0.9

108K 2.3K 218
                                    


"Acı veren ama aynı zamanda paha biçilemez bir güzelliğe sahip hissini uyandırmalı. En güzel resmi seçip yarışmaya sokacağız." Resim hocasının söylediklerini dinlerken kafamda çizmek istediğim figürler vardı. "Başka okuldan gelen öğrencilerle ikili grup olarak çalışacaksınız." İşte bu olmamıştı, şimdi de tanımadığım birisiyle çalışmak zorunda kalacaktım.

"Ay Lami, acaba yakışıklı erkekler var mıdır?" Arı'nın sorusuna gülerken tek düşündüğünün bu olması saçma gelmişti. Arı benim en yakın arkadaşımdı, çok iyi bir mizah anlayışı vardı onunlayken asık suratlı olmak imkansız gibiydi.

Bende Lamia.. Sadece buyum, beni tanımlayan bir cümle ya da bir kelime bulamadım henüz. Çok prestijli olan ama içinde zengin egolu insanlarla dolu aynı koleje gidiyorum. "Tamam, o kadar yakışıklı olmasına gerek yok ama bir gideri olsun yani." Arı hayattan istediklerini bana aktarırken bir anlığına masanın üzerinde duran telefonuma gitti bakışlarım. Mirza ile sevgili olduğumuz zamanlarda çok mutlu biriydim ben, ne zaman ayrıldık o zaman karamsar, mutsuz bir kıza dönüştüm. Mirza'yı bu kadar çok severken ondan ayrı kalmak çok zordu ama buna mecburdum. Şimdilik hiçbir şeyden haberi yok, olmayacakta..

Resim sınıfından sonunda çıktığımızda gözlerim onlarca kişinin arasında tek bir kişiyi aradı. Mirza işte oradaydı, uzaktan bile bu kadar yakışıklı durmasına sinirlendim. Siyah saçları terden alnına dökülmüştü, kahverengi gözleri konuştuğu arkadaşına odaklanmıştı. Onu izlerken düştüm. Gerçekten düştüm!

Telefonum ve çantam elimden kayıp düşmüştü, durup dururken düşmem saçma olduğu için başımı kaldırıp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Cemre bana acıyarak ve kötü bir sırıtışla tepemde dikiliyordu muhtemelen bana çelme takmıştı. "Bizim mükemmel kraliçemiz de buradaymış." Bunu dalga geçerek söylemişti. Gayet rahat bir tavırla ayağa kalktım ve eğilip telefonumu, çantamı aldım sonra hala gülen Cemre'ye döndüm. "Sende kraliçeyi eğlendirmekle görevli olan soytarı oluyorsun o halde." Bana doğru bir adım attı bir şey yapmak istedi ama son anda kendini tuttu. Bu okulda bir popülerliğim vardı önceden ama sonra ben uzun bir süre yurt dışında kaldım. Benim yokluğumda yerimi bir nevi Cemre almıştı, zaten bu okula geldiğimden beri hep benden sebepsizce nefret etti. "Lamia seninle uğraşacak kadar boş vaktim yok inan bana." Omzumu itekleyerek yanımdan geçtiğinde arkasından baktım. "Şuna cesaretim yok desene." Arı omzuma elini koyarak beni sakinleştirmeye çalışıyordu. "Boşver, uğraşma şunlarla."

Mirza tüm bu olanları görmüştü ama sadece izlemekle yetinmişti. Sonra hiçbir şey olmamış gibi arkasını dönüp gitmeye kalktı bende peşinden. "Mirza!"

Bıkkınlıkla iç çekti ve bana doğru döndü. "Ne var?" Bana soğuk, kaba davranıyordu ama bunun gerçek duygularını saklamak için bir maske olduğuna emindim. "Beni hiç affetmeyecek misin? Bak gerçekten ben çok pişmanım. Beni affetmeni istiyorum sadece." İyi olmayan bir sırıtış eşliğinde bana yaklaştı ellerini iki omzuma birden koydu ve tane tane söyledi. "Ben seni hiçbir zaman affetmeyeceğim." Acımasızca bakışlarıyla tüm yüzümü inceledi, bu sözleri kalbime bir iğne gibi batmıştı. Tekrar arkasını dönüp gittiğinde onun uzaklaşmasını izledim. "Biliyorum.." diye fısıldadım.






🪐

Arı hakkında ne düşünüyorsunuz? Sevdiniz mi?

Sizce yeni bölüm nasıldı?

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!

Hayal Kırıklığı | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin