Ayak sesleri yaklaşıyordu, onu arıyorlardı. Tam gözünü kapadı; bir elin, onun omzuna dokunduğunu hisseti.
Birden hızlıca dönüp baktı ve:
-Hiiii!
Se Na gördüğü kişiye çok şaşırdı. Bu kişi Geu Rim'du,
Geu Rim:
-Sen burada ne yapıyorsun, taksiye bindiğini görmüştüm.
Se Na:
-Şiiişşştt!Sessiz ol lütfen, asıl sen burada ne yapıyorsun.
Geu Rim:
-Arabadan almam gereken şeyler vardı.
Geu Rim biraz sesli konuşmuştu, adamlar onları duymuşlardı.
Adamlardan biri:
-O tarafta koşun...
Se Na onları duyunca endişeyle Geu Rim'u yollamaya çalıştı, çünkü ona da zarar vermelerinden korkuyordu.
Se Na:
-Lütfen git buradan(onu iterek)hadi git, beni merak etme...
Geu Rim:
-O adamalar sana zarar verirse...beni bekle burada güvenliğe ve polise haberverip geleceğim.
Se Na endişeyle:
-Hayır! Hayır, kimseye haber verme; beni hiç görmemiş gibi davran, hadi git. Sakınpolise falan haber verme, hayatım son bulur. Ben onları oyalarım sen kaç, LÜTFEN...
Geu Rim:
-Bunu nasıl...der demez Se Na onu dinlemeden başka bir yöne doğru kaçmaya başladı.
Adamlarda onu görür görmez peşinden kaçmaya başladı, Geu Rim korkuyla merdivenlere doğru koşmaya başladı. Ama kalbi onu rahat bırakmıyor ve arada durup arkasına bakıyordu. Se Na var gücüyle koşuyordu, ama bir çıkmaz yere girdiğini bilmiyordu. Koşarken yolun bittiğini gördü, karşısında duvardan başka bir şey yoktu. Durup çevresine bakmaya başladı, tabi adamlar da gelmişti ve tek gidebileceği yolu kapamışlardı. Se Na çok korkuyordu, onu yakalasalar hemen başka bir şehre yollayacaklardı.
Adam:
-Bizden kaçabileceğini mi sanıyorsun? Bizi bu kadar yormamalıydın...
Se Na ağlıyor, buradan kurtulamayacağını biliyordu.
Adam, diğer adamlarına:
-Hemen arabayı buraya getirin...
Se Na şansını denemek için adamlara doğru hızlıca koşup aralarından kaçmaya çalıştı. Ama adamlar onu yakaladı, Se Na onlardan kurtulmak için çırpınıyor ama bir türlü başarılı olamıyordu. Sonra çığlık atmaktan başka çaresi olmadığı için, bağırmaya başladı. Adamlar bir türlü onu zapt edemiyordu. Sonra birden kafasına sert biçimde darbe aldı ve yere düştü. Se Na kafasını oynatamayacağı kadar çok ağrıyordu, zorla yerde sürünerek gitmeye çalıştı ve zorla konuşarak:
-Yarrdıım ediiinn...
Adam Se Na'nın halen çabaladığını anlayınca ;Se Na'yı tuttu ve kaldırdı, yakasında tutup:
-Halen bize karşı mı geleceksin? Böyle yapmamalısın, sessizce arabanın gelmesini beklemelisin.
Se Na adamın suratına tükürdü, o tükürünce adam bir defa daha sert biçimde vurdu ve Se Na yere düştü. Gözünü biraz aralayarak açtı ve bulanık biçimde karşıda birini gördü gibi oldu. Elini o tarafa uzatıp, sesi çıkmağı için çok sessiz bir şekilde:
-Yardııımm edddiinn...;dedi ve bilincini kaybetti. Gözleri kapandı...
Sonra bir ses geldi:
-Se Na!Se Na aç gözünü, uyanmalısın.
Se Na bu sesi duyunca zorla kendine geldi yavaş yavaş gözünü açtı.
Takati kalmamıştı artık, ama gördüğünün karşısın da şaşırarak:
-Shi On...
Bu gördüğü kişi ablasıydı, o tam karşısında yatıyordu. Sonra Shi On, Se Na'nın elini tuttu ve:
-Uyann hadi, kalk...
Se Na ağlayarak ve zorla konuşarak:
-Yoruldum, biraz daha uyumak istiyorum. Hem de çok yoruldum, uyanmak istemiyorum.
Shi On:
-Hayır! Uyan kardeşim, gözlerini aç. Ben...Ben yanındayım, ağlama kardeşim ablan yanında...
Se Na:
-Yalancııı, sen beni bırakıp gittin. Ben...(biraz susar ve ağlar)ben çok yoruldum. Annem, annemde beni bırakıp gitti. Benimde ölmem gerek değil mi?
Shi On, ağlayarak:
-Hayırr! Senin yaşaman gerek, annem için ve benim için yaşaman gerek. Özür dilerim kardeşim, seni düşünemedim ve bir aptallık yaptım, beni affet...
Se Na:
-Hayır, sen beni affet tükendim artık. Yapamam üzgünüm...Bu ses Geu Rim'a aitti, Se Na'yı arıyordu. Biraz aradıktan sonra buldu. Onu yerde yatar bir şekilde görünce:-
Se Na, O burada...Han Jung Woo...
Geu Rim, Se Na'yı arkasında bırakıp gidememiş güvenliğe ve ona yardım eden adama (Han Jung Woo) haber vermiş. Adamlar onlara doğru koşan güvenlik sürüsünü görünce oradan kaçarak uzaklaşmak zorunda kaldılar.
Geu Rim hemen Se Na'nın yanına gidip nabzını kontrol etti ve Han Jung Woo'ya:
-Onu hemen muayene etmem lazım bana yardım et...
Güvenlik Jung Gyu'nun adamlarının peşinden gitti. Se Na'nın yanında ise Han Jung Woo ve Geu Rim kaldı.
Jung Wo hemen Se Na'yı kucakladı, kucağına alınca Se Na gözlerini hafif araladı ve:
-Seo Jung'dedi.
Ve tekrar gözleri kapandı, kapanınca gözünde yaş aktı... Jung Woo öylece durdu ve kaldı. Adeta donmuştu, kollarında duran Se Na'ya bakakaldı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
▪️KARA LEKE▪️
AcciónNereye kaçarsan kaç, üç şey seninle gelirmiş;gölgen, acın ve geçmişin. Kaderin ise seni zaten orada beklermiş. Bu hikayede tam olarak böyleydi, Se Na gölgesinden, acısından ve geçmişinde kaçmak istedi. Ama oda tipkı herkes gibi kaçamadı ve kaderinin...
