimiz mağazada dikkatimi ceken bir saat gördüm cok hos duruyordu hemem kasaya gidip saati paket yaptırdım fiyatını ödedikten sonra magazadan cıktık işimizi cabuk bitirmistik ama bitmesini hic istemiyordum ne olacakti biraz daha vakit gecirsek diye düsünürken Barış'ın omzumda hissettiğim eli ile düsüncelerimden cıkmıs ve ona bakmıstım sanki düsüncelerimi duymus,hissetmis gibi bana döndü "Daha cok erken hic eve gidesimde yok bir kafede oturup muhabbet mi etsek ?"dedi o an okadar mutlu olmustum ki basımı hızlıca onaylar anlamda salladım oda masum bir sekilde gülümsedi. Bir kafede oturduk zamanın nasıl gectiğini anlamamıstım camdan dısarı baktığımda havanın karardığını fark ettim istemedende olsa barısı dürtüp havanin karardığını ve gecikmek istemediğimi söylemistim basını onaylar anlamda sallayıp masadan kalktı hesabı odedikten sonra mahallenin yolunu tuttuk beni evime kadar getirmisti herzamanki gibi gözlerimle takip edip nereye gittiğine bakmaya basladım eve girdiğini görünce huzurla odama yöneldim ve hayal kurmaya basladım daha sonra uyumus kalmısım.

KilitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin