1.Bölüm ○ GÜRÜLTÜLÜ SESSİZLİK○

40 0 0
                                    

Günün sıcaklığı can sıkıcı dereceye gelmişti parkta oynayan o minikler hiç rahatsız değil gibiydiler alışmışlardı sanki güneşin sıcaklığına bir de o rahatsız olmasaydı.

Çoktan okuldan çıkmış otobüse binmek yerine yürümeyi tercih etmiş ve en az yarım saattir yürüyordu.Nereye gitmek istediğini bilmeden önüne bile bakmıyordu.

Artık ne eve gidiyordu ne de başka bir yere sadece hoşuna gidiyordu yürümek, insanları izlemek, mutlu olduklarını görmek...Yüzünü güldürüyordu.

Birden bir şey ayagına takıldı ,başını aşagıya eğdigin de taş olduğunu gördü.

Tökezledigi anda bir minik el elinden tuttu"dikkat et abla " bu gülümsetmişti işte gülmek ne kadar da uzaktı kendisine.

Elini tutan çocuğa baktığında daha 4-5 civarlarında olan yaşıyla kendini bir dev gibi gören bu küçük adamın kendine has kelimeleri yutarak konuşması kızın hoşuna gitmişti .

Çocuğa doğru eğildi "bir şey olmaz küçük dev" dediğinde çocuğun yüzü birden beliren ve kendini bir dev gibi hissetmesine neden olduğunu fark ettiginde "teşekkür ederim kahraman adam sen ne kadar güçlüsün " çocuğun kollarını kaldırarak gösterdiği olmayan kaslarına baktı çocuk "babamla ben spor yapıyorum abimin çok büyük kasları var o benden daha güçlü " hevesle söylediği cümleler ağzından komik bir şekilde çıktığının farkında bile değildi.

"Babam spor yaparsan güçlü adam olursun, insanları korursun demişti. İnanmıyorum ama gerçekten de doğruymuş ben güçlü adam olmuşum" kız içten içe güldü "kimle geldin tatlım sen buraya" diye sordu.

Çocuk elini işaret ederek annesi olduğunu tahmin ettigi kişiyi gösterdi.Annesi arkadaşlarıyla oturmuş muhabbet ediyordu "yasemin orada" çocuğun yüzünde oluşan kızgın ifadeye neydi öyle annesini sevmiyormuydu .

"Senin adın ne bakalım" kız artık ısınmıştı bu çocuga nedensizce "aliiii" uzatarak söylediği adını sevmiştim babasının adıydı yine işte gelmişti çıkıyormuydu ki zaten..

"Bende yeşil " dediğinde tuhaf bir yüz oluştu "yeşil diye isim olmaz ki" kıkırdamıştı "Neden olmasin?Hadi annene gidelim küçük dev" dediğinde çocuk bağırarak "o benim annem değil."

Paytak yürüyüşüyle annesi olmayan kişiyi göremeyecekleri bir banka oturmuştu ve kızda arkasından gitti "sakin ol tatlım kim o zaman neyin oluyordu."

Kollarını birbirine bağlamış bana dönerek "sinir bozucu dadimmm" sinirliydi sesi "hadi gidelim"istemeye istemeye geldiği belli oluyordu arkamdan çıkardığı "ufffff "lamayı duymazdan geldim.

Sağ taraftaki oturma yerine girdiğimizde oturanlar dağılmıştı.

"Oleyyyy" diye bağırdı "burda kimse yok " benim şaşkınlığım onun mutluluğu olmuştu ne yapıcam şimdi seni?"

Bana bakarak güldü ve bir şey istediği çok belliydi.

"Telefonunundan annemi arayabilir miyim?" yayarak söylediği kelimeler o kadar tatlı çıkıyordu ki "tamam ama dondurma ısmarlarsın" kıkırdayarak "annemi ararsam araba gönderir o zman seni isteğin yere götürürüm" şuna bak sen bir de benimle randevulaşıyordu taman ben çocuğu azdırmış olabilirim fakat o da bacak kadar boyuyla söylediklerine bakar mısınız?

Yapıcak başka bir şeyi yoktu ki zaten yardım etmeliydi onu böyle bırakamazdı.Onun icin telefonu uzattı.

Ali telefonu almış numaraları tuşlamıştı "ezbere biliyormusun annenin numarasını?" nasıl bu kadar akıllı oluyordular bunlar böyle "ne sandın güzelim annem ve abimim telefon numarasını biliyorum abim öğretti" gerçekten gülünçtü ben bu yasta sayı saymasını bile bilmiyordum.

Çalıyor çalıyor... "kullanıcıya ulaşılamıyor..." dediğinde kızacak telefonu kapattı ve tekrar tuşladı bu sefer çalıyor kısık sesle inlediği "hadi ama abi ya " sonunda be işte bu "alo"abisinin sesini duyar duymaz "abiiiiii" bağırarak söylediğinde çevremizde iki çocuk bize bakmıştı.

Kızın gülümseyerek onlara bakmasıyla yumuşamış ve oyunlarına dönmüşlerdi.

"Abi beni kaçırdılar" ne ne diyordu bu çocuk böyle, delirmiş miydi ne kaçırmasından bahsediyordu.

Aman Allahım bu çocuk inanılmaz nasıl yalan söylerdi hem de bu yaşta aferim yeşil lanet bir gün daha...

"Napiyorsun sen" dediğinde çocuk ona bakmamış konuşmasına devam etmişti "abi hemen gelmelisin bu abla beni dövüyor" sesine kattığı acıklılığa ben bile inanmıştım yok artık dövüyormuydu "ali ne dövmesi" artık sinirleniyordu ama cok olmustu.

Bu yeterdi artık telefonunu alıcak ve evine gidecekti polisi arayıp bu çocuğu ailesine götürmelerini istemeyi düşünür iken çocuk çoktan adresi verip telefonu kapatmış abisinin bağırışlarını duyabiliyordu.

Hayır hayır bakma yeşil inanma ona o masum bakışlara bakma...

"Ben öyle demek istemedim ama-" sözünü tamamlamasına izin vermemiş ayağa kalkmış "artık bakarsın başının çaresine yalan söylemeyi biliyorsun ya" oldukça kızgın ve sinirli söylediği kelimeler alinin başını eğmesine neden olmuştu.

○●○●○

Neden dinliyordu ki bu çocuğu gitmeliydi ama gidemiyordu işte gönlü el veriyordu ya gerçekten kaçırılarsa hem abisine bırakacak ve gidicekti belki açıklama yapmak zorundaydı.

Ne zamandır bu bankta sessizce oturduklarını bilmiyordu fakat çocuğun "abim gelmek üzeredir istersen gidebilirsin bence gitmelisin de" deyişini aklından geçiriyor gitmek istiyor ama gidemiyordu.

Yapmadığı bir şey yüzünden suçlu olacaktı offff gerçekten kalbinden nefret ediyordu.

Yanlarına hızlı adımlarla gelen adama baktı kız endişenmiş ve kızgın yüzüyle ateş saçıyordu.

Hemen aliye koştu "ali iyi misin abim" çocuğu benim yanımdan çekerek kendi yanina aldı ve ne alinin ne de yeşilin konuşmasına izin vermeden "sen kim olduğunu sanıyorsun hee nasıl böyle bir şeye cesaret ediyorsun seni aptal " hop noluyoruz be burda üzgünsün , yanlış anladın diye alttan alıyoruz sesimizi çıkarmıyoruz bu ne diyor..

"Ben kimseyi kacirmadim sadece-" sözümü bile tamamlayamamıstım suçsuz iken suçlu duruma düşmüştüm.

"Ali sana bir şey yaptı mı?"hı evet yaptım 35 yerinden bıçaklayıp uçurumdan aşağıya attım.

"Bakın ben kimseyi kaçırmadım tamam mı sinirlisiniz ,endişelisiniz diye üstünüze gelmek istemiyorum ama bana hakaret edemezsiniz."

Kendinden emin ve dürüstçe söylenen kelimeler Buragın pekte umrunda değildi.

"Yok canım ediyorum hakarette ediyorum istediğimide söylerim" bu adama laf falan anlatılmaz çantasını ve hırkasını almış giderken kolunu tutan ve "hop nereye öyle kolay kurtulamazsın" burak artık sıkılmıştı şu kızı polise şikayet etmeliydi ya da kendiside hallede bilirdi aslında bu kız birisini de anımsatıyordu sanki görmüş gibiydi...

KARANLIĞIN İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin