Selam.
Nasılsınız?
Ben biraz durgunum bugün ya
Neden ben de bilmiyorum.
Neyse hikayeye geçelim.Bu bölümü canım arkadaşım @pnarift864 ye ithaf ediyorum. <3
6. BÖLÜM___
°°°
K.
Sadece tek birşey... Sadece temele dayanan tek birşeye inanırdı insan. Sevgi mi dersiniz siz? Hayır sevgi değil. Sevgi asla inanmak değildir. Sadece seversiniz. Güven? Peki ya güven nedir? Sadece güvenmek kelimesi midir? Bu 5 harfli ve 2 heceli kelime sadece bir kelime midir kitaplarda yazan. Güven soyut mudur sadece? Yani güven midir sadece güven denilen şey? Hayır. Güven herşeydir aslında. Değil mi? Güven sevgiden kuvvetlidir. Güven aslında somuttur. İnsan hissettiğinde, kalbinin derinliklerinde o şeyi bulduğunda elle tutulur aslında. Güven, insanın temel ihtiyacıdır her zaman. Sıcacık hissettirir insanı. Asla bitmemesini ister karşıda ki. Ama her şeyin bir sonu yok mudur? Güzel süren herşey bir gün son bulmaz mı elbet? Üstüne kapkara bulutlar çökmez mi insanın? İşte en çok bundan korkuyorum. Bu güzel ailemin sonunun kötü olma olasılığı beni çok korkutuyor. Güvenebildiğim tek kişilerin gitmesi delicesine korkutuyor beni. Her zaman, her saat, her dakika hem de...
"Bak, güzel olmuş mu?"
Düşüncelerimden kurtulup Hayat'a baktım. Yemek yedikten sonra uykusu olmadığı için resim çizmek istemişti utanarak. Hafifçe tebessüm ettim. Çok tatlıydı gerçekten. Kaşlarını ve dudaklarını büzüp gözlerini kaşlarının altından bana dikmişti. O halleri aklıma gelince daha fazla gülümsedim. Biraz sonra karnımın yan tarafını dürtünce kendime gelip Hayat Asil'e odaklandım. Kaşlarını çatmış ne olduğunu anlamaya çalışırmış gibi bana bakıyordu. Ben ona gülümseyince yine resmini gösterdi bana.
"Nasıl olmuş sence?" Resme baktım. Resimde sarmaşıklarla sarınmış bir uçurum vardı. Karakalem yapmıştı ve gerçekten çok güzel olmuştu.
"Gerçekten çok güzel olmuş Hayat. Harika çizmişsin. Bir gün bana da öğretirsin değil mi?" Hayat'ın gözlerine çevirdim bakışlarımı. Yüzünde şimdi mutlu bir ifade vardı.
"Çok teşekkür ederim."
Hemen atıldım.
"Ama bana öğretip öğretmeyeceğini söylemedin?" Soru sorarcasına sorduğum soruyla kaşlarını kaldırıp aynı onun gibi hafifçe büzdüğüm dudaklarıma baktı. Sonra tebessüm edip hafifçe omuz silkip geri resmine döndü.
"Bilmem. Öğretirim belki." Cevabıyla gülümsedim. Bu kız gerçekten de farklıydı. 2 3 saatten beri sürekli oynamak istediğim saçlarına baktım. Çekinerek ellerimi saçlarına uzattım. Dokunduğum anda anında gözlerini elime çevirip ne yaptığıma bakıp endişeli bir ifadeye bürünsede, saçlarıyla hafif hafif oynamaya başladığımda rahatlayarak işine dönmüştü. 5 dakika sonra iki elimle saçlarını örmeye çalıştım. Ama çok karışmış olduğu için örülmüyordu. Yataktan kalkıp odamın içinde ki banyodan taraklarımdan birini alıp tekrar yerime yerleştim. Hayat yataktan kalktığımdan beri yine dikkatle beni izliyordu. Yeşil gözlerine baktım.
"Hayat, saçlarını taramamı ister misin?"
Önce bana baktı. Sonra gözlerini yine elimde tuttuğum tarağa çevirdi. Sonra yine gözlerime baktı ve bir süre düşündükten sonra hafifçe başını sallayıp bana arkasını döndü. Saçlarını elleriyle toplayıp sırtına doğru saldığında yavaşça ellerimin arasında ki yumuşak saçlarına baktım. Tarağı önce saçlarının uçlarına götürüp taradığımda hafifçe kımıldadı. 2 3 dakika sonra bütün saçlarını taradıktan sonra tarağı yanıma bırakıp saçlarını üçe ayırdım ve kahverengi saçlarını ördüm. Saçlarını ördüğüm için artık daha kısa görünüyordu saçları.
Saçlarını örmeyi bitirdiğimde saçlarının ucunu tutması için Hayat'a uzattım."Biraz tutar mısın? Toka getireyim..." Hayat açıklamamı yaptığımda saçlarının ucunu tuttu ve beni beklemeye başladı. Muhtemelen odadan gideceğimi düşünmüş olmalı ki tedirginlikle bana bakıyordu. Ona tebessüm edip kalktım ve odamda bulunan çalışma masamın çekmecesinden Masal için koyduğum tokaları çıkardım. Bir yere giderken saçını ördüreceği zaman bana ördürdüğü için artık bu odaya ona özel toka bırakmıştım. Ne mutlu ki o tokalar şuan işe yarıyordu. Tokalardan birini alıp Hayat'ın yanına gittim ve tekrar ondan aldığım saç uçlarını siyah baloncuk tokayla bağladım. İşimi bitirdiğimde sevinçle bana döndü. Gerçekten çok güzel ve tatlı olmuştu.
"Güzel oldu mu?" Diye sorduğunda hemen başımı salladım.
"Evet, sana çok yakıştı. Çok güzel oldun. Aynı prenseslere benzedin." Gülüşü daha çok büyürken hemen önüne dönüp başka bir kağıt alarak yeni bir resim çizmeye başladı. Elinin hareketlerini izlemeye başladım. Bunun yanında aklıma düşünceler doluyordu. Hayat Asil neredeydi, neden bu hale geldi, onu ziyarete gelenler kimdi? Bir yarım saat bu sorular aklımı iyice kurcalarken artık hareket etmeyen Hayat Asil'in elinden gözlerimi çekip yüzüne baktım. Uyumuştu. Yavaşça yataktan kalkıp elinden kalemleri ve kağıtları aldım. Onları komodinin üstüne bırakıp Hayat Asil'i yatağa uzandırdım. Üstünü de örttükten sonra giyinme odasından pike alarak odamdaki tekli koltuğa oturup sırtımı yasladım ve pikeyi üstüme örttüm. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken pikeme iyice sarıldım.
***
Selammm
Bugünlük burada bitiriyorum. En kısa sürede yeniden yeni bölüm gelecek merak etmeyin (Özellikle canım kankam Canan😂) en azından sen katliam işlemeden yeni bölüm gelir inşallah. 😜😂😂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIN KALBİ
ChickLitBir kız var... Yaşadığı şeylerden dolayı herşeyi unutmuş ve çocuk ruhlu olmuş güçlü bir kız... Bir oğlan var... Kendi halinde, babasının şirketini yöneten... Ve bir de olacaklar var... Peki, ne olacak? Aşk? Savaş? Güç? Hangisi olacak?