🥀
Selamm. Çok uzun bir aradan sonra tekrar ben. Daha bu hikayeye yeni başlamışken eğlencesine yeni bir kitap daha yazmaya başladım. Destek olursanız çok sevinirim. Buarada 3 kitap yazmaya başladığımdan dolayı bölümleri (normalde 2000-3000 kelime aralığında) 1000-1500 kelmeye indirmek zorunda kaldım. Bunu yapma sebebim bölümlerin çok uzun sürüyor olmasıydı. Ve ben size sürekli bekletmeden bölüm atmak istediğimden aslında bu konuda avantajlı oluyorsunuz. Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın iyi okumalar!! ★
____________________4.BÖLÜM: "LİDER"
Kurt saldırmak için hamle yapar fakat bir şeyin farkına sonradan varır. Avcının silahı vardır.
Tuttuğu koluma baktım. Ve yavaşça yutkundum.
Salağa yatsam kurtuluşum yüzde kaç olur? Diye düşünmeden edemedim.
"Elindekinin içinde zehir olacağından haberim olmayacağını mı sandın? Dedi yüzündeki alaycıl ifadeyle.
"Sen..." diye mırıldanabildim sadece.
"...Nasıl?"
Elimdeki iğneyi yavaşça aldı ve bana cevap vermeden kapıdaki adamlarından ismi Vedat olan birini çağırdı.
Yanımıza gelen siyah saçlı, ela gözlü adamla kalbim korkuyla atıyordu. "Buyrun, Laçin Bey." Dedi kaba saba sesiyle.
"Vedat. Şunu yok et ve banyodan ilk yardım çantasını getir." Dedi.
Vedat hızlıca bir odaya girdi ve içerden elindeki çantayla geri döndü.
Vedat'a "Çıkabilirsin" dedikten sonra bana baktı. Çenesini ucuyla çantayı gösterdi. "Kan kaybından ölmemi mi bekliyorsun şimdi de?" Diye alay etmeye devam etti. Oysa daha demin ölümden dönmüştü. Şimdi ise dikişlerini hallettirecek ardındansa beni öldürecekti. Neyin içine düştüm ben böyle diye yakındım içimden.
Ona cevap vermeden getirdikleri çantayı açtığımda gerekli olan malzemeleri çıkardım ve bu sefer iğneye gerçekten onu uyuşturacak maddeyi doldurdum.
Yarasını uyuştururken "Çok istediğimden değil" diye mırıldandım.
Ona bakmıyordum. Sadece yarasıyla ilgileniyordum. O gözlere bakmaya cesaretim yoktu. Ne sanmıştım ki, onu kandırabileceğimi mi?
Karşımda fazlasıyla kurnaz bir adam vardı. Kandırılması zor biriydi besbelli. Ve onu öldürmek Mert için bile zorsa bunu benden beklemesi çok saçmaydı.
Yarasını dikmeye başlarken konuştu "Biliyorum, doktor. Bu yüzden sana bir teklifim var."
Bir teklif daha kaldırabileceğimi düşünmüyordum.
Yarasını dikmeyi bitirdiğimde cesaretimi toplayıp gözlerimi onun gözleriyle buluşturdum.
"Aileni ve seni Mertten koruyacağım,"
"Ama karşılıksız değil tabii ki. Doğru muyum?" diye lafını böldüm. Mert sayesinde alışmıştım bu tekliflerin başlama şekline. Cümlesinin sonunun nereye gideceğini de tahmin etmek zor gelmiyordu artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIMASIZ RUHLAR (DEVAM EDİYOR)
Roman pour AdolescentsAcımasız iki ruh. İki beden. Biri geçmişinin, diğeri elinde olmayan bir hatanın esiri. Olasılıklar hayatlarına yön verirken, Bir kader yazılır, ona yön vermek kendi ellerindedir. - *Genel kurguda #21 Sırada* *Şiirde #58 Sırada* #mafya #genelkurgu #...