Kapı aralandı. Siyah saçlı bir adam çıktı. Aizawa Sensei olduğunu anlamam 10 saniyemi aldı. "Noldu midoriya burada ne işin var?" Dedi beni içeri alırken. Kolumdan çekti bildiğin. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Göz yaşlarımı silip en azından tanıdık birine denk geldiğim için şükrettim. "Bazı gereksiz insanlar yüzünden son 2 dersi kaçırdım ve sınıfa gittiğimde bunu yeni farkettim. Denki çoktan gitmişti ve ben şahsen eve tek daha önce yürüyerek gitmedim. Hava zifiri karanlık olana kadar yürüdüm. *Hığk* sonra yardım istemek amacı ile bir evin kapısını çaldım. Siz çıktınız." "Aç mısın?" Dedi. Tabiki açım ama nezaket olsun diye aç olmadığımı söyleyecem. NAPİM YANİ DİREK ADAMIN SURATINA AÇIM MI DİYİM. "Hayır. Pek değil." Biraz öyle durduk bişeler konuştuk. havanın çok karardığını ve evden çok uzaklaştığığı söyledi ve beni orada kalmaya ikna etti.
"Aizawa Sensei. Birşey sorabilir miyim?" İlgilendiği kitaptan başını kaldırıp bana baktı. "Evet?" Dedi sorar gibi. "Ruh eşi değiştirmek veya nasıl anlatılır bilmiyorum ama ruh eşin olmamasını sağlamak gibi birşey mümkün mü? Öyle bir büyü var mı?"
Kitabı sehpaya koyup dikleşti. "Evet. Öyle birşey mümkün. Ama yapan ruh eşini öldürme ihtimali çok yüksek. Ve yasaklanmış bir büyü." Dedi. Yani kurtuluş yok bana öyle mi. Öf. "Neden soruyorsun?" Ne diyim şimdi ben senseiye. ÖĞRETMEN DİYE OKULUMUZA YOLLADIĞIN UYUZ PİÇ RUH EŞİM ÇIKTI VE KENDİSİ TAM BİR ŞEREFSİZ OLMAKTADIR. mı diyim. "Önemli birşey değil" dedim. İnanmadı ama olsn. Üstelemedi en azından. Telefonumu şarjdan alıp açtım ve mesajlara ve aramalara baktım. Denki 33 cevapsız arama. 33 ne âlâkâ lan. Aizawa senseiden izin isteyip kalktım ve banyoya girdim. Denkiyi aradım. 3. Çalışta açtı. Ne çok 3 var ya. "Ne ya 30 kere aramışsın!" "YA ÖLDÜM MERAKTAN NEREDESİN SEN." bağırması gereken benim o bağırıyor aq. "Mal mısın ya beni okulda bıraktın! İllaki beni çıkışta bahçede görmüşsündür niye gelip derse niye girmediğimi sormuyorsun! Veya niye bahçede olduğumu. Ben çıktığımda saat çok geç olmuştu ve yürüme gelmek zorundaydım! Yoluda bilmiyordum." Biraz güldü sanki. Güldüğünü duydum. "Siz aşk kuşlarını bölmek istemedim." Ne? Ne aşkı ne kuşu amk. "Ne geveliyorsun denki!" Biraz sessiz kaldı. "Hiiç. Birazdan foto atarım. Ee şuan neredesin." Dedi. "Rastgele bir evin kapısını çaldım ve şansıma aizawa sensei denk geld-" "OHA ONUN EVİ BİZİMKİNDEN ÇOK UZAK DEĞİL Mİ NASIL DÖNECEN LAN." Hayvan denki bağırma kulağımın dibinde. "Bugün burada kalmam için ikna etti beni." "Neyse sen bi WhatsApp'a girsene. Kapatıyorum ben." Yüzüne kapattım ve WhatsApp'a girdim.
Denkiden bir fotoğraf. Hm. Ne attı ki.
Denki:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(bakunun öpmeden önceki hâlini düşünün işte. Bunny deku kiss bakugou veya tam tersini yazınca Kiss dışında herşey çıkıyor dolayisiyka bulamadım. deku tavşan diil çünkü yoktu. ;-;)
Ne zaman çıkmaya başladınızda haberim yok :<?
Siz: NE. BİZ ÇIKMIYORUZ SENİ APTAL BENİ ZORLA ÖPTÜ.
