5. BÖLÜM

4 2 0
                                    


Selam arkadaşlar;
Ben Beyza... Jeudhshsu

Bu gün günlerden şeydi. PAZAR! Bir an için unuttumda... Eheheh. Hadi bakalım hikayeye geçelim...

(✯ᴗ✯)

*Güven*

Hayat Asil düşündüklerinden kurtulup Kuzey'e döndü.

"Hayır... Eğer gösterirsem daha fazla uf yapacağız diyorlardı. Diyemedim." Kuzey'in
bir umut gözleri parladı. Demek ki onu ziyarete gelenler vardı. Hemen konuşmaya başladı.

"Seni ziyarete gelenler kimdi peki?"

Hayat Asil kararsızca suratına baktı. Hayır. Söylememeliydi.

"Sır." Kuzey duyduğuyla afalladı. Bunu söylemesini beklemiyordu. Tereddütle sordu.

"Peki neden sır?" Hafif kısık sesle sorduğu soruya bu kez Hayat Asil gözlerindeki özlem ve dudaklarında ki tebessümle cevap verdi.

"Çünkü eğer söylersem, beni gıdıklarlaar!" Son heceyi neşeyle uzattığında Kuzey kafasındakileri bir kenara attı. Elbette ki onların kim olduğunu öğrenirdi. Şimdi başka şeylerde öğrenmeliydi. Tam dudaklarını araladığı sırada duyduğu sesle kaşlarını çatarak Hayat Asil'e baktı. Bir kaç saniye sonra jeton düştüğünde hafifçe sırıtmaya başladı. Hayat Asil'in karnı acıkmıştı. Hayat Asil dudaklarını büzüp utançla önce karnına baktı sonra da hemen ellerini karnına koydu. Utanmıştı. Kuzey göz göze gelmek için hafifçe başını eğdi.

"Sanırım birilerinin karnı acıkmış." Hayat Asil gözlerini ona kaldırdığında devam etti. "Acıktı mı karnın." Hayat Asil masum ifadesiyle kaşlarını büzüp başını aşağı yukarı salladı. Kuzey, Hayat Asil'i mutfağa götürmek için önce kendi kalktı. Sonra da Hayat Asil'in elini tuttu ama Hayat Asil oturduğu yerden elini aşağı doğru çekip Kuzey'in elinden kurtardı. Kuzey anlamamışçasına Hayat Asil'e baktığında gözlerinde ki endişeyi görünce kaşlarını düzeltti. Anlaşılan güvenini tam kazanamamıştı. Yüzüne küçük bir tebessüm kondurup konuştu.

"Hayat, merak etme sana uf yapmayacağım. Sadece mutfağa götüreceğim. Ama istersen buraya da getirebilirim yemeğini ha? Olur mu?"
Hayat Asil hemen başını ve ellerini aynı anda kaldırıp sağa sola sallamaya başladı. Yalnız kalmak istemiyordu. Aslında ona güvenmeye başlamıştı. Ama tam güvenemiyordu. Konuşmaya başladı.

"Tamam, gelicem. Burda yalnız kalmak istemiyorum."

Onun cevabıyla Kuzey hafifçe gülümsedi ve odanın kapısına doğru ilerlemeye başladı. Hayat Asil'de onu takip ederken, merdivenlerden inip mutfağa girdiler. Kuzey, Hayat Asil'i mutfaktaki ada tezgahın etrafında olan bar sandalyelerinden birine oturttuğunda Hayat Asil hemen sandalyenin altındaki çubuğa ayaklarını koydu. Kuzey buz dolabında ki karnıyarık ve pirinç pilavını gördüğünde Hayat Asil'e döndü.

"Karnıyarık ve pirinç pilavı sever misin?" Diye sorduğunda bir an Hayat Asil'in gözlerinin parladığına yemin edebilirdi. Hayat Asil hemen kafasını olumlu anlamda salladı.

"Evet. Çok seviyorum." Dediğinde Kuzey gülümseyip karnıyarıkla pilavı çıkartıp ısıtmaya koyuldu. Az sonra yemekler ısınmış şekilde Hayat Asil'in önündeydi. Hayat Asil önce aydınlık olan mutfakta etrafına baktı. Kuzey sorun değildi ama başka birini görmeyi istemiyordu. Duydukları seslerle uyanıp annesini ve kardeşini de uyandırarak onları takip edip kapının ardına saklanan Masal, ikizi ve annesi dışında hiçbir sorun yoktu. Kimseyi görmediğinde yavaşça eline aldığı kaşığı karnıyarığa götürüp sessizce yemeye başladı. Kuzey de onu izliyordu sessizce. 15-20 dakika sonra Hayat Asil tabaklarını bitirmiş şekilde son lokmayıda yedikten sonra kaşığını fazla ses çıkarmamaya çalışarak sakince tabağa koydu. O klinikte böyle alışmıştı. Klinikte ki en sevdiği kişi olan kliniğin aşçısı Ayşe yengesi, herkes yemekhanede yerken ona mutfağın içinde yemek veriyordu. Hayat Asil'de Ayşe yengesine bela olmamak için böyle sessiz yemeye alışmıştı. Derince bir nefes çekti içine. Ayşe yengesini şimdiden özlemeye başlamıştı.

Ona bakan Kuzey'i farkettiğinde masadan tutunarak yavaşça sandalyeden indi. Kuzey ise tabakları alıp makineye yerleştirdikten sonra ayakta onu bekleyen Hayat Asil'in yanına gidip eliyle mutfağın kapısını göstererek önden gitmesini işaret etmişti. Hayat Asil kapıya bakıp yürümeye başladı. Tam o sırada mutfak kapısından duvara yaslanarak uzaklaşmaya çalışan aile üyelerini farkettiğinde durdu. Kuzey'e dönüp eliyle sessizce arkasından gelmesi için işaret yaptığında Kuzey anlamasa da ona uyup yürümeye başladı. Hayat Asil bu sefer sanki daha doymamış gibi yapıp ada tezgahına daha çok yaklaştığında Kuzey anlamayarak ona baktı yine.

"Neden geri döndün? Susadın mı yoksa?"

"Evet. Biraz su verir misin?"

Kuzey ada tezgahın üstünden sürahiyi alırken Hayat Asil hafifçe arkasına bakıp, onların geri geldiğini gördüğünde derin bir nefes verdi. Bunlar ne yapmaya çalışıyordu. Ona zarar veremezlerdi şuan. Çünkü bu adam onunlaydı. Yani umarım zarar vermezlerdi... Boğazını temizleyip kapıya baktı.

"Bence içeri gelin artık. Çünkü gördüm sizi."

Hayat Asil'in gözlerindeki saf bakışlara dönüp baktığında Kuzey ilk baş ne olduğunu anlamamış ve etrafına boş boş bakınmıştı. Kuzeyin ailesi içeri girmemekte direnirken Hayat, Kuzey'e döndü.

"Ailen kapının dışında bizi izliyorlar. Bana zarar vermezler değil mi? Iııı... Ama sen varken veremezler. Peki neden onları çağırdığımda buraya gelmiyorlar. Gördüm onları orada." Kuzey hafifçe kaşlarını çatıp kapıya yürüdü ve kapının arkasında sıra oluşturup kaderlerini kabul etmiş ailesini gördüğünde sitemle derin bir nefes verdi. Hayat Asıl, Kuzey'e saf saf bakarken Kuzey hemen annesinin ve Masal'ın kollarından tutup Güney'e arkalarından gelmesi için işaret etti ve ailesini mutfağın hemen yanında olan yemek odasına götürdü. Açıklama beklercesine ailesine baktığında annesi esnemeye başlamış Masal'da ıslık çalarak etrafında dönmeye başlamıştı. Güney ise kafasını yere eğip ayaklarını inceliyordu. Kuzey üçünede ayrı ayrı göz gezdirdikten sonra derin bir nefesle dudaklarını araladı.

"Evet? Burada ne işiniz olduğunu anlatmayacak mısınız?"

Birden annesi söze atladığında beklemediği için irkildi Kuzey.

"Oğlum ben ilaçlarımı içmek için su almaya gelmiştim." İkizlerde söze karıştı.

"Bizde annemin yanında geldik abi. Ev karanlık ya ona."

Kuzey'in kısılmış gözlerine bakarlarken hala ne dediklerinin farkında bile değillerdi. Ancak Kuzey konuşunca pot kırıklarının farkına varmışlardı.

"Anne, sen tek ilacını; yani tansiyon ilacını, sabah içmiyor musun?" Hepsi birden gözlerini yumup boşuna, geleceğini sandıkları azarı beklerken Kuzey sakince konuştu. Aslında çok az sinirlenmişti ama onlarıda anlayabiliyordu. "Anne, Güney, Masal," hepsine tek tek baktı. "bakın; kızın ne yaşadığını bilmiyoruz. Ve kız... Yani Hayat sizden gerçekten korkuyor. Tamam anlıyorum; sizde merak ediyorsunuz ama yalvarırım biraz hakkaniyetli olun ya. Önce Hayat'ın güvenini kazanmaya çalışın. Ama siz şuan onun olan güvenini de kaybettiriyorsunuz. Anlıyorsunuz değil mi? Lütfen biraz mantıklı olun. Umarım anlamışsınızdır." Hepsi Kuzey'e mahcupça bakarken Kuzey hepsine iyi geceler dileyip arkasını döndü ve Hayat Asil'in yanına gitti. Hayat Asil yalnız kalmaktan korkuyordu ve onu daha fazla yalnız bırakmak istemiyordu. Hem de hiçbir zaman.

___

934 kelime.

Bölüm nasıldı? →

Hayat Asil sevildi mi bari?→

Peki ya Kuzey?→

Kuzey'in ailesi?→

Yorumları beklerim ;)

HAYATIN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin