Düz ve sıradan bir yaşam , her şey aynı...
Ne olurdu ki sizler sadece ekranda olan karakterler olmasaydınız ?
Sadece...sadece yanınızda olmak istiyorum...
" Belki başka bir hayatta birlikte oluruz..."
Gülümsedi...
" Belki...Ben her zaman senin yanın...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Pekâlâ , Atsushi-kun... Hadi başlayalım! "
Elinde ki vileda ile , çamaşır suyunu alan Atsushi'ye baktın. Ajansta yapman gereken bir diğer iş ise temizlikti . Annenin sana temizlik yaptırdığı günler bir bir aklından geçti . Derin bir nefes alıp işe koyuldun.
Atsushi ile birlikte genelde güzel zaman geçirirdiniz (Dazai'den sonra). Her zaman sana yardımcı olmak ve yabancılık çekmemen için yanında olurdu. Aslında bütün ajans üyeleri öyleydi. Oldukça hoş ve naziklerdi. Zaman su gibi akıp gidiyordu. Kendi evrenin de bu kadar çok eğlendiğini hatırlamıyordun.
Aklına ajansın gelmesiyle Ranpo'nun bu sabah dedikleri aklında yankılandı.
" Buraya rastgele gelmiş olabilirsin. "
Eğer bu olasılık doğruysa oldukça şanslı olmalıydın. Attack on Titan veya Tokyo Ghoul gibi bir anime evrenine de gidebilirdin. İşte o zaman hayatta kalma oranın gerçekten düşerdi.
Ama...olmamıştı ve şu an buradaydın. Mutluydun...gerçekten. Şu an ajansta ki dolapları temizliyordunuz.
Herkesin kendine ait bir dolabı vardı. Ve sen galiba bu sahneyi BSD Wan'da görmüştün... Evet , tek fark o an orada Dazai ile Atsushi'nin bulunmasıydı. Galiba o bölümde Dazai herkesin dolabını açarken kendininkini açtırmamıştı. Şeytana uyup açmak için dolaba yöneldin.
" (S/A)-san...napıyorsun ? "
" Önemli birşey değil Atsushi-kun ! " " Sadece bir saniyeline bakıcam... "
Dolabın kapağını açmak için elini uzattın. Atsushi de arkandan bakıyordu. Az çok oda senin gibi meraklıydı.
Ve... Kapak açılmadı. Kilitliydi.
Sinirle minik bir küfür savurdun. Neden kilitlenmişti ki ? İçinde kilitleyecek kadar önemli ne vardı ? Umutsuzlukla nefes verip işine geri döndün. Merak duygun körüklenirken , içinde ne olabileceğini düşünmekten kendini alıkoyamadın.
Yüksek ihtimalle ip veya ona benzer şeyler vardı. Belki de Odasaku ve Ango ile mafia'dayken çekindiği fotoğraflar vardır. Aklına başka birşey gelmemesi ile bu düşünceyi kendinden uzaklaştırdın.
Time Skip
Temizlik biteli bir saatten biraz fazla olmuştu. Şu an sıkıntı ve yorgunlukla ajansın penceresinden dışarıya bakıyordun. Dazai'yi bugün sadece sabah vakti görmüştün ondan sonra biryere gitmişti. Nereye gidebilirdi ki ? Onu görmek istiyordun...hemde fazlasıyla !
Sıkıntılı bir sesle , birşeyler atıştıran Ranpo'ya seslendin.
" Ranpo-san ! Dazai-san'ın nerede olduğunu biliyor musun ? "
