prestij (+18) |ASKIYA ALINDI|

2

Bölümü uzun zamandır atamıyordum sebebi gireceğim sınavdı. Ama artık hep burdayım. Düzenli bir şekilde bölüm atacağım. Sizi seviyorum iyi okumalar.🦋🧡

Yazım yanlışı olduysa kusuruma bakmayın ☺️
_________________

*"Rüya"

Karşısında duran adama hayal kırıklığıyla bakıyordu. Hâlâ inanmak istemiyordu. İki yıldır. Tam iki yıl ilişkileri vardı bu yıl evleneceklerdi. Kafasındaki düşünceler onu bitiriyordu.

"N-niye yaptın bunu bana" titreyen sesiyle zorda olsa konuşmuştu. Demir, yavaş adımlarla Rüya'nın önünde durup üstten ona baktı. Eğilip Rüya'nın kollarından tutup onu kaldırdı. Rüya gözlerine bakmaktan korkuyordu. O surete bakmak istemiyordu. Canı acıyordu. Kalbindeki sızı katlanılmaz bir ağrıydı...

"Bana bak!" Demir'in sert sesi onu korkutsada bunu ona belli etmemişti. Başını kaldırıp gözlerine baktı. O gözlerin içinde ufacık bir pişmanlık yoktu bunu görüyordu.

"Sen " dedi Rüya'nın çenesini sıkarak "hiç bir acı çekmeden öleceğini falan mı sandın. Babana uygulamadığım tüm cezaların bedelini ödeyeceksin " Rüya bu cümlelerin sonunda göz yaşlarına yenilerini ekliyordu. Bu... Bu gerçek değildi. Bu sevdiği adam değildi böyle birşeyin olması imkansızdı.

Rüya, Demirin yüzünü elleri arasına alıp "lütfen b-bunların hepsi yalan de. Ne olur bana bu acıyı yaşatma beni ki-kimsesiz bırakma" ağlaması gittikçe şiddetleniyordu. Demir yüzündeki elleri serçe tutup yüzünden ayırmıştı. Rüya'dan birkaç adım uzaklaşıp sehpanın üstünde ki bardağı alıp bir hamlede içmişti.

"İzle ve gör Rüya özer. Bundan sonra bu evde kalıyorsun. Sana bu evi zindan edeceğim." Çaresizce bakıyordu karşısına. bu saatten sonra yaşasa ne olacaktı. Hayatının düzeni mahvolmuş, kimsesiz çaresiz bir şekilde yaşayacağına ölmeyi tercih ederdi. Göz yaşlarını elinin tersiyle silip yavaşça adım attı karşındaki sehpaya. Demir arkası dönük dışarıya bakıyordu. Rüya hızlıca masadaki silahı almış, emniyetini açtıktan sonra başına dayamıştı. Elleri titriyordu ama bunu yapmalıydı.

Demir arkasına dönüp Rüya'ya baktı. Sinirle gözlerini kapatıp kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.
" Ver o silahı" Rüya hızlıca başını iki yana sallayıp bunu reddettmişti. Demir, Rüya'ya bir adım atınca Rüya aniden bağırıp

" Gelme! Madem acı çektireceksin öldür gitsin! Benim ne suçum var" sona doğru sesi kısılmıştı.

"O herifin pis kanı dolaşıyor damarlarında! Mahvedicem seni. Ölmek için yalvaracaksın! Ama merak etme sana gerçekleri çok güzel bir şekilde göstereceğim" Rüya. Onun gözündeki kin ve nefreti görmüştü. Ama... Ama sevdiği adamın sonunu getirmesine izin vermeyecekti. Cesaretini toplayıp silahı başına iyice dayadı. Demir aralarındaki mesafeyi kapatıp Rüya'nın kolunu tutup çekmişti. Rüya silahı sıkıca tutmuş vermemeye meyilliydi.

"Bırak, sana yalvaracağıma ölürüm daha iyi." Demir, bu duruma sinirlenip silahı aniden almaya çalışınca birden çıkan silah sesiyle donmuştu Rüya. Demir, bir adım uzaklaşınca Rüya'nın gördüğü kırmızı sıvıyla başı dönmeye başlamıştı. Gözleri kararmaya başlayınca yere düşeceği esnada, belinden tutan kollar buna engel olmuştu. "Hassiktir"

__________________

Gözlerini yüzünde dolaşan parmaklarla açan Rüya olanları hatırlamaya çalışıyordu. Bayılmıştı aklına gelen Demir ile aniden kalkmaya çalıştı o esnada duyduğu sesle irkilmişti. " Yaramazlık yapan kız çocuklarını sevmem. bilirsin değil mi sevgilim?" Rüya, Demir'in dediği cümleye takılı kaldı. Ona hep böyle derdi. Rüya da onunla şakasına kızıp "ben 22 yaşındayım bana küçük kız diyip durmasana ya!" Diye söylenirdi.