8.Bölüm

76 8 5
                                    

Adam:

-Kim var orada?(adam Se Na'yı görebileceği açıya gelip)

-Sende kimsin?

Se Na bu sesi duyar duymaz kafasını kaldırıp baktı. Bu bir erkekti, Se Na ne diyeceğini bilmiyordu.

Se Na kekeme bir şekilde:

-Özür dilerim bayım, ne olur sessiz olun biraz burada kalıp çıkacağım. Lütfen bana izin verin.

Adam:

-Ne! Biraz durup çıkacak mısın?

Se Na:

-Bayım lütfen, size yalvarıyorum. Çok uzun sürmeyecek, sadece kısa süreliğine, lütfen...

Adam:

-Birilerinden kaçıyor gibisin, yoksa hırsız falan mısın?

Se Na:

-Hayır, hırsız değilim; birilerinden kaçtığım doğru, ama hırsız olduğum için kaçmıyorum. Lütfen bir süre burada kalmama izin verin.

Adam:

-Yaaa...Benim başıma belaya sokmaya mı çalışıyorsun, hırsız değilsen kimden saklanıyorsun. Beni duymuyor musun?

...

Adam:

- Hemen kaybol, anladın mı beni? Kimden saklandığın beni ilgilendirmiyor. Onun için KAYBOL.

Se Na ne yapacağını bilmiyor, çıkarsa yakalanacağını biliyordu. Ayrıca dışarıdan sesler geliyordu, Se Na adamların odaları aradığını anlamıştı.

Se Na korkuyla:

-Bayım ne olur, dışarıda adamlar var. Beni arıyorlar, ne olur beni onlara vermeyin. Hırsız değilim, beni neden yakalamak istiyorlar bilmiyorum. Lütfen...

Se Na adamı ikna etmeye çalışırken, kapının çalındığını duydu ve hemen koşup, adamın arkasına saklandı.

Se Na:

-Lütfen, o adamlar çok korkunç, bana yardım edin.

Adam sinirli bir biçimde Se Na'nın kolundan tuttu ve gözünün içine bakıp:

-Korkunç olmaları beni ilgilendiriyor mu? Sence ben bununla ilgileniyor muyum?

Se Na ağlayarak:

-Lütfen...

İkisi bir süre öylece durdular ve adam birden Se Na'yı fırlatır bir gibi yitti ve kalbini tutarak yere doğru eğildi. Adamın canı yandığı belli oluyordu. Se Na ne olduğunu anlamaya çalışıyor, aynı zamanda buna kendinin sebep olduğu düşüncesiyle suçluluk duyuyordu.

Adamın yanına gelip, sessiz olmaya çalışarak:

-İyi misiniz?

Adam birden kafasını kaldırıp Se Na'ya baktı ve acı dolu bir sesle bağırarak:

-Biraz bekleyin lütfen, üzerimi değiştiriyorum.

Se Na ne olduğunu anlamadan, ağlayarak :

-Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim.

Adam birden Se Na'nın gözünün içine bakarak:

-Gir!

Se Na ne olduğunu anlayamadı ve:

- Ne!

Adam:

- Tuvalete gir ve kapıyı arkasından kilitle.

Se Na şaşkın ve dolu gözlerle hemen tuvalete girdi. Kapıyı kilitledi ve onları dinlemek için kulağını kapıya dayadı. Adam kapıyı açıp acı dolu ses tonuyla:

-Evet! Ne istiyorsunuz?

Jun Gyu'nun adamı:

-Özür dilerim beyefendi. Acaba buraya bir kız geldi mi? Yada gördünüz mü?

Adam:

-Kız mı? Ne tür bir kız?

Jun Gyu'nun adamı Se Na'nın görünüşünü tarif etti.

Adam:

-Hayır, ne buraya biri geldi ne ben gördüm. Gördüğünüz gibi biraz ağrım var,sizinle konuşacak halde değilim.

Jun Gyu'nun adamı:

-Özür dilerim ama emin misiniz?

Adam:

-Anlayamadım, size neden yalan söyleyeyim. Burada gördüğünüz gibi kimse yok.Bayım farkında mısınız bilmiyorum ama burası hastane bende hastayım ve oldukça da ağrım var...

Jun Gyu'nun adamı:

-Özür dilerim...O zaman müsadeniz ile...

Adam:

-Teşekkür ederim, iyi günler.

Jun Gyu'nun adamları yapacakları bir şeyleri olmadığı için çıktılar...Adam kapıyı kapatıp, Se Na'nın duyacağı şekilde:

-Çıkabilirsin, şimdilik gittiler.

Se Na hemen tuvaletten çıktı ve:

-Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim bayım.

Adam:

-Biraz burada gitmelerini bekleyin.

Se Na:

-Peki, ama bayım siz iyi görünmüyorsunuz.

Adam:

-Ben iyiyim, geçer şimdi. Bakın bu adamlardan kurtulmanız zor gibi, bence polisi arayın, durumunuz pek iyi gözükmüyor.

Se Na:

-Hayır! Hayır lütfen polis olmaz, onlara güvenemem. Beni tekrar onlara verirler, lütfen...

Se Na adamın polisi aramasından korkuyordu, ayrıca da buradan nasıl çıkacağını bilmiyordu.

Adam:

-Polise mi güvenemezsiniz? Her neyse sizi kovalayan kişiler, suratınızı bu hale getirenler mi?

Se Na suratındaki morlukları unutmuştu, adama ne diyecekti onu bile bilmiyordu. Kıyafetleri ıslak olduğu için titriyordu.

Adam:

-Bakın bayan ailenizden, eşinizden veya başka kişilerden dayak yiyorsanız, polise gitmelisiniz. Bu kadar adamı olan biri sizi çok çabuk yakalar. Benim başımda belaya girecek sizin yüzünüzden, polisi aramamız en doğru şey.

Se Na adama ne diyeceğini bilmiyordu, polise giderse o iğrenç yere geri dönecekti. Peki şimdi nasıl kurtulacaktı.

O anda kapı tekrar çalındı, Se Na korku dolu gözlerle adama baktı.

▪️KARA LEKE▪️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin