-9-

800 92 98
                                    

Üstümü değiştim. Kimin kıyafetleri bunlar acaba. Bana büyük geliyorlar. Ki bu normal-. Abi ben çok mahçup hissediyorum ya. Hayır abi ne kadar uzak olabilir. İki yol tarif edeydiniz giderdim ben. Çıkardığım kıyafetleri katlayıp çantama koydum. Evet çantamla geziyorum evde. Yani az önce aldım. Çantayı da yere köşeye bi yere koydum. odadan çıkıp oturma odasına gittim. Yanlız senseinin evide güzelmiş.

Oturma odasında bi tek o sarı kafa vardı. Muhtemelen sensei hâlâ mutfaktadır. Yanına oturdum. Tabi koltuğun öbür ucuna. Ondan olabildiğince uzak olmak istiyorum. Tacizci puşt. Telefonumu alıp onunla ilgileniyormuş gibi yapmalıyım. Çünkü çok gerginim. WhatsApp'a girip herkesin profilini tekrar tekrar açıp bakmaya başladım. "Yakışmış." Dedi bakugou. Eyw. Ama iltifatına ihtiyacım yok. Kâle almadım. Whatsapptan çıkıp galeriye girdim. Resimler arasında gezerken başını omzuma yaslayıp "ne yapıyorsun?" Diyerek telefonuma bakmaya başladı. ZORUN NE KARDEŞİM.

Elimle kafasını ittirip ona döndüm. "Sanane? Abi bi insan bir haftadır bile tanımadığı birine niye bu kadar samimi davranır." Elini yanağıma koyup okşadı. Elini yüzümden çektim. Abi bu sapıklığa girmiyor mu? Yakında bir yandere gibi manyak olduğunu düşüneceğim. Veya sadist falan. "Normal biri değilsin. Sonuç olarak ruh eşimsin." "Dramatik. Çünkü seninle birlikte olmayı düşünmüyorum." Sırıtıp önüne döndü. Ya abi cidden sıktı ama. Bu kadar yavşaklık olamaz.

Akşamın kalanında bişeler yedik. Hayatımda yediğim en güzel yemek olabilir. Aizawa sensei aşçı olmalı. Sonra yattık zaten. Bana sarı kafanın odasında bir yer yatağı açtılar. Yanlız bakugou acaba Aizawa senseinin gizli aşk çocuğu falan mı? Gene sormayı unuttum. Tbk. Sonra yattık. Bu kadar.

Uyandım. Uyanmaz olaydım. Birinin göğsünde yatıyorum. Hayır Hayır. Kim olduğunu tahmin etmek zor değil. Yeter ama bu tacizden öte değil mi? Zorlama gibi. Ayrıca sapıkça. Üstünden kalkıp yere indim. Tekrar ona baktım. Gülerken bile olduğu gibi kaşları çatık değil. Bi tek uyurken insan gibi duruyor. Odadan çıkmak üzere kapıya ilerliyordum ki-.

"Nereye gidiyorsun?" Ananın amı. "Uyumuyor muydun sen aq." Dedim dönerek. Yatakta doğrulup oturdu. "Üzerimden kalkınca uyandım." Aman ne güzel. "Telefonumu alıcam." Diyip odadan çıktım. Oturma odasında şarjda olan telefonumu aldım ve koltuğa oturdum. Denkiden 23 arama. Ama napim. Engelini açıp yazsam mı. Hyr. Saat- Bİ DAKKA LAN GEÇ KALICAM. bir hışımla kalkıp bakugounun odasına daldım. Hâlâ uyanmaya çalışıyordu. Kısaca mal gibi yatakta yatarken boş boş tavana bakıyordu. "Geç kalıcam!!" Diye bağırdım. "İyi. Giyin. Çıkarız birazdan." Dedi ve yattığı yerden kalkıp tişörtünü çıkardı. "N-NAPIYORSUN-" boş bir bakış attı. Hâlâ boş boş. hiçbir şeyi idrak edemiyor gibi duruyor."Üstümü değişicem." Bekle bu çok normal-. LAN EN AZINDAN ÇIKMAMI BEKLESEYDİN. Çantamı alıp odadan çıktım. Banyoya girip üstümü değiştirdim.
...

Ne kadardır arabayla gidiyoruz bilmiyorum. AMA UZUN OLDUĞUNA EMİNİM. İlk dersi çoktan kaçırdım. Sadece tek düşündüğüm benim dün nasıl bu kadar yürüdüğüm. aslında bizim evin yolundaydım? Yani sanırım. Denki öyle öğretmişti bana. Belki bi ara sokağı yanlış girişimdir. Sonra korkudan yürümek yürümek ve yürümek. Kişisel özelliklerimden nefret ediyorum. Korkak ve utangaç olmak. Keşke biraz daha anneme benzeseymişim. Ama benim babam onun babası gibi iyi değildi..

Durduk yere moralimi bozmak hobimdir. Düşüncelerimden sıyrılmak için camdan dışarıyı izlemeye başladım. Burası küçük, kasaba gibi bir şehir. Çok teknolojik değildir. Ve çoğu kişi minibüs kullanır. Ve genel olarak sadece gençlerin telefonu var. Tabi son yıllarda yetişkinlerde almaya başladı o ayrı. Ama onun dışında burası çok ilkel denilebilecek bir yer. İçme suyunu kuyudan çekip satıyorlar o derece. Kasabanın meydanında bir fıskiye var ve arkasında şehirdeki en büyük yapı olan okulumuz. Önüme döndüm ve dikiz aynasından bana baktığını gördüm. "Ne?" Dedim. "Ne ne?" "Ne demek ne ne? Neden bakıyorsun." (Buraya aşırı derecede güzele bakmak sevaptır yazasim var ab jdksksk) "ne düşünüyorsun." "Neden bu kadar merak ediyorsun?" "LAN YETER. Herşeye soru ile karşılık veriyoruz." Dedi. Ve konuşmadan arabayı sürmeye devam etti.

Evet farkındayım ezelden beri bu bölümü bekliyosunuz-

Soulmate?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin