Yoon Se Na Bukchon'da annesi ile beraber, küçük iki odalı ve bahçesi olan bir evde yaşamaktadır. Annesi para kazanmak için ev temizliğine gidip, o para ile geçinmektedirler. Yoon Se Na ise zorda olsa liseye kadar okumuştur. Yoon Se Na'nın pek arkadaşı olamadığı için tek arkadaşı annesi olmuş. Çünkü babası kötü işlere bulaşıp öldürülmüş, bunun için kimse onlarla ilgilenmemiştir. Hep dışlanıp,eziyet görmüşlerdir. Yoon Se Na'nın Shi On adında bir ablası vardır, ama Se Na'da dahil herkes onu 15 yaşında öldü diye biliyordur. Çünkü Shi On babasının borçları yüzünden ailesinden zorla alınmış ve Başkent Seul'e götürülmüş. Annesi ise bunu bir sır gibi saklamış, ona olan özlemiyle yaşamak zorunda kalmıştır. Hep bir gün çıkıp gelecek diye beklemiş...Se Na hiçbir şey bilmeden sadece yaşamış, annesi için yaşamış. Annesini sürekli birkaç adamın ziyarete geldiğini görüyordur, o adamlar gelip gittiğinde annesinin sürekli ağladığını fark ediyordur. Se Na annesine o adamların kim olduğunu sorduğunda annesi hiçbir şey söylememektedir. Se Na o adamların kim olduğunu hiç öğrenememiştir. Ta ki o adamlar Yoon Se Na'yı almaya gelene kadar...
Bir gün Se Na evi toparlarken annesinin yalvarış seslerini duyup panikle, dışarı çıktığında annesinin adamları engellemeye çalışırken gördü.
Ne olduğunu anlayamadan, annesi Se Na'yı görünce:
-YOON SE NA kaç' diye bağırdı.
Se Na şaşkınlıkla ne yapacağını bilemedi olduğu yerde dondu kaldı, bir kaç adamın ona doğru ilerlemesi ile annesi çığlıklar ile:
-Hayır! Hayır ne olur, ona dokunmayın o daha çok küçük...Se Na, Se Na kendine gel ve kaç...
Se Na sonunda kendine gelerek refleksle bahçenin kapısına koşmaya başladı, kalbi annesini ardında bırakmak istemese de aklı koşmasını söylüyordu. Bahçe kapısından ayağını dışarı atar atmaz, bahçe dışında bekleyen adamlar Se Na'yı yakaladı. Yoon Se Na ne kadar uğraşsa da adamların elinden kurtulamadı. Annesinin acı yalvarışları ile çevredeki insanlar geldiler, ama hiçbiri onlara yardım etmedi.
Annesi:
-Ne olur bırakın kızımı, lütfen yardım edin...
Se Na ağlayarak:
-Bırakın beni, benden ne istiyorsunuz?
Annesi Se Na'nın yanına gitmeye çalışsa da onu tan adamlar engel oluyordu.
Se Na'nın ve annesinin adamlara yalvarışları etkili olmadı, Se Na zorla sürüklenerek arabaya bindirildi. Se Na arabada çırpınarak kurtulmaya çalışıyordu ama etkili olmuyordu. Adamlar annesini bırakarak hızla arabaya bindi, annesi hemen arabaya ilerledi kapıyı açmaya çalıştı.
-Ne olur açın kapıyı,bırakın kızımı. Yoon Se Na,Se Na!
Se Na adamlardan kurtulmaya çalışara kapının koluna ulaşmaya çalıştı:
-Bırakın beni lütfen! Anne, anne yardım et!
Se Na boydun da bir yanma hissetse de aldırış etmedi. Araba hareket etmeye başladı. Annesi arabanın kulpunu bırakmadan oda ilerledi ama araba hızlanmaya başlayınca tutamadı, bir süre ağlayarak arabanın peşinde koştu, ayakları artık tutmadı ve yere düştü. Bir kızını daha kaybetmeye dayamazdı, Se Na'da tıpkı Shi On gibi gidecek ve bir daha dönemeyecekti. Yerden kalmaya çalışırken, arabanın gözden kayboluşunu izledi.
-Yoon Se Na,Se Na!
Annesi Se Na'nın ismini haykırırken, gözleri kapanarak karanlığa hapsoldu.
Yoon Se Na hıçkırıklar içinde ağlayarak,adamlara onu nereye götürdüklerini öğrenmeye çalışıyordu.Ama adamlar tek kelime bile etmeden,öylece duruyorlardı.Yoon Se Na'nın içinde annesini bir daha göremeyecekmiş gibi bir his vardı ve bu onun canını daha çok acıtıyordu.Yoon Se Na' gözleri kapanaya başladı,her ne kadar açık tutmaya çaşsada gözleri yavaş yavaş kapandı ve kendini karanlığa bıraktı.
Se Na aslında ablasının YARIM KALAN KADERİNİ yaşamaya gidiyordu, Shi On'un geride bırakıp gittiği kaderini...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▪️KARA LEKE▪️
ActionNereye kaçarsan kaç, üç şey seninle gelirmiş;gölgen, acın ve geçmişin. Kaderin ise seni zaten orada beklermiş. Bu hikayede tam olarak böyleydi, Se Na gölgesinden, acısından ve geçmişinde kaçmak istedi. Ama oda tipkı herkes gibi kaçamadı ve kaderinin...
